Gazete Vatan Logo

Restoran pahalı sahiller bedava!

İstanbullu, tarihinin belki de en sıcak ramazanında çareyi sahillere akmakta buldu. 17.5 saat boyunca oruç tutanlar, iftarla birlikte sahillere yerleşiyor. Sahuru yapana kadar da evlerine dönmüyor

Restoran pahalı sahiller bedava!

İstanbul yerleşim yerleri kenarındaki Marmara Denizi sahilleri, özellikle son 3 gündür dolup taşıyor. Büyükçekmece’den başlayarak, Gürpınar, Avcılar, Bakırköy, Zeytinburnu, Yenikapı ve Eyüp serinlemek isteyen İstanbulların yerleşim yerlerine göre ilk tercihleri. Sahura kadar uyumayan İstanbullu, sahilde vakit geçirmenin yöntemini de bulmuş. İftardan sahura kadar iddialı tavla maçları yapanlardan, nargilesini tüttürüp deniz havası soluyanlara kadar bir çok eğlenceyi görmek mümkün. Hafif esintili sahil kenarında uyuyan vatandaşlar çocukları için portatif çadırlar bile kuruyor. “Hava çok esmiyor” ya da “ben iyice bunaldım” diyenin işi de kolay. Tişörtü çıkartan altındaki şortla soluğu uçar adım denizde alıyor.

Mangallar hiç sönmüyor

Türk çayıra ve sahile iner de mangal olmaz mı? Her Türk ailesinde olduğu gibi her şey unutulur ama mangal mutlaka hazır olur. Etini, tavuğunu, kanadını, domatesini, biberini alan İstanbul’un gece kebap kokulu dumanlı havasına oldukça ciddi katkı yapıyor. Yurtdışında gelen misafirini ev yerine sahilde ağırlayan bile var. Kebap bitince ise odun ya da kömür ateşiyle ısıtılan semaverlerde demlenilen tavşan kanı çaylar içiliyor. Gece 03.00 sularında İstanbul’a inen bir turist havaalanı yolundaki manzaraya bakarak İstanbul’u kolaylıkla uyumayan şehir olarak tüm dünyaya anlatabilir. Eğer vejetaryen değilse yaşayacağı en büyük sıkıntı mis gibi kebap kokularının arasından geçerek gece oteline guruldayan bir mideyle gitmek olur.

Haberin Devamı

‘Çoluk çocuk toplandık’

Vatandaşın sahil tercihinin nedenini ise Gürpınar sahilde semaverde çay keyfi yapan Esat Uzun ve bacanağı Cevdet Turuncu’nun sözleri özetliyor: “Eşleri, çocukları, kardeşlerimizi ve eniştemizi teravihten sonra toplayıp geldik. Mangalı bitirdik şimdi çayımızı içiyoruz ve yan taraftaki gençlerin közlediği mısırlardan yiyoruz. Restorana gitmeye kalksak çok pahalı olurdu. Sahilde hepimiz iyi vakit geçiriyoruz.”

‘Eyüp alışkanlık oldu’

Kağıthane’den gelen 13 kişilik ailenin reisi Ferhat Çağlar, “Hafta sonları tatil olduğu için her Ramazan eş dostla buradayız” diye konuşuyor. Nezih Erkun ise Azerbaycan’dan gelen misafirini Eyüp sahilinde ağırlıyor: “Misafirimiz evde sıkılınca deniz kenarına indik. Sahilde çimlerin üstünde vakit geçiriyoruz.”

Haberin Devamı

Nargile kusur kalmasın

Çimenlere yayılan gençler, nargile keyfini de ihmal etmiyor. Nargile içen gençlere komşu olan Kürşat Güney, “Ailece Maltepe’den buraya geldik. Almanya’dan gelen amcamı gezdirmek istedik. Her sene Eyüp’e iftar yapmaya geliriz. Her yıl burada iftar ve sahura gelmek bizim için alışkanlık oldu. Seneye de buradayız inşallah” diyor.

Sahura kadar tavla

Haliç kıyısındaki Eyüp’ün çimlerine kurulan ailelerin tavladan, mangala, semaverden portatif çadıra her türlü ekipmanı mevcut. Bağcılar’dan gelen Hasan Akman, “Havaların sıcak olması bunalttı evde duramaz olduk. Çoluk çocuk komşu kendimizi buraya attık. Çocuklar oyun oynayarak eğleniyor. Biz de tavla oynayıp vakit geçiriyoruz. Sahur yemeğini yiyip evimize gideceğiz” diyor.

‘Su harika dostum gelsene’

Haberin Devamı

Büyükçekmece, Gürpınar ve Avcılar hattında ise daha çok denize girenler bulunuyor. Esenyurt’tan kalabalık bir grupla gelen gençler bunalınca soluğu denizde alıyorlar. Gruptan Emrah Can (19), İsa Andiç (29) ve Emrah Gürer (27), “Mangal ekibi dışında kalanlar sıcağa karşı denize giriyor. Su harika dostum sen de gelsene. Eve 20 dakikalık mesafede hem mangal yapıp hem de denize girmek bizim için büyük bir keyif” diyor.