Gazete Vatan Logo

Depresyon ve geçmeyen ağrılar

Geçmeyen ağrıların tedavi edilmemesi durumunda depresyonun artacağını belirten Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Nurettin Lüleci, geçmeyen ağrılar ile depresyon arasındaki ilişkiyi açıkladı.

Depresyon ve geçmeyen ağrılar

Geçmeyen ağrılar nedeniyle bize gelen hastalarımızın ortak özelliklerinden bir tanesi de depresyonda olmalarıdır. Ancak depresyon mu ağrıları tetikliyor, ağrılar mı depresyona neden oluyor sorusunun cevabını vermek bir hayli güç. Aslında her ikisi de doğru demek en mantıklısı. Doktorlara göre, ağrısı olanların yarısından fazlası depresyona giriyor. Ortalama olarak, depresyondaki kişilerin yüzde 65'i de ağrıdan şikayet etmektedir. Eğer ağrı kişinin günlük yaşamını zorlaştıran bir düzeydeyse kişilerin depresyona girme olasılıkları da artmaktadır. Kronik ağrısı olan kişilerde depresyon sıklıkla teşhis edilemediğinden, ya da göz ardı edildiğinden, tedavi de gerçekleşememektedir. Ağrı yakınmaları için doktora gidenlerde depresyon ve uyku bozuklukları, iştahsızlık, enerji eksikliği sık görülmekte, sonuçta bunlar ağrıyı daha da artıran ve fiziksel aktivitenin kısıtlanmasına yol açan etmenler haline gelmektedir.

Ağrı tedavisinin yanında psikoterapinin, depresyonun hafifletilmesine ve kronik ağrıyı daha tolere edilebilir hale getirmesine yardımcı olabileceği bilinmelidir. Depresyon, kronik ağrılı kişilerin karşılaştığı en yaygın zihinsel sağlık sorunlarından biridir. Genellikle hastaların diğer tıbbi rahatsızlıklarını ve tedavisini daha karmaşık hale getirir. Amerika’da 35 milyon kişinin 1 yıldan daha fazla süren kronik ağrı sorunları yaşadığı bildirilmiştir. Bu bize sorunun ne kadar ciddi olduğunu göstermektedir. Kronik ağrının mutlaka tedavi edilmesi gerektiği ortadadır. Geçmeyen ağrılar tedavi edilmediklerinde beraberinde bulunan depresyonun artacağı ve kişiyi bunalıma sokacağı sürpriz değildir. Ağrılı bir hastada halihazırda depresyon yoksa bile, büyük oranda gelişebileceği hesaba katılmalı önlem alınmalıdır.

Haberin Devamı

Depresyon, vücudunuzu ve zihninizi etkileyebilir. Depresif kişiler sıklıkla hareket etmede isteksizlik ve normalden daha fazla uyku uyuma eğilimindedirler. Vücudumuzda hiçbir rahatsızlık olmamasına rağmen göğüs ağrısı, yorgunluk, kas ve eklem ağrısı, sindirim problemi, baş ağrısı, iştah kaybı, sırt ağrısı ve egzersizden kaçınma gibi durumlar depresyon belirtileri arasında yer alır. Diğer yandan kronik ağrısı olmayan ancak bir şekilde depresyon yaşayan kişilerde var olan ağrıların kronik hale gelebileceği, depresyonu tedavi edilirse ağrılarının da azalıp daha hafifleyeceği yada hastanın gündeminden çıkacağı bilinmektedir.

Haberin Devamı

İdeal bir tedavi yaklaşımı, kişinin kronik ağrı ve depresyondan etkilenen tüm yaşam alanlarının ele alınması şeklinde olmalıdır. Kronik ağrı ve depresyon iç içe olduğundan, sıklıkla birlikte tedavi edilir. Kronik ağrı ve depresyon bir araya geldiğinde, işi doktorlara bırakmak en akıllı seçenektir.

Pratik yaşamda depresyon tetikleyicilerinden uzak durulmalıdır. Bazı basit öneriler; özellikle aç iken sıkılmış meyve suyu içmeyin. İçinde tatlandırıcı bulunan gıdalardan uzak durun. Bünyelerinde “yüksek fruktozlu mısır şurubu” veya “yapay tatlandırıcı” barındıran kaygı ve depresyona zemin hazırlayan tatlardır. Bu tür hazır soslardan uzak durulmalı. Beyaz un mamullerinden uzak durun. Kahve; kafein, kahve içme alışkanlığı olmayanlarda sinirlilik ve detaycılık yapabilir. Aynı zamanda uykunuzu da bozabilir. Kaygı ya da depresyonu gidermez.

Haberin Devamı