F.Bahçe’nin futbol fakirliğindeki temel neden yerel gücü kullanmayışı 12 gün sonraki Malta maçına Terim, F.Bahçe’siz çıkabilir. Bu tablo gösteriyor ki, bu takımın başarısı yabancıların keyfine kalmış. F.Bahçe’deki yanlış politika değişmeli. Ligimizin 3 haftası geride kaldı. Takım fotoğrafları da iyice belirmeye başladı. Tablo hâlâ parlak değil, hatta kötü. Ve tarihi bir hafta bizi bekliyor...Çünkü Avrupa’da seviye tespit sınavı var. F.Bahçe, Beşiktaş Şampiyonlar Ligi’ne kalabilir, her ikisi UEFA’ya kayabilir... G.Saray yanında Erciyes’i de UEFA’ya taşıyabilir. Bol bilinmeyenli denklem gibi.Neden? Çünkü takımlarımıza güvenip şunu yaparlar bile diyemiyoruz. Özellikle F.Bahçe’ye... Oysa bu F.Bahçe’nin böyle mi olması lazım. Düşünün, dünya yıldızlarına sahipsiniz, geçen yıldan oturmuş kadronuz, tecrübelenmiş hocanız var. Ama takımız, taraftarına hep ecel terleri döktürüyor.MALTA’DA FENERSİZF.BAHÇE en az sorunlu olması gereken takım. Ama acı gerçek şu ki, şu an en çok problemi yaşan kulüp. Santrforu ile takımın bağlantısı yok. Kurulan kadro yapısı hiç çağdaş değil. Yönetimin anlayışı da...Rıdvan Dilmen’den, Mustafa Denizli’ye herkesin F.Bahçe’nin bu ’hayalet’ futboluna ilişkin yargıları var. Öncelikle sorun sisteme ve korkak futbol oynanmasına bağlanıyor. Ama asıl mesele F.Bahçe’deki yerel gücü kullanamama durumu...Nedir bu güç? Son Romanya maçına 3 F.Bahçeli çağrıldı. 12 gün sonraki Malta maçının 11’inde muhtemelen F.Bahçe’den kimse olmayacak. Serdar sakatlandı, Terim kontenjanından oynayan Tümer yedek kalıyor. Aurelio da cezalı. Zaten onu da yerel güçten saymamak lazım. Önder artık Belçikalı sayılıyor, oynamayan Colin’in şansı yok.Yani F.Bahçe, Milli Takım’a oyuncu veremeyecek hale getirilmiş durumda. Tabiri caizse bütün kaleleri yabancılara bırakılmış gibi... Yani bu takımın kazanması, başarılı olması, iyi futbol oynaması Alex’in, Kezman’ın, Carlos’un, Lugano’nun, Edu’nun, Appiah’ın keyfine kalmış durumda. Onlar ne kadar mücadele ederlerse F.Bahçe o kadar var. Oysa takıma tıkandığı zaman ‘ruh verecek itici yerel güç’ lazım.ALTYAPI NEREDE?Gerçekleri söylemek gerekirse bu yabancılaşma 2-3 yıl sonra F.Bahçe’yi Intertoto’luk yapabilir. Belki o zaman bu anlayış değişir. Yani F.Bahçe, ite kaka gitmektense onlara alternatif bir Türk kadrosu da oluşturmak zorunda.Bu nasıl mümkün? Ya altyapıdan gelen gençlerin arkasında durursunuz, ya da yerli 2. sınıf olmayan iyi oyuncuları alırsınız.İlkinı açalım. F.Bahçe’nin altyapı gururu Semih... 7 yıldır takımda. Ama hiçbir zaman 11’in adamı olamadı. 2. isim Can... O’nun sıçrama yapması zor. Ama G.Saray, Arda, Sabri, Uğur, M.Güven’i oynatıyor. Beşiktaş, Batuhan, Serdar Özkan’ı yıldız yaptı. Hem de 7 yabancı bolluğuna rağmen.Bilmem anlatabildim mi? *** Hakan&Karan, kabak tadı veren ağabeylikG.Saray ciddi bir hücum zenginliğine sahip. Bu tabloda Hakan-Ümit-Lincoln-Arda-Sabri beşgeniyle oynamalarının etkisi ağır basıyor. Haliyle çok pozisyon da veriyorlar. Gol yememeleri ise tesadüf! Aslında G.Saray’da her şey süt liman değil. Mesela Hakan-Karan meselesi. A.Gücü maçını şezlongtan değil canlı izledim. İlk 20 dakikada 2 diyalog oldu. Önce Hakan Şükür, kendine ara pası atamayan Ümit’e sert reaksiyon gösterdi. 2 dakika sonra da Ü.Karan, soldan birdirmeyen Arda’ya...Büyük olanın fırça atması normal. Ama yıldız bünyesi ağabeyden de gelse fırça kaldırmıyor ki? Kopukluk da bu yüzden. Ve kabak tadı veren mesele de. *** Ayıkla pirincin taşınıKasımpaşa’nın emektar hocası Kadir Özcan’ın 2-0 kaybettikleri Kayseri maçı sonrası aynen şunları söyledi: “Hakemler takdir haklarını hep rakipten yana kullanıyor. Geçen maça bakıyoruz. Rakip takım oyuncusuyla kolkola sahaya çıkmalar, sohbetler” Ey hakemler, görüyor musunuz? Küçük bir davranışınızın nerelere gittiğini... Tamam, herkes bu camianın içinde. Birbirini tanıyan çok. Ama küçük bir hareketiniz nerelere gidiyor. Sonra ayıkla pirincin taşını... *** Patlayan yıldızlar, derslik goller!İlginç bir haftaydı. 3 Büyükler 1-0 kazandı. Trabzon seyircisiz 5 gol attı. 1 beraberlik alındı, 18 takımın 15’i gol sevinci yaşadı...Ama asıl patlamayı yıldızlar yaptı. Lincoln için fazla söze gerek yok. Oynadığında Scud füzesi gibi. Carlos’un 6 saniyede 40 metre koşup attığı derslik golünden 18 takımın hocasının takım savunması adına çıkartacağı çok şey var. Gökdeniz’in 55 metre topla dripling yapıp hedefi vurmasından da.Ve diğer yıldızlar... Ceyhun, Yusuf, Sinan Kaloğlu, İlyas... Onları patlatan faktör mü? Şut atmak... Başarının sırrı da bu zaten. *** Kartal Vadisi’nde sağlam durabilmek!Beşiktaş’ın 3 galibiyetindeki ‘şans’ faktörünün yüksek olduğu söylenebilir. Ama şunun altını çizmek lazım; şans verilmez alınır. Yani Kartal’ın bir emeğin karşılığını aldığı kesin. Özellikle de Ertuğrul Sağlam’ın. Çalışan, kafa yoran bir teknik direktör portresi sunuyor. Riski de seviyor. Sistem ve kadro çılgınlığına rağmen yolundan da sapmıyor.O’nu en çok yoran mesele ise ilginçtir bunların hiçbirisi değil. Sadece ve sadece takım disiplini. Yıldızların ona saygı duymaması... Bursa’nın eski başkanı Levent Kızıl bir keresinde şunu söylemişti: “Biz 300 liralık hocayı milyonluk adamların başına getiriyoruz, sonra takmıyorlar” Sağlam’ın aldığı paranın Beşiktaş’ın yabancılarının hepsinden az olduğu kesin. Bobo, Nobre, Delgado, Rico’nun davranışlarının temelinde bu ‘sağlıksız’ düşünce mi, Sağlam’ın hataları mı yatıyor? Kesin olan ise şu; Ertuğrul hoca ‘Kartal vadisi’nde sağlam durabilirse, Beşiktaş şampiyon olacak! *** Trabzon’un gerçek sorunu yönetimselEksikleri bir yana Trabzonspor’un oynadığı akışkan futbolu gördünüz. Rize’nin zayıf halka olması bir yana sahip olunan kadronun kalite düzeyini tüm Türkiye izledi.Trabzon çok özel bir kadroya sahip. Tutulamayan Gökdeniz, Ronaldinho vari şutları olan Ceyhun, Beşiktaş’ın F.Bahçe’nin bulamadığı 2 pivot Umut-Ersen, ülkenin en sert orta sahası (Ayman-Hüseyin-Serkan), ligin en umut vaat eden kalecisi (Tolga) onlarda. Sadece savunmada ciddi bir istikrar zaafları var. Tüm bunlara rağmen Trabzonspor, başarılı olamıyor. 24 yıldır şampiyonluğu yok. Arada kazanılan birkaç kupa o kadar. Şampiyonlar Ligi deneyimine bile sahip değil bu takım.Hatta Galati’ye bile eleniyor. Eğer bu Trabzon bu futbolu oynuyor ve başarılı olamıyorsa ciddi bir yönetim sorunu var demektir... Gerek takımı, gerek kulübü yönetenlerde.