Gazete Vatan Logo

'Beni deliğe süpürürler!'

Kılıçdaroğlu: Herhalde Başbakan böyle düşündü ki...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ’Egosu şişmiş’ olarak nitelendirdiği AK Parti iktidarının Türkiye’yi uçurumun kenarına kadar sürüklediğini savunarak, "Beyzbol sopasıyla Türkiye’de hükümete ders verilmediği, bağımsız yürekli bir iktidara her zaman ihtiyacımız var" dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, öğle saatlerinde beraberinde Genel Başkan yardımcıları Gökhan Günaydın ve Gürsel Tekin’le Antalya’ya geldi. Havalimanında kalabalık partili grubu tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu, buradan parti otobüsüyle CHP il başkanlığına hareket etti. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, yol üzerinde kentin varoş mahallerinden Zeytinköy’de bir kahvede çay molası verdi.

İl Başkanlığı’nda CHP’ye yeni katılan üyeler için düzenlenen törene katılan Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye’nin yeni bir iklime, yeni bir yönetime ihtiyacı var. Özgürlüğe ve demokrasiye, halkına özgürlük ve demokrasi vaadeden yeni bir iktidara ihtiyacı var. Ortadoğuda, Balkanlarda, Kafkaslarda ’Barış’ diyen, barışı seslendiren yeni bir iktidara ihtiyacı var. O iktidarın adresi CHP" diye konuştu.

CHP Antalya il binası önünde yaklaşık 1000 kişiye konuşması sık sık ’Başbakan Kemal’ sloganlarıyla kesilen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, AK Parti’nin 2002 yılında iktidarı sıfır terörle aldığını söyledi. "Krizin faturasını Bülent Ecevit hükümeti ödemiş, altın tabak içinde güzel bir ekonomiyi AKP’ye bırakmıştır" sözleriyle konuşmasına devam eden Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarın bugün zam ve zulümle ekonomiyi ve ülkeyi idare etmeye çalıştığını savundu.

"AHLAKSIZ ZAM"

Partisinin son grup toplantısında yapılan zamları ’Ahlaksız zam’ olarak değerlendirdiğini belirten CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Diyorlar ki niçin ’Ahlaksız zam’ dedin? Şunun için söyledim, dünyada doğalgaz fiyatları düşecek, sen zam yapacaksın. Akılla, mantıkla, vicdanla yakından uzaktan ilgisi var mı? Doğalgaz fiyatı artar sen de zam yaparsın. Tam tersi oluyor. Doğalgaz fiyatları düşüyor sen zam yapıyorsun. Bu ’İktidar olarak ben elimi vatandaşın cebine uzatıyorum. vatandaşın parasını çalıyorum’ demektir. Onun için bu zamlar ahlaksız zamlardır."

HERKESLE KAVGALI BİR İKTİDAR

Türkiye’nin kendi bölgesinde barış içinde yaşayan Suriye, Irak, İran ve Rusya’yla sorunu olmayan bir ülkeyken bugün herkesle kavgalı bir süreci yaşadığını kaydeden CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Herkesle kavga eden önce yurttaşıyla kavga ediyor. Herkesle kavgalı olan bir iktidarı yolcu etmek bunun için mücadele ediyoruzö dedi. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, verdikleri mücadeleyi şöyle anlattı:

"Kendi içinde barışı, ülke için sorunlarını çözmeye kilitlenmiş, ülkenin bütün sorunlarına çözüm öneren, halkçılığı, hakkı her zaman her ortamda savunan, özgürlüğü, düşünce özgürlüğünü her yerde her ortamda savunan, gazetecilerin hapiste olmadığı, üniversite öğrencilerinin hapiste olmadığı, milletvekillerinin hapiste olmadığı, parlamentoda bir kişinin iradesiyle 19 Mayıs hareketleri gibi el kaldırıp indiren bir iktidarın olmadığı, bağımsız, özgür bir Türkiye için. Bu mücadeleyi biz kendimiz için vermiyoruz. Bu mücadeleyi halkımız ve çocuklarımız için veriyoruz. Gelecek güzel Türkiye için veriyoruz. Geldiğimiz noktada, hiç edişelenmeyin, bütün hukuksuzluklarını, kul hakkı yiyenlerin hesabını sormak kardeşiniz Kemal’e ait."

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ’iktidar ne yaparsa yapsın, nereye kaçarsa kaçsın’ partisinin haklı olduğu yolda yürümeye devam edeceğini söyledi.

’EGOSU ŞİŞMİŞ’

Çarşıda iğneden ipliğe her şeye zam geldiğini belirten CHP Genel Başkanı, "Beylerin keyfi yerinde. Altlarında lüks arabalar var, yatları katları var. Emeklilere soruyorum sizlerin neyiniz var, vatandaşa soruyorum sizin neyiniz var?" dedi. Vatandaşın elinde bir tek demokrasilerin en güçlü silahı oy hakkının bulunduğunu belirten Kemal Kılıçdaroğlu, "AKP hükümetine, egosu şişmiş, Türkiye’yi uçurumun kenarına getiren Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarına ders vermek bu ülkenin faziletli ve erdemli insanlarının temel görevidir. Bu görev için yürüyeceğiz" dedi.

BEYZBOL SOPASIYLA HÜKÜMETE DERS

İçinde bulunan zamanın artık ayrışma dönemi olmadığını, ’şu partiden, bu partiden’ şeklindeki ayrımların aşıldığını kaydeden CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin uçurumun kenarında olduğunu söyledi. Ekonomisi, dış politikası iyi gitmeyen, özgürlüklerin kısıtlandığı, vatandaşın gelecek kaygısı içine girdiği bir Türkiye’nin var olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Vatandaş soruyor, ’Ne olacak bu ülkenin geleceği?’ Bu sorunun yanıtını herkes bekliyor. Biz diyoruz ki, barış gelsin, huzur gelsin herkesin karnı doysun. Çocuklarımız özgür, bağımsız Türkiye ortamında istediği eylemi yapsınlar. Özel mahkemelerin olmadığı, özel yargıçların olmadığı, özel sopalarının olmadığı, beyzbol sopasıyla Türkiye’de hükümete ders verilmediği, bağımsız yürekli bir iktidara her zaman ihtiyacımız var" diye konuştu.

’BU İKTİDARI KINAYACAĞIZ’

Demokratik ve özgür bir Türkiye isteyen, ’Benim telefonlarım dinlenmeyecek. Başbakanla ilgili bir şey söylersem başım derde girmeyecek’ diyen herkesin adresinin CHP olduğunu belirten Kılıçadroğlu, şöyle konuştu:

"Ben ve arkadaşlarım hiçbir kişisel çıkar peşinde değiliz. Cebimizi dolduracağız diye bir düşünce içinde değiliz. Ben ve arkadaşlarımın temel umudu, hedefi, çabası herkesin zengin olduğu, özgürce çalıştığı, örgütlenme hakkının olduğu güzel bir Türkiye’yi bu topluma armağan etmek ve onun için mücadele etmek. Sanatçıların hapse atıldığı, gazetecilerin hapse atıldığı, milletvekillerinin seçildikleri halde milletin iradesine saygı duymayarak onları hapiste tutan bir yönetimi her ortamda her yerde şiddetle kınayacağız. Bu demokrasi değildir."

CHP ŞEMSİYESİ

Partisine Antalya’da yeni katılan isimleri kutlayan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Gerçeği görmek hepimizin görevidir" dedi. Herkesi CHP şemsiye altında toplanmaya çağıran Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu şemsiyede hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Bu şemsiyenin altında esnafı, sanayicisi, işçisi, üniversite öğrencisi, memuru var. Halkın her kesimi var. Onun için bizim adımız Halk Partisi" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından partiye katılan 3 bin kişi adına sembolik olarak 20 kişiye parti rozetlerini taktı.

HALKIN VİCDANI BARIŞTAN YANA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Antalya il binası önünde düzenlenen törenin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğini söyledi. Türkiye’nin dış politikada adeta Ortadoğu’nun bataklığına saplanan bir ülke durumuna geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Her aşamada kriz gittikçe derinleşiyor. Yolcu uçağının indirilmesi bu krizin derinleştiğinin bir başka göstergesidir. Medyaya, köşe yazarlarına büyük görev ve sorumluluk düşüyor. Savaş çığırtkanlığı yapan bir medya, Türkiye’de kabul gören bir medya değildir. Halkın vicdanı barış içinde yaşamaktan yanadır. Halkın beklentileri barıştır, savaş değildir" diye konuştu.

SURİYE BATAKLIĞI

Halkın talebinin barış içinde yaşamak olduğunun altını çizerek açıklamasını sürdüren Kemal Kılıçdaroğlu, "Aşama aşama Türkiye’yi Suriye batağına sürüklemek istiyorlar. Sırtımızı sıvazlayanlar, ’Aferin iyi yaptın’ diyenler var ama hükümetin unutmaması gereken bir şey var, o batağa girmek kolaydır bataktan çıkmak zordur. ’2 saatte 3 saatte Şam’a gideriz’ diye halkı dolduruşa getirmek savaş çığırtkanlığı yapmak doğru değildir" dedi.

Politikacı olarak belli sorumlulukları taşıdıklarını kaydeden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Bizden çok daha önemli olan Türkiye’nin geleceğidir ve bekasıdır" dedi.

Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada her dönem barışın timsali olduğunu, Ortadoğu’ya daha tepeden bir bakışla farklı yaklaştığını kaydeden CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Ayrım yapmamıştır. Arap halkları açısından. Ne inanç, ne etnik kimlik açısından. İlk kez Ortadoğu’ya farklı gözlerle bakılıyor. Bu son derece tehlikelidir" uyarısında bulundu.

MAVİ MARMARA’YI HATIRLATTI

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Rusya ile ilişkilerin de kötü bir noktaya ilerlediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Bir taraftan demokrasi diyeceğiz, bir taraftan uluslararası hukuk diyeceğiz, diğer taraftan yabancı askerlerin eğitimini Türkiye’de yapacağız. Ellerine silah vereceğiz, Suriye’ye göndereceğiz. ’Gidin çarpışın, akşam gelin. Yaralanırsanız, size bizim hastanelerde bakarız’ diyeceğiz. Türkiye’nin saygınlığına gölge düşüren bir politikadır bu. Bunun stratejiyle, akılla, mantıkla, engin diploması bilgisiyle yakından uzaktan ilgisi yoktur. Bu Türkiye’yi bataklığa sürükleme yoludur. Sokaktaki yurttaşın düşündüğü gibi siyasal iktidarın da düşünmesi lazım. Yurttaşımız savaş istemiyor. Barış varken niye savaş, niçin gözyaşı? Gençlerimiz savaşa gidecek, şehit düşecekler babaları gencecik çocukları mezara indirecek. Bundan sevinç duyacak kim? Hangi gerekçeye biz Suriye ile ilişkileri bu noktaya getirdik? Sayın Başbakan’a soruyorum, hangi gerekçeyle bu Suriye politikasını bu noktaya getirdin, hangi gerekçeyle? Efendim, ’5 yurttaşımız öldü top mermisiyle’. Gereken yapıldı. Peki ben soruyorum, uluslararası sularda 9 yurttaşımız hunharca şehit edildi. Tezkere geldi mi? Gelmedi, niye gelmedi?"

’BENİ DELİĞE SÜPÜRÜRLER’

Irak’ta Türk askerinin başına çuval geçirildiğinde, her yurttaşın gururunun incindiğini kaydeden CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Biz bunu unutamayız. Nota vermeye bile cesaret edemedi Başbakan. Yuttu onu. Çünkü kendisi şunu düşünüyordu, ’Her halde itiraz edersem beni deliğe süpürürler’. Bu anlayışta birisi bu ülkede başbakanlık yapamaz, işi özeti budur" diye konuştu.

CHP’Lİ AKKAYA: TÜRKİYE KİRLİ BİR SAVAŞIN İÇİNE ÇEKİLMEK İSTENİYOR

CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, Türkiye’nin Suriye’de kirli bir savaşın içine çekilmek istendiğini söyledi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, partisinin 23 pilot ilde uyguladığı emek büroları ile ilgili çalışma yapmak üzere geldiği Denizli’de basın toplantısı düzenledi. Toplantıya CHP Denizli İl Başkanı Yıldırım Aycan, CHP Merkez İlçe Başkanı Ömer Yurtseven ve çok sayıda partili katıldı. Emek büroları yapılanmasını anlatan Yakup Akkaya, "Bizim buradaki amacımız sivil toplum örgütleriyle, sendikalarla, evhanımlarıyla, işsizlerle bir araya gelebilmek. Onların sıkıntılarını dinleyerek, sorunlarına Meclis’te çözüm aramak. İnşallah bu yapılanmamızda başarılı olacağız" dedi.

TBMM’de görüşülmesine başlanan Büyükşehir Yasa Tasarısı’nı eleştiren Akkaya, aralarında Denizli’nin de bulunduğu 13 ilin büyükşehir olmasını desteklediklerini vurgulayarak, "Elbette Denizli ve diğer illerimiz büyükşehir olmayı hak ediyor. Ancak, ’Ben yaptım oldu’ anlayışını kabul etmiyoruz. Yerel seçimlerde belde belediyeleri kapanacak. Yani seçilen belediye başkanları gidecek, yerine atananlar gelecek. Bunlar demokrasiyi anlamadıkları için böyle davranıyorlar. Demokrasiyle gelen AKP’nin demokrasiyi anlayamadığını gösteren bir tavır var. Belediyeler kapatılarak katılımcı demokrasi önleniyor. Mesela Fransa’da 65 bin belediye var ama kimse kapanmasını istemiyor. Bu gerekçelerle düzenlemeye karşıyız" diye konuştu.

’CHP TÜRKİYE’NİN ÇİMENTOSU’

CHP’nin Türkiye’nin çimentosu olduğunu kaydeden Yakup Akkaya, "Biz her konuda Meclis’te elimizden geleni yapıyoruz. Geçmişe baktığınızda siyaset çöplüğünde her renkten partiyi görebilirsiniz. Ama biz 90 yıllık onurlu tarihimizle bu ülkenin çimentoyuz. Bu günler gelip geçicidir. Bu günleri de aşacağız. Bu hükümetin kötüleştirdiği ekonomiyi düzeltebiliriz belki ancak demokrasi ve özgürlük sorunu bu şekilde bir süre daha devam ederse Türkiye’yi iyi günler beklemiyor" dedi.

SURİYE POLİTİKASINA SERT ELEŞTİRİ

Akkaya, konuşmasında hükümetin Suriye politikasını da eleştirdi. Suriye ile Türkiye arasında bir sorun yokken bir anda emperyalist güçlerin gazına gelerek savaşın eşiğine geldiğimizi kaydeden Akkaya, "Emperyalist güçlerin taşeronluğunu yapan, sırtı sıvazlandıkça kendini dev aynasında gören bir Başbakan var. Argoda bir laf vardır, ’Kofti kabadayı’ diye. Sesi çıkıyor ama birisi dokununca geri adım atıyor. Bizim durumumuz da aynen böyle. Suriye ile ne sorunumuz vardı da bu hale geldik? Bunlar daha önceden yazılmış senaryolardır. Yaşananların hepsi bizi savaşa sokmak için oluyor. Bu savaştan Türkiye’nin kazanacağı bir şey yok. Savaşta fakirler, emekçiler zarar görecek. Biz bu kirli savaşa ’hayır’ diyoruz" diye konuştu.

Haberin Devamı