Gazete Vatan Logo

Emine Erdoğan: Sıfır Atık'ı tüm ülkelerde bir yaşam biçimi haline dönüştüreceğiz

ABD’nin New York kentinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile Brigitte Macron Türkevi'nde bir araya geldi. Emine Erdoğan, “Sıfır Atık'ı tüm ülkelerde bir yaşam biçimi haline dönüştüreceğiz.” dedi.

Emine Erdoğan: Sıfır Atık'ı tüm ülkelerde bir yaşam biçimi haline dönüştüreceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un eşi Brigitte Macron Türkevi'nde bir araya geldi. Emine Erdoğan, Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı'na desteklerinden dolayı Brigitte Macron'a teşekkürlerini iletti.

Emine Erdoğan Twitter'dan yaptığı paylaşımda ayrıca, "New York'ta Fransa Devlet Başkanı'nın eşi sevgili dostum Brigitte Macron ile Türkevi'nde bir araya geldik. İklim değişikliği ile mücadelede birlik olacağımız hususunda Bayan Macron ile hemfikiriz. İyi Niyet Beyanı vesilesiyle Sıfır Atık'ı tüm ülkelerde bir yaşam biçimi haline dönüştüreceğiz." ifadelerini kullandı.

'MUTFAĞIMIZIN KAPILARI, FARKLI KÜLTÜRLERİN BİRLİKTE YAŞAMA DENEYİMİNE AÇILIR'

Birleşmiş Milletler (BM) Küresel İletişimden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Melissa Fleming, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un eşi Brigitte Macron ve Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk-yeul’un eşi Kim Kun Hee başta olmak üzere, ülke liderlerinin eşlerinin katıldığı Türk mutfağının tanıtım programında First Lady'ler, lokum sarıp akide şekeri keserek Türk lezzetlerinin hazırlanışını tecrübe etti.

Haberin Devamı

Program kapsamında 'Sürdürülebilir ve Sağlıklı Türk Mutfağı' isimli etkinlikte konuşan Emine Erdoğan, "Mutfak, kültürel mirasın en önemli unsurlarından biridir. Bir ülkenin milli kimliğini, karakterini ve hatta medeniyet özünü yansıtan bir aynadır. Gastro-diplomasi ve gastro-turizm gibi kavramlar, ülkelerin, kültür ve tanıtım politikalarının ana unsuru haline geldi" diye konuştu. "Türk Mutfağı, Anadolu’daki yüzlerce yıllık serüveninde, birçok farklı medeniyetle etkileşime girmiştir. Mutfağımızın kapıları, farklı dinlerin, kültürlerin ve etnik grupların birlikte yaşama deneyimine açılır" diyen Erdoğan, Türkiye'nin barış ve hoşgörü niyetinin mutfak kültürünün pratiklerinden rahatça okunabileceğini belirtti.

Emine Erdoğan, "Soframızda yabancının yeri, her zaman 'Tanrı misafiri' olarak ayrılmıştır. Emsalsiz ikram kültürümüz, misafiri baş üstünde tuttuğumuzu anlatır. Kısacası sofralarımız, cömertliğin, paylaşmanın, dayanışmanın, insan sevgisinin ve yaşam kültürümüzün özetidir" ifadelerine yer verdi. Türkiye’nin, başlı başına bir gastronomi diyarı olarak dünyanın ilgisini çekmesinden büyük mutluluk duyduğunu dile getiren Erdoğan, Anadolu'nun UNESCO tarafından koruma altına alınan bir çok gastronomi unsurlarına sahip olduğuna işaret etti.

Haberin Devamı

“MUTFAĞIMIZDA HEM BEDENE HEM DE RUHA ŞİFA VEREN ASIRLIK REÇETELER VAR”

Günümüzde yanlış beslenmeden kaynaklı başta obezite gibi sağlık sorunlarına değinen Emine Erdoğan, "Türk mutfağının insana şifa sunan boyutu, bugün küresel sağlık sorunları için çözüm merkezi niteliğindedir" ifadesini kullandı. "Hibrit tohumlar, GDO, bol kimyasal içeren paketli gıdalar, insanları ömür boyu mücadele ettikleri hastalıklara mahkum ediyor" diyen Erdoğan, buna bağlı olarak, tüm dünyada sağlıklı beslenme arayışlarının arttığına, insanların yerel mutfaklara ve organik ürünlere yöneldiğine dikkat çekti.

Emine Erdoğan, "Bizim mutfağımızda hem bedene hem de ruha şifa veren asırlık reçeteler var. Anadolu’da bir çok tarif, hekimlerle birlikte hazırlanmıştır. Mutfağımız asırlar boyunca, bu büyük tabiat eczanesinin şifrelerini çözmekle meşgul olmuş ve ortaya emsalsiz bir bilgelik çıkmıştır" dedi. Gastronomi konusunda, Türkiye’nin ‘henüz keşfedilmeyi bekleyen büyük bir mirası’ olduğuna değinen Emine Erdoğan, bu zenginliğin hak ettiği gibi duyurulması için tanınmış Türk gastronomi uzmanları ve şefleriyle birlikte, ‘Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı’ kitabını literatüre kazandırdıklarını belirtti.

Haberin Devamı

Erdoğan, "Bereketli topraklarımızın hazinesine sahip çıkmak için 2017’de Ata Tohumu Projesi’ni başlattık. Yerel tohumlarımızı gen bankalarımızda saklıyoruz. Bu sayede hem sürdürülebilirlik hedeflerine hizmet ediyor hem de bio-çeşitliliği koruyoruz" diye ekledi.