Büyük takım!

26 Ağustos 2018

GÖZTEPE tribünleri her zamanki gibi muhteşem. F.Bahçe taraftarı kendilerine ayrılan yeri doldurmuş, statta çok güzel bir atmosfer var. Beklenti yüksek! Lakin iki takımın da en büyük rakibi zemin ve sıcak hava. Ortaya çıkan ise futbolcuların da katkılarıyla kötü futbol…

İLK 10 dakika Göztepe iyi başladı. Topu F.Bahçe’ye bırakıp, Halil ve Yasin’in hızlı çıkışlarıyla tehlike yarattı. İzmir ekibi geçen hafta G.Saray’a karşı da aynı şekilde başlamış, pozisyonlar bulmuştu. Ancak skor yapacak ihtiyacı olduğu kesin. Deniz Kadah iyi futbolcu ama ne Demba Ba ne de Jahovic.

F.BAHÇE, kötü başlangıcın ardından toparlandı ve iyi oynamadığı halde önemli pozisyonlar buldu. Slimani, yine çalışkandı. Gol vuruşlarında geç kalsa dahi, arkadaşlarına servis yapıyor. Eljif, yine takımın en iyisiydi. Alper koşuyor mücadele ediyor ama o kadar. 10 numara gibi oynayamaz. Seviyesi belli. Ayew, kötü değil ama iyi de değil. M.Topal’I gol kovalamaya gitmediği için eleştirirdik, bu kez daha pozitifti.

PEKİ ya negatifler? Başta H.Ali! Aynı şekilde Isla ve Dirar… Ligin en vasat oyuncuları F.Bahçe’ye gelsin ancak bu kadar oynarlar. Kapanan takımları açabilmek için kanatların iyi çalışması lazım, F.Bahçe’nin kanadı yok!

UMUT VERMİYOR

DEVRE, her şeye rağmen F.Bahçe’nin üstünlüğüyle sona erebilirdi. 2. yarı sarı lacivertliler, Göztepe’nin ekmeğine yağ sürdü. Tempoyu yükseltemedi. Rakip iyi savunma yaparken, F.Bahçeli futbolcular dar alanda iş yapamadı. Geçen sezonki formunu devam ettiren Halil’in harika golüyle öne geçen Göztepe, 2 dakika öncesinde oyuna giren Poko’nun katkısıyla ayakta kalmayı başardı.

COCU’NUN zamana ihtiyacı var. Ancak, 11’ler ve hamlelerinde sorun olduğu kesin. Takımın iyi oynamadığını gördüğü halde değişiklikleri geç yaptı. Özellikle M.Ekici hamlesi!

KADIKÖY’DE F.Bahçe taraftar katkısıyla maç kazanabilir ancak son 2 deplasman performansı gelecek için umut vermiyor. Sadece bireysel performanslar değil, takım bütününe bakıldığında bu kadar geniş alanda rakiplerinize asla “büyük takım” olduğunuzu kabullendiremezsiniz!

Devamını Oku

Sabun

19 Ağustos 2018

Cocu, Benfica maçının yorgunluğu nedeniyle ilk 11’i değiştirdiğini söyledi. Muhakkak etkisi vardır; ancak geçen hafta Göztepe’ye deplasmanda 3 gol atan Yeni Malatya’dan fazlaca çekinmiş!

F.BAHÇE, Emre Akbaba için girişimde bulundu. Oysa o bölgeye gelmeden önce, sarı lacivertlilerin çözmesi gereken daha büyük sorunlar var. Birincisi bekler. Caner ve Gökhan Gönül’den sonra eldeki 4 bek de o seviyeye ulaşamadı. Kimse, ‘Hasan Ali ve Şener’ milli takımda demesin. F.Bahçe’de olmasalardı, orayı zor görürlerdi.

2. sorun Neustadter! Hem ağır hem de zayıf. Yetersiz olduğu için Skrtel’i de bozuyor. F.Bahçe’nin rakip alanda kalamamasının sebeplerinden biri. Çünkü De Souza ve M.Topal ileri çıkmak isteseler dahi, arkalarında alan bırakma kaygısı taşıyorlar. Orayı dolduracak olan iki stoper ise kendi sahasında bekliyor.

DE Souza ve M.Topal demişken; ikisi de iyi niyetli mücadele ediyor sözüm yok. Özellikle M.Topal.. Lakin, kapanan rakiplere bu ikisiyle olmaz! Topu alıyorlar, yan pas. Yıllardır aynılar. Pas verdiklerinde ise, sabit kalıyorlar. Gol bölgesinde böyle çoğalmak ne mümkün.

İŞİ ÇOK ZOR

SON 3 maçta F.Bahçe’nin yaşadığı sıkıntılar aynı. Oyunun kontrolü elinde değil. Hep sabun gibi. Kayıp duruyor, düşüyor, uzanıyorsun alıyorsun. F.Bahçe, blok halinde hareket edip, rakip alanda baskı kuramıyor ve pozisyon üretemiyor. Top Malatya’da iken de, alanında bekledi, rakibi kalesinden uzakta tutamadı.

YENİ Malatya belki çok pozisyon üretemedi ama disiplinli ve akıllıca oynayarak kendi düzenini korudu. Volkan ve Şener’in hataları eklenince klasik Yeni Malatya gollerinden birini izledik. Ne zaman Cocu, 77’den sonra Eljif ve Alper’i aldı, oyunun havası biraz değişti. F.Bahçe baskı kursa dahi, Malatya etten duvar ördü ve pozisyon vermedi. Benfica maçı, bu yenilginin bahanesi olamaz. Cocu, rakiplere saygı duyabilir ama bu kadar çekinirse, F.Bahçe’nin işi çok zor...

Devamını Oku

Kaybederken kazanmak!

15 Ağustos 2018

KADIKÖY’DE maç bittiğinde taraftar ayaktaydı. Takımı alkışladı, futbolcuları tribünlere çağırdı, tezahuratlarla teselli etti. Sanki yıllardır Şampiyonlar Ligi’ne onlar hasret değilmiş gibi... Çünkü F.Bahçe, tur için elinden geleni yaptı. Mücadele, istek, enerji hepsi vardı. Diğer yanda Cocu; 60’dan sonra, ya hep ya hiç dedi. İşte Aykut Kocaman’ın hiç gösteremediği ve anlamak istemediği “Kaybederken bile helal olsun” dedirten F.Bahçe buydu...

COCU, oyunu tutabilmek için pas kapasitesi yüksek, topu iyi kullanan bir takım sahaya çıkartmak istemişti. Hollandalı’nın hesaplayamadığı, başta Giuliano olmak üzere sorumluluk verdiği bazı oyuncuların ilk yarı yetersiz kalmasıydı. Alper, gol atmış olsa dahi o ana kadar iyi değildi. Aynı şekilde Valbuena.

F.Bahçe, topu her aldığında yoğun presle karşılaştı. Prese, hızlı pasla karşılık veremedi. Buna ek olarak, hata yapma ve gol yeme kaygısı uzun topa da mecbur bıraktı.

İLK 15 dakika müthiş tempolu geçti. Benfica, kalite, tecrübe, fizik ve teknik olarak F.Bahçe’den daha iyi bir takım. Bunu maç boyunca gösterdi. Golde, rakibine eşlik eden Alper, ilk maçta da ona yakışmayan bir

gol yiyen Volkan’ın katkısı vardı.

ETTEN DUVAR

BERABERLİK golü öyle bir zamanda geldi ki, Kadıköy’de muazzam atmosferin etkisi daha da arttı. 60’tan sonra Soldado-Barış hamlesi ile F.Bahçe adeta 4-2-4 oynadı. Baskı vardı ama bunu pozisyonlara çeviremedi. Benfica hiç açık vermedi, şut şansı da tanımadı. Etten duvar ördüler...

F.BAHÇE, Avrupa Ligi’nde ne yapar bilemem ama gördüğüm şu ki bu taraftarı çok güzel günler bekliyor...

Devamını Oku

Kadıköy’e renk geldi

12 Ağustos 2018

MAÇ, F.Bahçe taraftarının şovuyla başladı. Böyle bir atmosferi herkes özlemişti. Tribünlerin verdiği yüksek enerjinin karşısında, Bursaspor’un disiplinli takım savunması vardı. Yeşil-beyazlılar, tek blok halinde hareket etti ve önemli bir direnç gösterdi. Kadro zaafına rağmen bu oyunu takdir etmek gerekir. Ekong’un golünden sonra maç daha zor geçecek derken, F.Bahçe çok geçmeden beraberliği sağladı. Hemen arkasından De Souza’nın golü, hazırlanış açısından mükemmeldi.

ÖNE geçen F.Bahçe’nin, daha coşkulu oynamasını bekleyenler olabilir ancak bunu zamana bırakmak gerekir. Her ne kadar Aykut Kocaman döneminden oyun alışkanlığı olsa da, kenarlardaki Ayew ve Barış yeni transferler. Ayrıca ikisi de boş alanda daha fazla hünerlerini gösterebilecek isimler. Bursaspor, iyi savunma yapınca ilk yarıda fark yaratamadılar. Giuliano ve Soldado da etkili olmayınca, top da o bölgede kalmadı. Bu yüzden F.Bahçe, maça ağırlığını koyamadı.

KARARLAR DOĞRU!

2. yarıda F.Bahçe, çok pas hatası yaptı. Boş pozisyonlarda dahi, doğru koşu yapan oyuncu yoktu. Barış olmasa, F.Bahçe belki de Bursaspor kalesine hiç gidemeyecekti. Ayew’in kaçırdığı net fırsatlar, F.Bahçe’nin rahat maç çıkarmasını engelledi.

SEZON başında bu tür sıkıntıların yaşanması doğal. Ancak, Benfica maçı öncesi geçen sezonda yaşanan bireysel hataların yine baş göstermesi eyvah dedirtti.

F.BAHÇE dün akşam kazansa da, bu oyun Benfica’yı elemeye yetmez! Lig için zaman var ama Şampiyonlar Ligi için yok... Bu arada maçta hakemlerin verdiği kararlar, VAR dahil, doğruydu...

Devamını Oku

O sene bu sene mi?

8 Temmuz 2018

İSVEÇ, eleme grubunda Fransa ve Hollanda’ya kök söktürdü, play-off’ta İtalya’yı eledi, Dünya Kupası’nda ise Almanya’ya son saniyede mağlup olup, Meksika’yı son maçta yenerek lider oldu. Zorluk derecesi yüksek maçlara alışkın ve testlerden başarıyla geçtiler. Her ne kadar yıldız kategorisinde futbolcusu olmasa da, fizik gücü, direnci ve alan daraltarak iyi savunma yapmasıyla bilinen bir ekip…

BU özellikleri düne kadar işe yaradı... Bir çeyrek final maçından çok, Premier League liderinin, orta sıralardaki bir takımla mücadelesi gibiydi. Kneredeyse tek taraflı bir maç izledik. İngiltere Southgate ile birlikte kimlik değiştirdi. Genç ve dinamik bir takım. Aynı zamanda savunmayı ve hücumu birlikte yapıyorlar. Top rakipteyken 5’li, top kendisine geçince 3’lü savunma ile oyunun iki yönünde de başarılılar. İlk yarıda İsveç presle karşılaşınca, ne oyun kurabildi, ne de uzun toplarla isabetli pas atabildiler.

YOUNG ve Trippier İngiltere’nin enerji kaynağı. Onların katılımı ile İsveç kalesini her fırsatta ablukaya aldılar. Ancak, bu baskıyı daha fazla pozisyon ve gollere çeviremediler. Tıpkı Belçika gibi, İngiltere de tecrübe kazandıkça gelecek turnuvalarda daha iyi olacaktır.

GOL SÜRPRİZ OLMADI

İLK 3 çeyrek finalin anahtarı duran top golleri oldu. İngiltere bu alanda lider. Gol sürpriz olmadı. İngiltere, öne geçse de bazı takımların aksine vitesi küçültmedi. 2’yi attı, 3’ü istedi. Coşkusu, enerjisi düşmedi. Lakin, saydığımız artılarının yanı sıra kalesinde önemli pozisyonlar da verdi, Pickford devleşti.

YAZI baskıya girdiğinde İngiltere’nin yarı finaldeki rakibi henüz belli değildi. Finale yakın görüyorum ancak şampiyonluk için Fransa veya Belçika hangisi gelirse gelsin, İngiltere’den daha iyi ve tecrübeli takımlar. Yani o sene, bu sene demek çok zor!

Devamını Oku

Tarihi zafer

3 Haziran 2018

F.BAHÇE Kulübü, spor tarihimizin en büyük kongresini gerçekleştirirken, ne kadar büyük bir camia olduğunu yeniden hatırlattı. İki gün süren bu heyecan, sadece Türkiye’de değil, yurt dışında da yakından takip edildi. Şampiyonlar Ligi Finali için Kiev’e gittiğimde yakamdaki Türkiye bayrağı ve EURO 2024 adaylık rozetlerimi gören her yabancı gazeteci bu seçimi sordu, ilgilendi.

BU tarihi kongrede bir dönem sona erdi. 20 yıldır hayatı sadece F.Bahçe’den ibaret olan Aziz Yıldırım, kulübe büyük hizmetler verdi. Sevenleri çoktu, hatta gitmesin diye sokaklara dökülen insanlar oldu. Ama bu sevgi onun bazı gerçekleri görmesini zamanla engelledi. Ona güvenen milyonları her geçen yıl daha fazla hayal kırıklığına uğrattı, güvenlerini sarstı.

TARAFTAR için sorun sadece futbol takımının şampiyon olmaması değildi. Camiayla iletişim kurmayı bıraktı, değişen dünyaya ayak uyduramadı, samimiyetini kaybetti, öz eleştiri yapmadı. Kendini sadece F.Bahçe’nin değil, Türk sporunun önünde gördü. F.Bahçe’yi diğer kulüplerden kopardı, ayrıştırdı ve bir dönem kıskanılan, imrenilen, sempati duyulan F.Bahçe, “nefret” ile anılmaya başlandı.

YILDIRIM BEZDİRDİ!

VE gün geldi, bu yönetim anlayışı en fanatik Aziz Yıldırım’cıyı bile bezdirdi! Evet, belki de Aziz Yıldırım gibi aidiyet duygusuna sahip bir başka başkan göremeyebiliriz, ama bunun yeterli olmadığını kendisi şimdi daha iyi anlamıştır. Her şeye rağmen, Aziz Yıldırım F.Bahçe’nin efsane başkanıdır. Umutla bakılan Ali Koç’u bu kulübe yönetici olarak kazandıran da odur...

F.BAHÇE, Sayın Ali Koç ile profesyonelce yönetilecek örnek bir kulüp olacaktır. Aileden ve iş dünyasından gelen tecrübe ile Avrupa standartlarında, kaliteli, medeni, çağdaş, samimi, iyi niyetli bir yönetim anlayışına şahit olacağız. İletişimi kuvvetli, güçlü, saygı duyan ve saygı duyulan bir F.Bahçe bizi bekliyor. Sayın Koç daha adayken camiayı birleştirmişti, şimdi daha heyecanlı, coşkulu, kanı kaynayan bir camiaya liderlik yapacak... Yarından itibaren her F.Bahçeli’nin kulağı transferde olacak. Yeni sezonda kombine rekoru kırılır, Fenerium satış rekor kırar...

Devamını Oku

Artık çok geç

15 Mayıs 2018

AKHİSAR yenilgisiyle taraftarın güvenini kaybeden Aykut Kocaman, bu kez işi şansa bırakmadı ve sahaya çift forvetle çıktı. Ancak eminim, Karabükspor ligden düşmemiş olsaydı yine klasik dizilişle izlerdik sarı lacivertlileri...

ASLINDA teknik direktör Aykut Kocaman hiç sevmese (!) de bu kez erken gol maçın gidişatını belirledi. F.Bahçe attığından fazlasını da kaçırdı. Hedef, G.Saray ile olan gol averajında öne geçmekti. Olur da, Göztepe kazanırsa diye... Ancak bana göre neredeyse imkansız.

BU maçta analize ihtiyaç olan konu, 6-0’dan sonra bitime 8 dakika kala Mathieu Valbuena’nın oyuna girişiydi! Kocaman’ın Valbuena ile daha imza atmadan aynı masadaki fotoğrafını, Fransız oyuncuya övgülerini hatırlıyorum. Kendi istedi ve alındı. Ki bir çok transfer onun isteğiyle yapıldı. Hatta, Konyaspor’u çalıştırırken F.Bahçe’ye geleceği belliydi. Ama sanki bu kadroyu kendisi kurmamış gibi görüntü verdi hep. Bazılarını dışladı. Var olan sorunları çözmek yerine, halının altına süpürme yolunu tercih etti. Valbuena’nın dün akşamki gibi bir yaklaşımı asla hak etmediğini düşünüyorum.

2.’LİK BAŞARIDIR

SEZON genelindeki oyuna rağmen Süper Lig ikinciliği aslında başarıdır. Çünkü hem Başakşehir hem de Beşiktaş, F.Bahçe’den daha organize, daha keyif veren bir takım oldular... Demek ki Aykut Kocaman, biraz daha pozitif olsa, risk alsa veya olağan dışı dokunuşlar yapabilseydi bu takım rahatlıkla şampiyon olabilirdi. Ama artık bunun için çok geç!

Devamını Oku