Vatandaş soruyor: Kime oy verelim?

Haberin Devamı

Yerel seçim öncesinde CHP yönetiminin kara çarşaf, şalvar, yoksullara sadaka dağıtılması gibi konularda AKP’lileşmesi, yıllardır bu partiye oy verenleri çaresiz bıraktı.

Dünkü yazımla ilgili olarak beni arayan onlarca kişi hep aynı soruyu sordu:

“Tamam CHP yönetimi ilkelerinden ödün veriyor. Atatürk’ün devrimlerinden sapıyor. İyi de AKP iktidarından kurtulmak için hangi partiye oy vereceğiz? Bu partiye destek veren MHP’ye mi, teröristlerden ‘Kardeşlerimiz’ diye söz eden DTP’ye mi? Geçen seçimlerde olduğu gibi yine, ‘Baykal, oylarımızın sana yarayan kısmı haram olsun’ diyerek mührü CHP’ye basmaktan başka çaremiz var mı?”

***


Herkes ne yapacağına elbette kendisi karar verecek...

Ne yalan söyleyeyim, ben hâlâ bilmiyorum!

Çünkü her seçimde aynı duygularla sandık başına gitmekten, oyumu “kerhen” kullanmaktan, oy verdiğim partinin yönetiminin durmaksızın saçmalamasından bıktım, usandım...

Okur da aynı durumda, soruyor:

“İyi de kime oy verelim?”

***


Aslında bu soruyu bugün sadece CHP seçmeni değil, AKP başta olmak üzere bütün partilerin seçmenleri de soruyor...

AKP felsefesine inananlar, bu partinin yöneticilerinin burnunun büyümesinden, halktan uzaklaşmasından, oyları cepte keklik görmesinden gına getirdi...

MHP’ye oy verenler, oylarının AKP’ye yarayacağından emin bu yüzden dertli...

ANAP’a, Demokrat Parti’ye, DSP’ye oy vermeyi planlayanlar, oylarının çöpe gidecek olmasından endişeli...

Oyunu vereceği partiyi belirleyenlerin, içi rahat olanların tamamı ise o partiyle bir şekilde içli-dışlı ya da işli-güçlü olanlar...

***


Bizim ülkemizde hani hemen her konuda laf dönüp dolaşıp, “eğitim eksikliği” saptamasıyla biter ya... Her seçim döneminde de “Siyasi Partiler Yasası”yla, “Seçim Yasası” akla gelir!

Bugün ülkede yaşayan seçmenlerin büyük bir bölümünün, oy verecekleri parti konusunda tereddüt yaşamalarının temel nedeni bu iki yasadaki yanlışlıklar ve eksiklikler...

Bu yasalar değiştirilebilse...

Küçük partilere verilen oyların çöpe gitmesi önlenebilse...

Partilerdeki lider sultası birazcık olsun kırılabilse...

Milletvekili ya da belediye başkanı seçilmek isteyen kişilerin “tek adam” tarafından değil de “ön seçim”le belirlenmesi sağlansa...

İşte o zaman büyük bir olasılıkla biz de her seçim öncesinde bu kadar çaresiz kalmayacağız...

***


Şimdi diyeceksiniz ki “Çözüm bu kadar basitse, partiler neden bu yasaları değiştirmiyor?”

Söyleyeyim:

İşlerine gelmiyor da ondan!

Çünkü varlıklarını bu saçma yasalara borçlu olduklarını en iyi onlar biliyor...

***


Okur haklı, soruyor:

“İyi de kime oy verelim?”

Ne bileyim ben? Kelin ilacı olsa, başına sürer!

*****


GÜNÜN SORUSU

Seçmen sayısı 16 ay öncesine göre 6 milyon kişi arttı CHP dün dolan listelerin askıda kalma süresinin uzatılması için Yüksek Seçim Kurulu’na başvurdu, YSK Başkanı jet hızıyla yanıt verdi: “Olmaz...”

Neden? Yangından mal mı kaçırıyoruz?

*****


Yalnız değilmişim!

Dün CHP’li olduklarını iddia eden bazı okurların, sırf CHP’nin kara çarşaf açılımına karşı çıktığım için, internetteki yazımın altına girdikleri hakaret ve aşağılama yorumlarından örnekleri yayınlamıştım.

Bu yorumların ortak noktası, “CHP’yi eleştirdiğim için yalnızlaştığım”dı...

Yani o okurlar bana, “Adam ol, yoksa okunmaz bir yazar olursun” diye gözdağı veriyorlardı...

Dünkü yazımdan sonra yüzlerce okurumdan, “Yalnız değilsin, biz yanındayız ve senin gibi düşünüyoruz” mektubu yağdı...

Yalnız olmadığımı biliyordum da ne yalan söyleyeyim, oy ya da başka bir çıkar uğruna kırılmayan, eğilip-bükülmeyen, parti diktatörlerinin şakşakçısı olmayanların, sessizliklerini bozacaklarından umudumu kesmiştim!

Yanılmışım: Çünkü gün boyunca telefonla konuşmaktan, çalışamaz haldeydim...

Gelen mektup sayısı gerçekten o kadar çok ki hepsine tek tek teşekkür etmem olanaksız!

“Onurlu yalnızlığı” seçen tüm okurlarıma yürekten teşekkür ediyorum.

DİĞER YENİ YAZILAR