En derinden Lyon analizi

12 Nisan 2017

Beşiktaş’ın UEFA Avrupa Ligi çeyrek finaldeki rakibi Olympique Lyon’un futbolu, takımın teknik direktörü Bruno Genesio’nun karakterinin bir yansıması. Hani bizde bir tabi vardır, ‘Kazanamıyorsan, kaybetme’ diye. Fakat Genesio’nun felsefesinde bu kesinlikle yok. Ya kazanacaksın ya kazanacaksın, başka yolu yok. Bu felsefede istekli arzulu ve hızlı başlayan rakibe nefes aldırmayan Lyon ilk yarım saatin ardından kademe kademe oyundan düşmeye başlıyor. Genç dinamik bir kadrosu olan Lyon, savunmada hataya da çabuk düşüyor. Gol yedikten sonra toparlanması biraz zaman alıyor.

Lyon’un en tehlikeli ayağaı Lacazette. Bu sezon 38 maçta 30 gol ve 4 asisti var. Corentin Tolisso 40 maçta 13 gol ve 6 asist, Nabil Fekir 41 maçta 11 gol ve 11 asist, Valbuena 34 maçta 8 gol 7 asist, Maxwel Cornet ise 42 maçta 8 gol 3 asisti bulunuyor.

4-3-3 sistemiyle sahada olan Lyonlu futbolcular, kaleyi görünce taktik maktik yok bam bam bam şut çekiyor. Savunmanın önünde Atiba- Oğuzhan ve stoper mevkiinde Mitrovic- Marcelo ikilisine çok iş düşüyor. Trabzonspor’da uzaktan yenilen goller düşündürücü. Kesinlikle izin verilmemeli. Fabri’nin de her an kaleye şut gelecekmiş gibi hazır olması gerekiyor.

Onlarda Depay bizde Q7 yok

Depay’ın yokluğu Beşiktaş için avantaj. Oyundan düştüğü anlarda takımı toparlayan yıldız futbolcu bu sezon Avrupa Ligi’nde daha önce Manchester United forması giydiği için kurallar gereği kadroda yer alamıyor. Depay’ın yokluğu Beşiktaş için nasıl avantaj ise sakatlık yaşayan Quaresma’nın yokluğu da Lyon için bir avantaj sayılabilir. Çünkü hem Depay hem Quaresma takımları için çilingir gibi.

Üst düzey maçlarda suskunlar

Lyon da Beşiktaş gibi Şampiyonlar Ligi’nden Avrupa Ligi’ne geldi. Tarafsız gözle baktığınız zaman aynı gün ve aynı saatte oynanan UEFA Avrupa Ligi çeyrek final maçları arasında en ilgi çekici ve sonucu en çok merak edilen maç Lyon- Beşiktaş maçı. İki takım da ofansif futbolu seviyor. Fakat Lyon’un kendisinden daha kaliteli takımlara karşı tutuk kaldığını gözlemliyoruz. Fransız ekip Şampiyonlar Ligi’nde 6 maçta 5 gol atabilmiş. Kalesinde ise 3 gol görmüş. Kendisinden daha zayıf bir rakip olan Dinamo Zagreb’e iki maçta 4 gol atarken, gruptaki diğer rakipleri Sevilla ve Juventus karşısında 4 maçta sadece 1 kez gol sevinci yaşadı. Lyon o golü de Şampiyonlar Ligi çeyrek final ilk maçında Barcelona’yı 3-0’lık skorla deviren Juventus’a deplasmanda kaydetti.

Lyon kendi liginde 54 puanla 4. Sırada yer alıyor. Ne şampiyonluk şansı kaldı ne de Şampiyonlar Ligi. Son maçında Lorient’e evinde 4-1 mağlup oldu. Lyon ilk 3 sırada yani kendisinin önünde yer alan takımlarla yaptıkları maçları inceleyelim. PSG’ye karşı hem içeride hem dışarıda aynı skorla, 2-1 kaybetti. Lyon, her iki maça da hızlı başladı sonunu getiremedi. Sezonun flaş ekibi Balotelli’li Nice karşısında da Lyon, oyundan düştüğü anlarda yediği gollerle 2-0 mağlup oldu. Goller 76 ve 80’de geldi. Monaco deplasmanında ise rakibi 10 kişi kaldı ve sahadan 3-1 galibiyetle ayrıldı. Monaco ve Nice ile ligde ikinci maçlarını henüz yapmayan Lyon, üstüne konuştuğumuz takımlar karşısında 4 maçta 5 gol sevinci yaşarken 7 kez de topu kendi ağlarında gördü.

Devamını Oku

Önemli olan orta saha üstünlüğü

20 Mart 2017

3 gün önce UEFA Avrupa Ligi’nin favori takımlarından Roma ile İtalya’da karşılaşan Lyon, dün akşam da kendi liginin şampiyonluktaki en güçlü adayı Paris Saint-Germain önündeydi. Lyon’u tüm Türk futbolseverler ki özellikle Beşiktaşlılar çok yakından takip etmeye başladı.

Paris’te ilk 10 dakikadaki Lyon’u tüm dünya ağzı açık izlemiştir. Çok hareketli, üretken ve üst düzey futbol zekasıyla oynanan ilk 45 dakikanın ilk bölümünü bir de golle süsledi Lyon. Golcüsü Lacazette sahneye çıktı. Gol kokusunu çok iyi alıyor.

Lyon maçın kalan 80 dakikası ise kademe kademe yavaşlayan, oyun kurmakta zaman zaman zorlanan bir yapıya büründü. Paris Saint-Germain durur mu! Devre bitmeden öne geçti. Depay Lyon’un orta sahasını toparlamaya çalışsa da Lacazette’in sakatlanıp oyundan çıkmasının ardından eski üretkenliğini bulamadı. Sahadan 2-1 ayrılan Lyon için kısa kısa notlarla şunları söyleyebiliriz;

- Maçlara çok istekli ve arzulu başlıyorlar. İlk yarım saat bu enerji devam ediyor. 60-70’ten sonra orta sahada diri kalan Depay Lyon’u canlı tutmaya çalışıyor.

- Depay, ManU ile Avrupa Ligi maçına çıktığı için kurallar gereği Beşiktaş karşısında oynayamayacak. Özellikle 30’dan sonra Talisca, Oğuzhan ikilisine çok iş düşüyor. Orta sahanın kontrolünü rahatça ele geçirebilirler

- Çok hareketli ve üretken oyun tarzına üst düzey futbol zekasını da ekliyor. İlk 20 dakikada maçı koparabilecek bir takım izlenimi veriyor.

- Çok kötü bir savunma anlayışı var. Dağınık. Kimin kimi tuttuğu belli değil. Bazen adam adama mı alan savunması mı ne yapıyor bunlar diye düşündürüyor. Aboubakar’ın tam istediği tarzda bir anlayışı var Lyon savunmasının. Her an hata yapmaya gebe. Fakat Aboubakar kırmızı kart cezalısı olduğu için bu iş en çok Babel ve Cenk’in üzerine kalacak.

-

Devamını Oku

Beşiktaş’ın stoper sıkıntısı

16 Ocak 2017

Yıl 2014. Temmuz ayı. Beşiktaş'ın 2 ay önce el sıkışıp anlaştığı Yalçın Ayhan, siyah beyazlı takım ile İngiltere'ye giderek 1 gece kalmıştı ve Londra’da bulunan Spor direktörü Önder Özen ile telefon görüşmesi yaptıktan sonra İstanbul'a dönmüştü.

Siyah beyazlı Kulübün Başkan Fikret Orman, İkinci Başkan Ahmet Nur Çebi ve medya sorumlusu Metin Albayrak, o dönem Kasımpaşaspor forması giyen Yalçın Ayhan konusunda hiç bir bilgilerinin olmadığını açıklamışlardı. Bu arada futbolcularla kampta bulunan dönemin Futbol şube sorumlusu Mete Vardar "Yalçın konusunda ne benim ne de başka yönetimin haberi vardı. Zaten yönetim olarak anlaştığımız oyuncuyu KAP'a bildirdikten sonra antrenmanlara çıkartırız. Yalçın Ayhan yönetimin dışında Sportif Direktörümüz ile konuşup İngiltere'ye gelmiş. Fakat Sportif Direktörümüz Londra'da olduğu için telefonla görüştü. Özen ile aralarında ne geçti bilmiyorum. Yalçın Ayhan bu telefon görüşmesinden sonra eşyalarını alarak İstanbul'a döndü" demişti. Önder Özen de o dönemin sportif direktörüydü. Beşiktaş’ın teknik direktörü de SlavenBiliç.

TARAFTAR TEPKİSİ ETKİLİ OLDU

İddiaya göre; olayın perde arkasında Beşiktaş taraftarının sosyal medyada ağır eleştiriler gelmesi üzerine Yalçın Ayhan’ın transferinden vazgeçilmişti.

Beşiktaş macerası yalnızca 2 gün süren Yalçın Ayhan, "Beşiktaş ile daha önceden protokol imzaladıklarını ve menajerinin de bilgisi dâhilinde Beşiktaş'tan aldığı davet üzerine kampa katıldığını belirtmişti.

Yalçın Ayhan'ın menajeri Haluk Canatar ise yaşananları, "Başkan Fikret Orman, Önder Özen'i aramış ve taraftarlar inanılmaz tepkili Yalçın transferinden vazgeçin demiş” diyerek yorumlamıştı.

BAŞAKŞEHİR’İN VAZGEÇİLMEZİ OLDU

Yalçın Ayhan o dönem Başakşehir’e imza attı ve İstanbul ekibinin vazgeçilmezi haline geldi. Başakşehir’in bugün lige zirve yarışı içerisinde olmasında onun büyük payı var.

Devamını Oku

Cüneyt Çakır hangi takımı tutuyor?

16 Aralık 2016

UEFA Şampiyonlar Ligi finali yöneten ilk Türk hakemi ünvanını elinde bulunduran Cüneyt Çakır, Türkiye’de yönettiği maçlarda verdiği kararlarla tartışma konusu olmaya devam ediyor.

En son yönettiği Antalyaspor- Fenerbahçe karşılaşmasında Moussa Sow’un rövaeşata golünü yıldız oyuncunun ayağının rakibinin yüzüne gelmesinden dolayı faul düdüğü çalarak iptal etti. Sow’un iddiası topa önceden vurduğu ve golün bu yüzden geçerli olduğu. Televizyon ve gazete yorumcuları ise adeta ikiye bölünmüş durumda. Kimisi Cüneyt Çakır’ı onaylarken kimisi de golün nizami olduğu iddiasında.

Çakır ilk kez tartışılmıyor. Özellikle üç büyüklerin puan kaybettiği her maç sonrası başkan ve yöneticilerin dilinden düşmüyor.

2 Mart 206 tarihli Fikret Orman’ın açıklamalarına bir bakalım:

‘Derbi Cüneyt Çakır'ı istemiyoruz’

“Beşiktaş'ın hakları yeniyor. Şimdi ben her gün çıkıp basın toplantısı mı yapacağım, her gün bağırıp çağıralım mı? Benim görevim Türk futbolunu bir yere götürmekten daha fazla Beşiktaş'ın haklarını korumak. İkisini dengelemeye çalışırken, bize biraz ayıp oluyor. Herkes işini iyi yapacak. Biz bir daha derbi maçlarında Cüneyt Çakır'ı görmek istemiyoruz. Cüneyt hocanın Avrupa'da yönetmiş olduğu maçlara bir bakın, bir de Türkiye'de yönettiği maçlara bakın. Türkiye'deki maçlarda Avrupa'daki gibi cesur, gördüğünü çalan bir tutum yapmıyor.”

Bu açıklama Fenerbahçe’nin Beşiktaş’ı Kadıköy’de 2-0 mağlup ettiği maç sonrası yapılmış bir açıklama.

O maçtan sonra Cüneyt Çakır, Beşiktaş’ın 5 maçını yönetti, 2 galibiyet alan siyah beyazlılar 3 kez de berabere kaldı. Çakır o maçtan sonra henüz Beşiktaş’ın herhangi bir derbi maçına verilmedi.

Devamını Oku

Beşiktaş’ın yanlış transfer politikası

29 Ağustos 2016

Samet Aybaba, Beşiktaş’ın şampiyon olan takımının iskeletini bilerek ya da bilmeyerek oluşturdu.

Oğuzhan, Olcay ve Gökhan üçlüsüne Biliç; Atiba ve Sosa’yı ekledi. Son adımı da Şenol Güneş; Mario Gomez ve Quaresma’yı monte ederek attı. Bağıra bağıra ben geliyorum diyen şampiyonluk 4 yılda kademe kademe geldi.

Şimdi Devler Ligi zamanı geldi. Gomez gitti, Sosa satıldı, Gökhan kiralandı. Geçtiğimiz sezonun Ocak

ayı transfer döneminde de Ersan ile yollar ayrıldı. Bir anda takımın 11’inden 4 oyuncu eksildi. Doğaldır, eksilebilir. Yerine alınacak oyuncular bu boşluğu doldurabilir. Talisca, Caner, Aboubakar ve

Nasri. Henüz Caner ve Nasri açıklanmadı ama el sıkışıldı. Bu oyuncular yetenekli ve Beşiktaş’a katkısı olur. Fakat ortada olan büyük bir sıkıntı var. O da kiralama modeli. Başkan Fikret Orman; Beşiktaş’ın parasını çarçur etmem diyor. Çok da doğru söylüyor. Fakat saydığımız bu futbolcular önümüzdeki sezon tekrar Beşiktaş’ta oynama garantisi yok. Beşiktaş önümüzdeki sezon sıfırdan tekrar bir takım kurma derdine girecek. Yani bugün kimse geleceğin Beşiktaş’ı kuruluyor diyemiyor.

Bu kiralık oyuncuların yanı sıra Olcay Şahan, Oğuzhan Özyakup, Kerim Frei ve Tolgay Arslan hatta bu sezon gitmek isteyip sonra vazgeçen Atiba’nın da kalacağı garanti değil. Beşiktaş, tüm yapısını sezon sonunda bozacak. Beşiktaş bu sezon şampiyon olsa da artık bir sonraki sezon bu seri devam etmez.

Yepyeni bir takım kurulacak ve bu takımın da nasıl bir mantıkla kurulacağı henüz belli değil. Şampiyonlar Ligi rakipleriniz Benfica, Napoli ve D.Kiev’e baktığınız zaman aranızdaki en büyük fark

başta transfer politikası olarak ortaya çıkıyor. Bu takımlarda yatırımlar, her sezon büyük kupada

Devamını Oku

Hem şampiyon hem Balon D’or!

11 Temmuz 2016

Finale, futbolu basit oynayarak çıkan iki Akdeniz ülkesi; Portekiz ve Fransa.

Bir başka deyişle Ronaldo ve Griezmann.

Çok değil geçtiğimiz mayıs ayında Real Madrid- Atletico Madrid Şampiyonlar Ligi finalinde karşı karşıya geldi bu iki yıldız futbolcu. Ronaldo son sözü söyledi. Hikayenin en dikkat çekici yanı yine Ronaldo. 23’te yattı yere sonra oyundan çıktı sedyeyle. Kaldı geriye gözyaşları. Milyarlarca insan ekran başında Portekiz’in kaybettiğini bile düşünmüştür. Fakat Portekiz bu turnuva boyunca yaptığı en iyi işi yine yaptı. Basit oynadı. Basit oynayan rakibini de girdabının içine sokarak oyaladı durdu. Pozisyonları Fransa yakalıyor ama tempoyu da Portekiz ayarlıyordu.

Şampiyon da Eder, Balon D’or da

Tam penaltılara kalacak derken bir şut koca bir ülkenin ve bir dünya yıldızının hayat akışını değiştirdi. O şutun Eder’i çok büyük. Portekiz, Avrupa’nın 1 numarası, Ronaldo da COPA America’da penaltı kaçıran Messi, finalde varlık gösteremeyen Griezmann'ı sollayarak Balon D’or'un en güçlü adayı oldu.

Bu turnuvalar böyle kazanılır

Portekiz, 90 dakikalık süreçte sadece Galler’i devirdi. Final de dahil diğer 6 maçında beraberlikle ayrıldı. Önemli olan her maçı kazanmak ya da iki maçı da kaybedip son maçta tüm eforu sarf etmek değil. Düşünün ki Ronaldo, Avusturya’ya attığı penaltıyı direğe nişanlamayıp gol yapsa; son 16 turunda İngiltere, çeyrek finalde Fransa, yarı finalde de Almanya ile eşleşecekti. Grubu lider bitirmek ya da grubu üçüncü bitirmek değildi önemli olan. Önemli olan gruptan çıkmak ve sonra her maçı final havasında oynayıp yola devam etmekti.

Rakibi hiçbir zaman küçümsemeyen, sahaya kendi iklimini yansıtan ve bundan taviz vermeyen, disiplinli bir yapıya sahip olan Portekiz’in başarısı buradan geliyor. Bu tarz turnuvaların takımı olmak ve şampiyon olmak futbolu basit oynamaktan geçiyor.

Devamını Oku