'En kötüsü geçti ama...'

Türk iş dünyasının önde gelen isimleri geçtiğimiz Mayıs ayında Başbakan Tayyip Erdoğan’ı Rahmi Koç Müzesi’nde Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç’un ev sahipliğinde düzenlenen bir yemekte ağırlamış ve ekonomik krizi masaya yatırmışlardı. Bu toplantının bir benzeri yine Rahmi Koç Müzesi’nde bu kez CHP Lideri Deniz Baykal ile gerçekleştirildi.

Kimler katıldı?

Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç’un ev sahipliğinde yapılan davete iş dünyasını temsilen Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Boyner Holding Murahhas Üyesi Cem Boyner, Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş, Tekfen Holding kurucu ortağı Feyyaz Berker, TİSK Başkanı Tuğrul Kutadgubilik ve TÜSİAD Genel Sekreteri Zafer Ali Yavan katıldı. Yemeğe davetli olan İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük ile TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise yurtdışında oldukları için yemekte bulunamadı.

Deniz Baykal’ın da işadamlarının davetine büyük önem verdiğini göstermek için partinin önde gelen tüm isimlerini beraberinde getirdiği dikkati çekti. Kemal Kılıçdaroğlu, Faik Öztrak, Gürsel Tekin, İlhan Kesici ve Örsan Öymen de Baykal’a yemekte eşlik etti.

Merkez özerk kalmalı

Basına kapalı gerçekleşen yemek çıkışı bir açıklama yapan Baykal, Rahmi Koç’un daveti üzerine yemeğe katıldıklarını ve faydalı bir görüşme yaptıklarını belirterek “Bu tür buluşmalar her zaman iyidir. Buradan da iyi düşüncelerle ayrılıyorum. Ekonomi ve siyasi konularda fikir paylaşımında bulunduk” dedi.

IMF’le anlaşma çıpa olabilirdi

Deniz Baykal’ın yemek sırasında işadamları ile bazı tespitlerini paylaştığı ve bu tespitleri işadamlarının da onayladığı öğrenildi. Baykal’ın yemekte işadamlarına şu başlıklarla bazı ekonomik öngörülerini aktardığı öğrenildi:

- Krizin en kötüsü Şubat ve Mart aylarında yaşanmış görünüyor. Ancak kimse bundan sonra hızlı bir toparlanma beklemesin. Korkarım ekonomide yeni düzeltmeler göreceğiz.

- Bu dönemde iş dünyasının da onayladığı gibi IMF ile ihtiyati bir anlaşma özellikle yabancı yatırımcılar için çok iyi algı yaratabilir, çıpa olabilirdi. Ancak Hükümet bu konuda isteksiz görünüyor.

- Başbakan Erdoğan’ın kesinlikle Merkez Bankası’nın özerkliği ile ilgili sözlerini tasvip etmiyorum. Şayet Türkiye krizde doğru birkaç iş yaptıysa bunda Merkez Bankası’nın payı var. Ayrıca Merkez Bankası’nın yaptığı olumlu icraatları ve bunların ekonomik sonuçlarını Hükümet pekala kullanıyor. Yani başarı Merkez Bankası’na başarısızlığın faturası Hükümet’e gibi bir tespit son derece yanlış. (Bu konudaki sorunun bir işadamından geldiği öğrenildi.)

- İşsizlik halen Türkiye’nin en büyük sorunudur.