.
BDP’nin gündeme getirdiği “demokratik özerklik” önerisi sert tartışmalara neden olurken AKP iktidarının ilk döneminde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in vetosu nedeniyle çıkaramadığı, Kamu Yönetiminin Temel İlkeleri ve Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun’da da yerel yönetimlerin güçlendirilmesine ilişkin benzer düzenlemeler yer alıyordu. AKP’nin 2004 yılında çıkardığı ve protesto gösterilerine neden olan 5227 sayılı kanun tasarısında yerel yönetimlerin güçlendirilmesi konusunda radikal öneriler yer alıyordu. Tasarıya göre, merkezi yönetim adalet, savunma, güvenlik, istihbarat, dış politika, milli eğitim, diyanet, sosyal güvenlik alanları dışındaki bütün görev ve yetkilerini yerel yönetimlere bırakıyordu. Merkezi yönetim Maliye, hazine, dış ticaret, gümrük hizmetleri ile piyasalara ilişkin ise “düzenleme” görev ve hizmetlerini yapacaktı. Tasarı “Görev, yetki ve sorumlulukların, hizmetten yararlananlara en uygun ve en yakın birime verileceği” ilkesine yer veriyordu. Bu bağlamda Adalet, Milli Savunma, İçişleri, Maliye, Milli Eğitim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik dışındaki bakanlıkların taşra örgütü kurmaları yasaklanmıştı.
Sezer, kanunun 22 maddesini Anayasa’ya aykırı bulduğu için veto ederken en önemli dayanaklarından biri kanunla kamu görevlileri ve üniversite öğrencilerine yönelik türban yasağının kaldırılmasına elverişli bir zemin yaratıldığı görüşü olmuştu. Sezer’in veto gerekçesinde ayrıca kanunun merkezi yönetimi zayıflattığını vurgulamıştı.
