CHP: 'Türban, YÖK, dokunulmazlıklar ve seçim barajının düşürülmesiyle ilgili bir paketin içinde parlamentoda grubu bulunan partilerde müzakere edilebilir, çözülebilir'
AK Parti Grup Başkanvekilleri, başörtüsüne
konusunu görüşmek üzere muhalefet partilerinin gruplarına yaptığı ziyaret başladı.
AK Parti Grup Başkanvekilleri Bekir Bozdağ, Ayşenur Bahçekapılı, Suat Kılıç, Nurettin Canikli ve Mustafa Elitaş bu kapsamda ilk olarak CHP Grubunu
ziyaret etti.
AK Parti Grup Başkanvekilleri, CHP Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol, Muharrem İnce ve Akif Hamzaçebi ile görüştü.
CHP: TÜRKİYE'Yİ KARARTMA OPERASYONU
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, türban
sorununun, üniversitelerde öğretim özgürlüğü kapsamında çözümlenmesine karşı
olmadıklarını belirterek, "Ama ilköğretime, ortaöğretime, kamusal alana
girmesine karşıyız. AK Parti’ye bunu sorduğumuzda ’sadece üniversiteye münhasır
olacak’ gibi kesin ifade söyleyemediler" dedi.
Anadol, AK Parti Grup başkanvekilleriyle yaptıkları görüşmeye ilişkin
gazetecilere açıklamalarda bulundu.
AK Parti Grup başkanvekillerinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın türban
konusunda kendilerine verdiği talimat doğrultusunda ziyarette bulunduklarını ve
diğer gruplara da aynı öneriyi götüreceklerini söylediğini aktaran Anadol,
"Parti temsilcilerinden oluşan bir komisyon kurularak, bu sorunun bu şekilde
komisyon tarafından çözülmesini, Parlamentoda bu çözümün gerçekleşmesi yolundaki
önerilerini bize ilettiler" dedi.
Anadol, AK Parti Grup başkanvekillerinin, referandum kampanyasından bu
yana gelişen olayları anlattıklarını, kendilerinin de bazı hatırlatmalarda
bulunduklarını söyledi. Anadol, TESK Genel Kurulunda karşılaşan Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na türbanı çözme
önerisine Kılıçdaroğlu’nun, "Ben sadece türbandan bahsetmedim,
dokunulmazlıkların sınırlandırılmasından, YÖK’ün kaldırılmasından, seçim
barajının düşürülmesinden söz ettim. Niye içinden bir tanesini çekip,
çözümleyelim diyorsunuz. Elbette türban sorunu çözümlenmelidir. Ters görüş sahibi
değiliz" dediğini anlattı.
Anadol, görüşmede bunları tekrarladıklarını ifade etti.
-"SAMİMİ DEĞİL"-
"AK Parti’nin, bu konuda samimi olmadığını, yıllardır şikayet ettiği
YÖK, eline geçtikten sonra bu şikayetleri unuttuğunu" ifade eden Anadol, YÖK’ün
kaldırılmasının, Türkiye’nin önemli bir gereksinimi olduğunu ifade etti.
Dokunulmazlık sorununu, "Parlamentonun yüzkarası, yolsuzlukların ana
nedeni, demokrasi, ülke, hukuk ve siyaset sorunu" olarak değerlendiren Anadol,
bunun bir an önce ele alınması gerektiğini kaydetti. Anadol, istenilmesi halinde
bu konuda uzlaşma sağlamanın çok kolay olduğunu belirtti.
Anadol, seçim barajının ise milli iradenin Parlamentoya yansımasının
önüne geçen en büyük engel olduğunu belirterek, barajın düşürülmesinin bir yasa
değişikliğiyle olabileceğini söyledi.
Türbanın, üniversitelerde öğretim özgürlüğü kapsamında çözümlenmesinin
önerilebileceği, tartışılabileceği, düzenlenebileceğini kaydeden Anadol, CHP’nin
bu konuda olumsuz bir tavrının olmadığını söyledi. Anadol, "Ama tek başına
değil. YÖK, dokunulmazlıklar ve seçim barajının düşürülmesiyle ilgili bir paketin
içinde parlamentoda grubu bulunan partilerde müzakere edilebilir, çözülebilir ama
bir tanesini ele almak onu çözmeme iradesini ifade ediyor" diye konuştu.
-"KAÇAK GÜREŞEREK"-
CHP Grup başkanvekilleri olarak, tespitlerinin bulunduğunu dile getiren
Anadol, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Herkes AK Parti’nin, gizli bir gündemi olduğunu söylüyor, kamuoyunda
yaygın bu. Bizde de egemendi. Bugün test ettik bunu. Dedik ki; ’üniversitedeki
türban sorunu çözülsün, bunun için geldiniz, konuşuyoruz, olumsuz bir irade beyan
etmiyoruz. Bize şunu söyleyin, bitecek mi? İlköğretime, ortaöğretime, devlet
dairelerine, kamu alanlarına, hizmet verenlere gelecek mi gelmeyecek mi?’ Hayır
diyemediler. ’Belli olmaz, 10 yıl sonra ne olur bilinmez, millet çözer’ gibi,
siyaseten hiçbir geçerliliği olmayan, tam tersine asıl niyeti gizleyen, bir gizli
gündemin bulunduğunu ortaya koyan bir davranış içine girdiler. Olmayacak, asla,
sadece üniversiteye münhasır olacak gibi kesin ifade söyleyemediler. Aksine kaçak
güreşerek, gizli gündemlerini zımni olarak ifade etmiş oldular.
Bu sorunun, üniversitelerde öğretim özgürlüğü kapsamında çözümlenmesine
karşı değiliz ama ilköğretime, ortaöğretime, kamusal alana, hizmet verenlere,
devlet dairelerine, mahkemelere, hastanelere girmesine karşıyız. Türkiye’yi
karartma operasyonuna ortak olamayız, tam tersine izin vermeyiz, karşı çıkarız.
Bu karartma operasyonunun bir parçası, başlangıcı olarak bu konunun AK Parti
tarafından ele alındığını, düğmeye basıldığını tespit etmiş oluyoruz."
-"ANLAŞMAMIZ MÜMKÜN OLMADI"-
Anadol, "Bu şartlarda komisyona üye vermeyeceksiniz" denilmesi üzerine,
"Hayır. Sadece bunun tartışılması, bunun için komisyon kurulması, bunu önkoşula
bağlamama koşuluyla diye üstüne bastılar. Anlaşmamız mümkün olmadı. Komisyona üye
vermediğimiz gibi, bu gizli gündemi bir daha saptadık. Bu üniversitedeki türban
olayının bir bütünün parçası, başlangıcı olduğunu saptadık. Türkiye’yi karartma
operasyonunun bir parçası, bir gereksinimi çözme, kızların eğitim özgürlüğünü
sağlama değil" karşılığını verdi.
Başbakan Erdoğan’ın, kamusal alanı yeniden tanımlama önerisinin sorulması
üzerine Anadol, bunun "bir kaytarma yöntemi" olduğunu öne sürdü. Anadol,
kamusal alanın tarifine ihtiyaç bulunmadığını, bunun belli olduğunu söyleyerek,
"Bunu tartışmaya açmak demek, kamusal alanı türbana açmak demektir" görüşünü
dile getirdi. Bir soru üzerine Anadol, Çankaya Köşkü’nün de kamusal alan olduğunu
ifade etti.
Anadol, sınavlara başörtüsüyle girilebileceğinin hatırlatılmasına
karşılık, bunun bir güvenlik sorunu olduğunu belirtti. Anadol, çarşafla gelen
kişinin kimliğinin nasıl bilineceğini sordu.
CHP’nin türban sorununa yönelik önerisinin sorulması üzerine Anadol,
iktidara gelince çözeceklerini kaydetti. Anadol, "Biz iktidara gelmedik, sanki
iktidar partisiymişiz, ben Milli Eğitim Bakanı, arkadaşlarım da bakanlar kurulu
üyesiymişiz gibi..." dedi.
MHP: BİZ BURADAYIZ
Meclis'te bir komisyon kurulması bizim talebimizdi. Ancak AKP ve CHP'nin uzlaşamadığını görüyoruz. Bu yeni gelişmeyi yeniden değerlendireceğiz. Ancak şu net başörtüsü sorunun çözümü için biz varız ve buradayız. Meclis'te bir mutabakat oluşmalı bu sorumluluk iktidar partisine aittir