ŞU anda transferde bırakın fırtınalar kopmasını, yaprak bile kıpırdamıyor. 3 Büyükler dahil, kimsenin transfer yapacak parası yok. Alıp, satmadıktan sonra ‘Ben cebimden veriyorum’ desen de alamazsın. Çünkü UEFA ensenizde. Onun için takımlar almaktan çok satmanın derdinde. Beşiktaş da ‘Kimi alayım demiyor’, ‘Kimi satarım?’ diyor.

Kaleci Fabri gitti. Her nedense Beşiktaş’ta bir telaş, bir panik.. Buna hiç gerek yok beyler. Tolga Zengin en az Fabri kadar iyi kalecidir. Kaleciliğinin yanında adamdır. Milli takım ve Beşiktaş’ın kalecisiydi. Fabri geldikten sonra kulübeden çıkamadı. Hiç mırın, kırın ettiğini duydunuz mu? Hiç kulis yaptığını duydunuz mu? Beşiktaş gol attı, kulübeden ilk fırlayan, en az gol atan kadar sevinen Tolga’ydı. İddia ediyorum... Hep beraber de göreceğiz. Gökhan Töre ve Oğuzhan’ın yanında Tolga da bu sezon Beşiktaş’ın en iyi transferi olacaktır.

UTKU DENEYİMSİZ

PEKİ tek Tolga yeter mi? Yetmez.. Utku var diyeceksiniz.. Mayası iyi bir kaleci. Ama hemen karşımıza tecrübe çıkıyor. Bu işin cezası var, sakatlığı var, hastalığı var, formsuzluğu var.. Hedefleri olan takımın kulübedeki kalecisi de en az 1. kalecisi kadar iyi ve tecrübeli olmak zorundadır. Demek istediğim bu olumsuzlukları göz önünde bulundurursak Beşiktaş’ın iyi bir kaleciye daha ihtiyacı var.

BEŞİKTAŞ geçen sezon şampiyonluğun en güçlü adayıydı. 4. oldu. Şaka gibi. Beşiktaş’a hiç mi hiç yakışmadı. Herkese göre nedenleri vardı. Ben bana göre olan nedenlerini sıralayayım...

1 - Medel hariç yeni transferler Negredo, Lens, Love, Larin ve Vida... İyi futbolcu olabilirler ama beklentilerin çok altında bir performans sergilediler. Tam bir hayâl kırıklığı. İnanıyorum ki Şenol Güneş de hayâl kırıklığına uğradı. O da böyle düşük bir performans beklemiyordu.

2 - Cenk’in Everton’a transferi... (Burada başkan Fikret Orman’a sonuna kadar katılıyorum. Haklı. Bu işin bir de mali yönü var)

3 - Bırakın zirve yapmayı kendi performanslarını gösterdiklerinde dahi skor değiştirecek iki oyuncu... Gökhan Töre ve Oğuzhan Özyakup. Gökhan’ın mazereti var. Sakatlığı. Peki futbolculuğunu taraflı tarafsız herkesin çok beğendiği Ozzie’ye ne demeli? Ozzie geçen sezon futbolculuğunu inkâr edercesine kötü oynadı. Valla ben böylesine kaliteli ve yetenekli oyuncunun nasıl bu kadar kötü performans gösterdiğine inanamıyorum.

BU YIL ACISI ÇIKACAK

GÖKHAN Töre iyileşti. Geçen sezonun acısını çıkaracaktır, buna inanıyorum. Oğuzhan da herhalde bu sezon kendisine şunu soracaktır: “Yahu Ozzie sen geçen sezon nasıl bu kadar kötü oynadın?”

VE o da geçen sezonun borcunu ödeyecektir. Ben ikisine de çok inanıyor ve güveniyorum. Kimse onlara ağzınızla kuş tutun demiyor. Sadece kendi performanslarını gösterin yeter diyor. Ben de aynısını söylüyorum.

ÖZETLE Beşiktaşlılar ‘yahu transfer dönemi bitiyor hâlâ transferimiz yok’ diyor. Kesinlikle katılmıyorum. Gökhan Töre ve Oğuzhan Özyakup bakın göreceksiniz bu sezon Beşiktaş’ın en büyük iki transferi olacaktır. Aha da buraya yazıyorum!

YUKARIDAKİ başlığın muhatabı, G.Saray’ı şampiyonluk manyağı yapan (7) Fatih Terim’e aittir. Neden bu başlık? Anlatalım. 3 penaltı kaçırmış Gomis (Konya, Beşiktaş, Akhisar) son maç, şampiyonluk maçı olan Göztepe. Dakika 66, yine topun başında 3 penaltı kaçırmış Gomis var. Ki kaçırdığı maçların telafisi vardı. O dakikalarda şampiyonluğun diğer adayı Başakşehir 3-2 önde. Diyelim ki Gomis yine penaltıyı kaçırdı ve Göztepe son dakikada gol attı. Olmaz mı? Tabii ki olur. Biz futbolda neler gördük. Ne oldu? Başakşehir şampiyon...

TERİM MAÇI YAŞAMIŞTIR

BÖYLE olsa ne olurdu? Tüm fatura Gomis’e değil, 3 penaltı kaçırmış Gomis’e yine penaltı attıran Terim’e kesilirdi. Peki başkaları bunu düşünüyor da Terim düşünmedi mi? Günlerce o maçı düşünmekle kalmamış yaşamıştır. Fatih Hoca cesur bir teknik direktördür. Ama 3 penaltı kaçırmış bir oyuncuya şampiyonluk maçında penaltı attırmak cesurluğun önünde deli cesaretidir. İşte Terim’i Terim yapan İmparator yapan, belki de çok az teknik direktörde olan (yabancı dahil) bu deli cesaretidir.

ŞAMPİYONLUĞUN kaçması halinde tüm faturanın kendine kesileceğini bile bile bu deli cesaretini çoğu kez gösterdiği gibi bir kez daha göstermiştir. Çok merak ediyorum. Terim bu yüreği hangi kasaptan aldı!

BİZİM başkan biraz dangıl dunguldur. Doğaldır, samimidir, açık sözlüdür, en son söyleyeceğini en önce söyler, sözünü esirgemez, hesapsız-kitapsız konuşur. LAZ İŞTE... Ama çok iyi bir Beşiktaşlı’dır. Allah rahmet eylesin babadan (Kadir Orman) Beşiktaşlı’dır. Hatası var mıdır çooook ama yanlışları ve doğrularını terazinin kefesine koyarsak, doğruları, yanlışlarını vın diye sollar.

NELERİ doğru, neleri yanlış diye saymaya kalksam sayfalar yetmez. Ama en son doğrusu Beşiktaş Kulübü’nde başkanlık yapmış Yıldırım Demirören, 2. başkanlık yapmış Hüsnü Güreli, yönetimde bulunan Cengiz Zülfikaroğlu, Mete Düren, Alaattin Aytaç ve Erhan Kamışlı’nın kulüpten ihraç edilmesi söz konusu olunca Fikret başkan, şiddetle karşı çıkmış ve genel kurula ‘Bu arkadaşlar sizin oylarınızla seçildi, oylarınızla da gitmedi. Zamanında Beşiktaş’a yıllarca hizmet etti. Bu arkadaşların ihracını, uygun bulmuyor, oylanmasına bile karşı çıkıyorum’ dedi ve konuyu kapattı.

HEPSİ İYİ BEŞİKTAŞLILAR

HAKİKATEN bu arkadaşlar, dostlar ne yaptı da akla, mantığı sığmayan ihraçları kafalardan geçti. Hizmet ettiler... Onların da yanlışları, doğruları oldu ama onlar da çok iyi Beşiktaşlı. Bırakın ihracı, oylanması bile çok ayıp olurdu. Fikret başkan ve genel kurul bu ayıba dur demesini bildiler. Bir kez daha bravo başkan ve genel kurul...

MAÇA geleceğiz... Ama önce Beşiktaş taraftarından söz etmek istiyorum. Günlerden pazartesi, iş günü... Yağmur adeta boşalıyor. Şampiyonluk imkânsız değil ama çok zor. Buna rağmen tribünlerde 25 bine yakın taraftar. Hem futbolcularına, özellikle Şenol Güneş’e büyük destek verdiler. Güneş’e verdikleri destek, gözleri yaşartacak kadar duygusaldı.

ŞENOL Güneş gitmez. Zoru görünce bırakıp gitmek korkakların işidir. Şenol Güneş böyle bir yapıya sahip değil. Başkan Fikret Orman da onu bırakmaz. Çünkü Orman da vefasız biri değil. Maça gelince... Beşiktaş baştan sona kadar oynadı. Ve attığı iki güzel golle haklı olarak üpuanı aldı.

Q’DEN MÜKEMMEL ORTA

QUARESMA’NIN Tosic’e yaptığı gol ortası mükemmeldi. Başka bir oyuncu böyle bir ortayı yapmaya kalksa ya lifi kopar ya dizi döner. Bu kardeşimiz amuda kalkarak bile her türlü ortayı yapar. Adriano’nun golü için söylenecek tek şey; mükemmel. Babel, Love ve Talisca, Beşiktaş’ta gerçek performansını gösteremeyen oyunculardı.

KAYSERİSPOR’A gelince... Son derece etkisiz bir futbol ortaya koydular. Beşiktaş 10 kişi kaldıktan sonra golü düşündüler. Vida’nın ve Adriano’nun Umut’a ceza sahasında yaptıkları hareket, kafalarda, “Acaba penaltı verilebilir mi?” dedirtti.

ZİRVE yarışındaki Başakşehir, G.Saray ve Beşiktaş kazanmış... Dün de F.Bahçe kazandı. “İnadım inat, şampiyon olurum veya olmam ama bu işin peşini bırakmayacağım” dedi adeta... Kanarya maça hızlı, istekli ve coşkulu başladı. zaten 20’de de 2-0 yaptı.

AATIF’ın golü çok güzeldi. Peki çok mu iyi oynadı? Hayır. Ama iyi oynamasa da ben bu Aatif’ın futbolculuk karakterini çok seviyorum. Elinden geleni yapıyor. 2-0’dan sonra Skrtel’in büyük hatasında Antalyaspor golü buldu. 44 ve 45. dakikalarda son vuruşlar ve paslar isabetli olsa F.Bahçe bir anda 4’ü bulurdu.

‘AL DA AT’ DEDİ!

62’DE golü atan Giuliano’ydu ama “Al da at” diyen Dirar’dı. Valbuena oyuna girdi, şık da bir gol attı. Sonra da vücut dili bir şeyler söyledi. Adres zannederim Aykut Kocaman’dı! Ve vücut dili şunu da söylüyordu: “Ben bu takımda her zaman oynarım.” Yalan da değil!

F.BAHÇE dün farklı kazandı. Fark daha da artsa kimse kusura bakmasın, ben bir futbolsever olarak F.Bahçe’nin oynadığı futboldan keyif almıyorum. F.Bahçe’nin dün alkışlanacak tek yönü Antalyaspor’a bir tek gol pozisyonu dahi vermemesiydi. Ve F.Bahçe, Antalyaspor karşısında çok da gol pozisyonu buldu.

YILLARCA milli takım forması giymiş, milli takımı dünya 3.’sü yapmış Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş’e bu kadar hakaret, bu kadar küfür neden, bir anlam veremedim doğrusu...

GAZETEM Vatan, benden bu maçın yorumunu istedi... Biri F.Bahçe biri Beşiktaş. Türkiye’nin iki güzide kulübü... Büyük bir keyif ile TV başına geçtim. Ve maçın yorumunu yazmak istedim. Şimdi bana söyler misiniz Allah aşkına. Bu maçın yorumunu yazarken tabii ki öncelik futboldan bahsetmek... İki takım nasıldı, teknik direktörler nasıldı, kim kaçırdı, Kaleciler süper kurtarış yaptı... Tabii ki bunlar yazılır.

HİÇ Mİ UTANMANIZ, SIKILMANIZ YOK?

PEKİ Allah aşkına, sahada futbol denilen bir şey var mıydı? Hayır! Bu rezilliği, kepazeliği yalnız Türkiye görse, ‘içimizde oldu geçti dileyerek başımızdan savarız’ Bu maçı bütün Avrupa, dünya seyrediyor. Eee be bunu yapanlar hiç mi utanmanız sıkılmanız yok? Evinizde karınıza, annenize, babanıza çocuğunuza kızıyorsunuz onlara bir şey diyemiyorsunuz, veriyorsunuz 50-100 lira oraya gelip ana avrat küfür ediyorsunuz. Futbolculara anahtarlık su para, elinize ne geçirseniz atıyorsunuz.

YÜZ MÜ VAR!

REZİLLİĞİN, kepazeliğin bini bin para. Kurallar şunu söylüyor... Hakem içeri girdiği zaman bir daha çıkmaz, olay hangi takımın sahasındaysa o takım hükmen mağlup olur. Eee be vicdansızlar... Ahlaksızlar... F.Bahçe’yi seviyorum diyip hançerleyenler... Utandınız mı? Benimki de soru. Onlarda utanacak yüz mü var?

ÖNCE Alanya, sonra Göztepe.. Dün de Teleset Mobilya Akhisar.. Beşiktaş şampiyonluk yolunda tam gaz gidiyor. Kendisi kazanıyor, rakiplerinin de puan kaybetmesini bekliyor. Zaten yapacak başka bir şeyleri de yok. Siyah-beyazlılar dünkü karşılaşmanın mutlak hakimiydi. Her dakikasında üstündüler. Dün Beşiktaş’ın golcü oyuncusu Anderson Talisca durdu ama Babel sahneye çıktı. Adeta birbirinin kopyası 2 gol attı.

MEDEL ve Atiba görevlerini yerine getirdiler. Ama çok ekstra işer yaptılar mı, hayır. 5 haftadır oynayamayan Quaresma istekli ama etkisizdi. Negredo golü attı. Fırsatçılığını alkışlamak gerekir ama Negredo bu golü kendisine armağan eden Teleset Mobilya Akhisar savunmasına da teşekkür borçlu. Beşiktaş savunmasının göbeğinde oynayan 3-4 tane oyuncu var. Ama en uyumlu çift Pepe ve Tosic.

AKHİSAR ÇOK KÖTÜYDÜ

AKHİSARSPOR kendi sahasında belki de en kötü futbolunu oynadı. Özellikle defansı çok uyumsuz ve kötüydü. Kısaca Beşiktaş, Akhisarspor deplasmanında güle oynaya 3 puanla döndü ve şampiyonluğun en büyük favorilerinden olduğunu gösterdi.