Siyaset karışınca

Haberin Devamı

Burası Türkiye, evdeki hesap çarşıya hiç uymayabiliyor. Bugüne iki ilginç konu ayırmıştım. Bir: İngiliz hükümeti bağımsızlık ilanı hâlinde İskoçya’nın sterlini kullanamayacağını açıkladı. İki: 2013’te uluslararası yatırım pozisyonu açıklandı.

Fakat pazartesi gecesi yayına giren ses kayıtları ile hesap şaşırdı. Yazsam bir dert; polisiye benim işim değil. Sussam başka dert; penguen belgeseli gibi kalırım. İkincisini daha yakışıksız buldum.

En büyük siyasi kriz

Bence Türkiye en büyük siyasi krizini yaşıyor. İnönü-Menderes ya da Ecevit-Demirel kavgaları bunun yanında çok masum kalıyor. Kayıtlar hakiki mi yoksa montaj mı? Bilmiyorum. Bir gün öğrenebilecek miyiz? Sanmam. Zaten sonucu değiştirmez.

Zarfla (şekil) başlayalım. Başbakan’ın güvenli telefonu dinlenip kayda alınıyor. Sonra bunlar yayınlanıyor. Fakat sorumluları bulunamıyor. Vahim bir yönetim zafiyetidir. Devletin esas işlevini yerine getiremez hâle geldiğine kanıttır.

Mazrufla (içerik) devam edelim. Kayıtlara göre Başbakan, evindeki kayıt-dışı servetin ortaya çıkmasını engellemeye çalışıyor. “Şüyuu vukuundan beter” denir. İçeride siyasetin, dışarıda ise Türkiye’nin itibarına ağır bir darbedir.

Ekonomi ne diyor?

Dikkatinizi çekmiştir. Piyasanın ses kayıtlarına tepkisi sınırlı kaldı. 17 Aralık’a benzemedi. Dolar 3 krş. artışla 2.22 TL’ye yükseldi. Faiz kıpırdamadı. Sadece borsada düşüş yaşandı. Ne oluyor? Ekonomi siyasete karşı bağışıklık mı kazandı?

“Yandaş” tefsir ekonomide nispi istikrarı kırılganlığın azalmasına borçlu olduğumuzdur. 2001 krizi sonrasında uygulanan politikaların, özellikle sağlam kamu maliyesinin doğal sonucudur. Ya 17 Aralık’taki sert tepki? Onu açıklamıyor.

Farklı tefsir mümkündür. Piyasa hükümetin toplumsal desteğinin zayıfladığını düşünüyor. Seçimlerde oy kaybetmesini bekliyor. Yani siyasi krizi normalleşme sancısı kabul ediyor. Olumsuz tepki vermiyor. Bana makul geliyor.

DİĞER YENİ YAZILAR