Gelenek değişmedi

9 Eylül 2017

Fenerbahçe’nin 8. resmi maçında da gelenek değişmedi. İlk pozisyon gol oldu. Başakşehir’in duran toplardaki etkinliği bilindiği halde, ön direkte Dirar tercihi golü kolaylaştırdı.

Fenerbahçe, gole reaksiyon göstermeye çalışsa da, beklenen agresiflikte olmadı. Bunun birinci sebebi, Başakşehir’in kurulu düzeni. Benzer maçları defalarca oynadılar. En büyük tecrübeyi Sevilla eşleşmesinde yaşadılar. Herkes görevini biliyor. Abdullah Hoca, hem genel oyun görüşünden ödün vermiyor hem de maç maç plan yapıyor. Ancak takımı dün akşam çok iyi görüntüde olmasa da, istediğini aldı. Mossoro'nun eksikliği çok hissedildi.

Bir başka unsur, Fenerbahçe’nin hala uyum problem yaşaması. Sarı lacivertliler, rakibini top kaybına zorlasa da, bunları pozisyona çevirmedi. Çaba var, hızlı pas trafiği, etkili orta, sizi neticeye götürecek hücum aksiyonu yok. Mevcut orta saha ile, merkezden rakibi çözmek neredeyse imkansız. 90+6 dk'lık oyunda sadece 1 kez uzatmada ceza alanı paslaşması oldu. Bunun adı hayal kırıklığı. Herkes sabit, içeriye koşu yapan kimse yok.

Dirar, geldiği günden bu yana en iyi performansını gösterdi. Isla ile uyumlu çalıştılar. Valbuena'nın çabasına İsmail aynı oranda karşılık veremedi.

Guilano neredeyse kayboldu. Ozan ve De Souza'nın ofansa katkısı sınırlı. Böyle bir tabloda kaos oyunu sonuç verebilirdi, nitekim goller de öyle geldi...

Fenerbahçe taraftarının beklediği oyun, ilk yarının son 2 dk. Golden sonra ayağa kalkan değil, baştan sona rakibini boğan bir takım.

Bu takım erkenden havlu atacak değil, ancak onarılması gereken çok şey var.

Başta takım savunması. Rakip alandaki mücadele ve presin başarısından sonra, bu kadar kolay gol yenmemeli!

Devamını Oku

Ayağa kalktık!

6 Eylül 2017

MIRCEA Lucescu’nun ilk 11’ini gördüğümde kafamda canlandırdığım oyun şuydu; takım savunmasını Cenk Tosun ve Burak Yılmaz ile önde baskı yaparak başlatacağız, yetenekli ve ayağa pas yapan oyuncularımız ile topa sahip olup, bol pas ve hızlı oynayarak rakibe üstünlük kurmaya çalışacağız.

KARŞILAŞMA başladıktan sonra, düşündüğüm ile izlediğim arasında en ufak bir benzerlik yoktu. Evinde, deplasmandaymış gibi oynayan, sahasında bekleyen, topu rakibe veren bir takım vardı sahada.

BU anlayış, tecrübeli ve formda Hırvatistan’ın maça etkili başlamasını sağladı. İlk 10 dakikada mağlup duruma düşebilirdik. Bu kez hakem yanımızdaydı. Burak Yılmaz’ın elle oynaması net penaltı!

HIRVATİSTAN hem top gezdirdi hem de beklerini kullanarak içeriyi zorladı. Mandzukic’in sahada olmaması işimize yaradı. Biz ise Hırvatistan’ın hep hatasını kolladık. Geride kazandığımız toplarla kontratak şansları elde ettik. Ama bu şanslar hep eridi. Yavaş oynadık ve kenarlarda kaleye hızlı giden oyuncumuz yoktu. Ne Arda Turan ne Hakan Çalhanoğlu ne de bir başkası bu işi yapabildi! Planımız bu ise, Emre Mor veya Cengiz Ünder sahada olmalıydı.

YOLUMUZ AÇIK

GALİBİYETTEN başka seçenek yoktu ve 45 dakikayı harcadık. İkinci yarı ise daha hareketli ve cesur olunca ne yapabileceğimizi gösterdik. Oyun Hırvatlar’ın da istediği gibi giderken, nihayet risk aldık, rakibin üzerine gittik, tehdit ettik ve gol bulduk.

3 gün arayla dibe vuran Milli Takım, şimdi ipleri eline aldı. Oyun tatmin etmese de, 3 puan Rusya yolunu hala açık kalmasını sağladı. Yenilgide nasıl ki, eleştirip üzüldüysek, galibiyette şimdi destek zamanı. Haydi çocuklar, Ekim’de hep beraber bayram yapalım...

Devamını Oku

Oksijen tüpü

28 Ağustos 2017

VARDAR yenilgisinden sonra G.Birliği maçının mazereti yoktu. Oyun kötüymüş, iyiymiş fark etmeden teknik direktör Aykut Kocaman ve futbolcuların tek isteği oksijen tüpü niyetine bir galibiyetti. Fakat kazanmak için de bazı doğruları yerine getirmeniz gerekir veya rakibin yanlış üstüne yanlış yapması!

İLK yarıda doğrulardan söz etmek imkansız. Klasik F.Bahçe düzeni! Sağa pas, sola pas, arada ileriye pas. Pozisyon yokken Halil İbrahim yardıma yetişti. Sarı -lacivertliler o kadar geniş alanda oynuyor ki, top kaleci Hopf’tayken, F.Bahçe savunması kendi kalesinin önünde. Top F.Bahçe’de iken de değişmiyor. Stoperler hala yerinde. Bu düzende oyunu rakip yarı alana yıkmak ne mümkün! Çünkü yetersizler. Yetersiz oldukları için ileriye çıkamıyorlar. Çıkınca sarı kartı görüyorlar!

SİZ hücumda çoğalmadıkça, kapanan takımı açmanıza çilingir bile fayda etmez. Çilingir kim? Valbuena ve Giulano. İkisinin hüneri, kaleye taşınan topla ortaya çıkar, topu oraya taşıyarak değil. Bu görevi üstlenecek asıl isimler Mehmet Topal ve Ozan Tufan.

BASKI İYİCE ARTTI

BAŞKA çilingir var mı? Mesela Soldado. Topun ona servis edilmesi lazım, yardım edilmesi lazım. Kenardan ortalar lazım! Hasan Ali ve Dirar ile mi?

İlk yarıdaki yanlışlara, Rantie’nin gereksiz hareketi eklenince, F.Bahçe’den beklenti 2. yarıda arttı. Aatıf’ın girişi, ilerde hareketliliği sağladı. 10 kişi oynayan G.Birliği skoru koruma psikolojisi ile geriye yaslanınca sarı-lacivertlilerin baskısı arttı. Arada büyük bir fark yoktu ama ne kadar çok adam, o kadar gol şansı.

BAŞTA vurguladığım gibi, bu galibiyet oksijen tüpüydü. Milli maç arasından sonra hem oyun gelişecek hem de F.Bahçe değişecek. Etkinin daha fazla olması için de transfer şart.

Devamını Oku

Neden Aykut Hocam!

25 Ağustos 2017

NE demişti güzel insan Vedat Okyar; “Zoru, kolayı olmaz bu işlerin. Kura elle çekilir, futbol ayakla oynanır!” Rakip kim olursa olsun, sen kötüysen, gerisi boş! Tribüne gelenler, takıma değil renklere sevdasından. Gelmeyenler ruh sağlığını düşünenler. Ozan, Alper, İsmail... Daha sayayım mı? Hangi birinde ne gördüler ki, umut beslesinler? Alper sakatlanıyor, “eyvah” diyen, üzülen kimse yok!

NE ilk maç, ne de rövanşta; “helal olsun, ne top oynadı” diyeceğimiz kim var? Ya Valbuena olmasaydı? Ki o bile dün akşam hiç iyi değildi ama en azından bir şeyler yapmaya çalıştı; bu takım rakip kaleye nasıl gitmeye çalışacaktı? Bakın, gidecekti demiyorum! Fransız oyuncudan başka üzerine sorumluluk alan 1 kişi yok! Ruh yok, yetenek yok, beceri yok! İstatistikte şut var, Vardar kalecisi için “Bu nasıl kurtarış” dediğimiz pozisyon yok!

ATILAN gol, duran top; yenilen gol, yine komedi! Ne önde, ne arkada, doğru düzgün işleyen tek yer yok. Bu kadar geniş alanda oynanırken, tel tel dökülürken, kenardan müdahale etmesini beklediğimiz Aykut Kocaman’dan hayır yok.

NEDEN RİSK ALMIYORSUN?

AYKUT hoca, geldiği ilk gün, geçen seneki başarısızlığın psikolojik olduğunu söylemiş, kadro kalitesini göklere çıkarmıştı. Bu yanılgı dün bir kez daha gözler önüne serildi. Bu kadro yetersiz hocam. Hele ki, rakiplerin gücüne güç katmışken.

VE hocam, Konya’da aldığın riskleri F.Bahçe’nin başında görememek aslında psikolojik olmasın? Mesela, en az 2-0’a ihtiyaç varken, neden 2 forvetle oynamazsın? Soldado girerken, Van Persie kalsa ne olur ki? Ne kaybederdin?

VEYA neden farklı formasyonlarla senin dokunuşunu göremiyoruz? Neden, “Hoca denedi ama olmadı, bunu düşünmesi bile yeter” diyemiyoruz! Psikolojik demiştin ya hocam, neden 1-1’den sonra çöken, farktan kurtulan bir takım izledik? Psikolojiyi de düzeltememişsin hocam! Çünkü tura, ne sen inandın, ne de inandırdın! Yoksa, önceliğimiz gol yememek değil, 2 yetmez, 4 atmak için sahaya çıkacağız derdin!

TESELLİ mi? Bu kadro zaten Avrupa ve Süper Lig’i bir arada götüremezdi. Ligi götürebilir mi? Göreceğiz!

Devamını Oku

ADİL SONUÇ

21 Ağustos 2017

GOL yemezsen, maç kazanmak için 1 gol atman yeterli; F.Bahçe için en az 2 gol şart oldu. Kaleye ilk gelen, golü buluyor. Aykut Kocaman’ın çözmesi gereken sorun sadece bu değil elbet.

İLK yarıda, biri defans hatası ile Valbuena’nın pozisyonu, diğeri ise Alper’in becerisiyle attığı gol. 45 dakikada hafızada kalan başka bir şey yok. Oyunun hakimi görünen, ancak bir şeyler üretemeyen F.Bahçe. Yani eski köy, eski kasaba!

KESKİN yorum yapmak haksızlık olur, henüz sezon başı ancak Aykut Hoca’nın 11 tercihi beni şaşırttı. Giulano ve Soldado ile başlamasını bekliyordum. Trabzonspor, defans problemi yaşayan bir takım. Uğur-Durica ağır, bu ikiliye ‘locada’ maç izleyen Van Persie’nin dahil olması Onur’u rahatlattı.

TARAFTAR BASKISI

Orta alandaki sıkışık ve temaslı futbol, hem seyir zevki bırakmadı, hem de kaliteli bir maç izlememizi engelledi. Sadece heyecan, biraz da tempo vardı.

F.BAHÇE, kanatlar işlemezse, rakip kaleyi bunaltması mümkün değil. Sadece Valbuena ile kilidin çözülmeyeceği bir kez daha belli oldu. Dirar, hala bekleneni veremiyor. İsmail, iyi niyetli ama her ortası kaleci ısındırdı. Alper, ikinci forvet gibi değil, kanatta fayda sağlayabileceğini gösterdi.

BURAK Yılmaz’ın sakatlanıp çıkması, Trabzonspor’un hücum gücünü olumsuz etkiledi. Burak sadece bir golcü değil, takımının rakip alandaki oyununu şekillendiren bir isim. N’Doye, yerini dolduramadı.

BORDO-mavililer, beklenenden daha soğuk kanlı oynadı. Taraftarın baskısına rağmen, yerinde fauller, olumlu pas trafiği ve yüksek konsantrasyon karşılığını buldu. Ersun Yanal, iyi bir takım yarattı. Gösterişli değil ama ne yaptığını bilen taş gibi bir takım! Bir iki takviye ile çok başka bir sınıfa girebilecek bir takım.

Devamını Oku

Böyle yenilgi olmaz!

18 Ağustos 2017

GOLÜ takım yer ancak F.Bahçe’nin yediği goller gerçekten garip, hatta komik! Graz ve Göztepe deplasmanından sonra Üsküp’te de basit hatalar skoru belirledi. F.Bahçe turu atlamasına atlar, Kadıköy’de 3 de atabilir 5 de, ama dünkü goller bu takıma hiç yakışmadı. Pozisyon vermeden, maç ancak böyle verilir!

İLK golün moral bozukluğunu üstünden çabuk atan F.Bahçe, maçın tamamına yakınını domine etti. İki takım arasında çok ciddi kalite farkı var, ancak sarı lacivertliler bu farkı oyun olarak gösterse de, skora yansıtamadı. Sebebi çok basit! F.Bahçe kadrosunun içindeki kalite farkı!

BİRAZ daha açmak gerekirse, Valbuena ve Dirar dışında nerede, ne zaman, ne yapacağını bilen oyuncu neredeyse yok. Onların katkısı da bir yere kadar idare ediyor. Sahadaki herkes mücadele etti ama mücadele lüks değil. İyi oyunu skora yansıtmak için yetenek, uyum, oyun zekası ve görüşü gerekiyor.

AHMETHAN’IN kale içinde dokunamadığı pozisyonu bir kenara koyarak diğer pozisyonları hatırlayalım. Tamamına yakını, son tercih olması gerekirken, ilk tercih ve gelişi güzel vuruşlar. Ve hep aynı isimler, Alper, Ozan veya sonradan giren Aatıf! Önünde 2 tane adam olmasına rağmen, topu gördüğü anda vuran adamlar! Basit bir dokunuş, bir güzel ara pas veya en azından bunu denemek bile size farklı kılar ama nerdeee!

BU SKORU HAK ETMEDİ

F.BAHÇE, özellikle Dirar-Şener ikilisinin etkili futbolu ile maçı ceza sahası çevresinde oynadı. De Souza tek olunca, daha faydalı olduğu kesin ama kırmızı karttaki hareketi skandal! Ozan, böyle bir rakip karşısında bile verimli olamıyorsa, yeni transferlerle formayı çok özler. Eğer, Hasan Ali’nin iyi bir alternatifi olsa, ki transfer şart, aynı cümleleri onun için de kurardım. Tek şansı İsmail’in ondan iyi olmaması! Ahmethan, Almanya’da yetişmiş olsaydı, bugün manşetleri süsleyebilirdi. Altyapı farkı!

DÜNKÜ F.Bahçe, ne yenilgiyi ne de skoru hak etti. Yukarıdaki faktörleri ortadan kaldırmak için, yeni transferlerin en kısa zamanda takıma girmesi gerekir. Sadece Ekici, Giulano, Soldado ve Isla yeterli değil. F.Bahçe, güçlenen rakipleri karşısında daha güçlü olmak için sol bek, stoper ve hatta forvet almalı…

Devamını Oku

1 puan iyi sonuç

13 Ağustos 2017

MAÇIN 55. dakikasındaki istatistik, F.Bahçe’nin İzmir’den mutsuz dönmesinin kısa bir özetiydi aslında. Topla en çok buluşan futbolcular, 2 stoper ve De Souza idi. Çünkü sarı-lacivertliler geniş alanda oynadı, tehlike bölgesine topu taşımakta başarısız oldu. İki stoperin kaleye yakın oynaması, De Souza ve Mehmet Topal’ı da olumsuz etkiledi. Zaten yetenek konusunda problemli olan orta sahanın rakip yarı alandaki işlevi ilk goldeki asist dışında sıfırdı.

F.BAHÇE’NİN geçen sezonki görüntüsünden farkı, Valbuena gibi kaliteli ve oyun aklına sahip bir futbolcuya olması. Takımını oynatmak için elinden geleni yaptı. Adam geçti, top sakladı, kısa-uzun pas verdi, duran topları etkili kullandı. Ama tek başına ancak bu kadar!

Alper gayretli ama bir maçta parladı ve eski haline döndü. Van Persie yarım oyuncu. Tam kapasite ile randıman almak bence bu sezon da imkansız.

TAKIMDA DEĞİŞİM KAÇINILMAZ

KADROSUNUN tamamına yakını yenilenmiş olsa da Göztepe daha organize göründü ve rakibine asla boyun eğmedi ve net pozisyonlar vermedi. Üstelik, son bölümlerde kontratakları iyi değerlendirseler, galip gelebilirdi. Kısa zamanda, takımı toparlayan Tamer Hoca’yı tebrik etmek gerekir.

F.BAHÇE’DE Aatif ve Ahmethan’ın oyuna girişi olumlu etki gösterse de sarı-lacivertliler rakip alandaki baskısını bir türlü pozisyona çeviremedi. Eğer Valbuena dışında sınıfı geçen başka isim söyleyemiyorsak F.Bahçe için 1 puan bile olumlu bir sonuç.

YENİ transferler ile F.Bahçe’de değişim olacağı kesin. Mevcut oyunu çok fazla eleştirmek haksızlık olur. Ancak şunu da unutmamak gerekir; takımda Aykut Hoca’nın verdiği şansı harcamaması gereken futbolcular var. Bunların başında kaleci Volkan Demirel geliyor. Yediği ilk golde ‘poz vereyim’ derken, topu kalesinde gördü!

Devamını Oku

Gelişim şart!

4 Ağustos 2017

F.BAHÇE’NİN hazırlık döneminde güçlü rakiplere karşı oynaması S.Graz maçlarında meyvelerini verdi.

Sezona hazır görünen Kanarya’da, geçen sezonlara nazaran önemli değişiklikler söz konusu.

AYKUT Kocaman’ın ön alanda istediği pres şu iki maçta verimli oldu. Valbuena, Alper ve Dirar üçlüsünün bunda tabi ki önemli payı var. Dirar etkili olabileceğinin sinyallerini verdi. Sağ önde hem ofansif anlamda çözüm sunan Dirar, savunmaya verdiği destekle de ön plana çıktı.

BİR diğer transfer Valbuena sol kenarda oynamasına karşın hücumları yönlendiren isim oluyor. Oyun yönünü değiştirme ve topu hızlı kullanma isteği onu çok değerli kılıyor. Bir diğer nokta da duran toplar. Eskiden bu konuda sıkıntı yaşayan sarı lacivertliler, artık ceza sahası yakınlarında kazanılan her duran topta büyük tehdit oluşturabiliyor.

RVP FUTBOLDAN SOĞUMUŞ

RAKİBİNİ önde karşılamaya çabalayan ve birçok top kazanan F.Bahçe’de elbet eksikler de var. Josef-Ozan’ın tempo artırma ve prese katkı verme konusunda zaaflarını gördük. İlk pres perdesi aşıldığı takdirde F.Bahçe rakip karşılamada sıkıntılar yaşayabilir. Şener-Dirar kanadı uyumlu göründü. Ancak sol kanat için aynı şeyi söyleyemem. Valbuena’nın savunma eforları daha kısıtlı. Hasan Ali’nin ise hücuma katkısı zayıf. Yenilen golde ters kademede yediği çalım da düşündürücü.

TOP kazanma konusunda başarılı olan F.Bahçe maalesef aynı başarıyı pozisyon üretkenliği konusunda tekrarlayamadı. İlk maçın avantajı sahaya yine temkinli oyun olarak yansıdı. Ahmethan çok iyi niyetli olsa da bu seviyede parlaması zor görünüyor. F.Bahçe’nin ileri uçta topu tutan, oyunu yönlendiren Adebayor tarzında bir forvete ihtiyacı var. RvP’nin girişi de etki etmedi. Futboldan soğumuş bir havada oynamaya devam ediyor. Özetle oyun planı tamam, düzen konusunda gelişim söz konusu ancak takviyelerin acilen yapılması gerek.

Devamını Oku