20. Serena't

SERENA %100’ünde değil. Amerikalı raket 20. Grand Slam şampiyonluğunu hanesine yazdırmak için korta çıkarken Patrick Mouratoglou’nun ağzından çıkan sözler bunlar. Bu sözlerin fikrimizi değiştirmede bir etkisi oldu mu? Hayır. Çünkü Serena Williams’ın %50’si bile kadınlar klasmanı için yeterli maalesef.

SAFAROVA her ne kadar kariyerindeki ilk Grand Slam finaline çıkıyor ve her ne kadar Maria Sharapova, Sabin Lisicki, Ana Ivanovic gibi isimleri arkasında set kaybetmeden bırakıyor olsa da mental olarak Serena’nın karşısında durmak ve ilk Grand Slam finali heyecanını sindirmek kolay iş değil. Nitekim kortta da bunu gördük.

HASTA VE ŞAMPİYON

WILLIAMSLAR’IN küçüğü ilk seti çok zorlanmadan 31 dakikada bitirdi. Her ne kadar daha fazla basit hata yapmış olsa da, winnerlarda 13/5’lik üstünlük kurması ve Safarova’nın oyuna bir türlü girememesi setin sonucunu belirledi. İkinci set Safarova vites artırdı. Kaybedecek hiçbir şeyi olmadığını hatırlayarak daha agresif oynamaya başladı. Bunun yanı sıra Serena da basit hataları artırınca, o ana kadar hiç tie-break kaybetmemiş olan Çek raket bir tie-break’ten daha yüzü gülerek ayrıldı ve maça ortak oldu.

1981’DEN bu yana Roland Garros’ta ilk kez finale kalmayı başarabilmiş Safarova, son sete de servis kırarak başladı ve umutlandı. Ama kendi kendini motive etmeyi başaran Serena üçüncü Roland Garros şampiyonluğuna hastalık dinlemeden ulaştı. Üstelik 11/2 ace, 9/1 çift hata, 34/16 winner ve 42/17 basit hata gibi dalgalı istatistiklerle. Kısaca ne aldıysa kendi aldı ve ne verdiyse kendi verdi.

SONUÇ olarak bu sene Wimbledon ve Amerika Açık’ı kazanırsa Steffi Graf’ın şampiyonluk rekorunu eşitleme şansı var Serena’nın. Bakalım bunu bu yıl mı başaracak yoksa sonraya mı bırakacak?