Özge Gürel'den düğün açıklaması: Henüz başlayamadık!
Güçlü kadın karakterleri, sürükleyici hikayesi ve zengin oyuncu kadrosu beğeni toplayan ‘Hayaller ve Hayatlar’, her hafta yeni bölümleriyle dijital içerik platformu bein Connect’te izleyiciyle buluşuyor. Başrol oyuncusu Özge Gürel, projeyi ve özel hayatında yaşadığı güzel günleri Kelebek’le paylaştı.
- ‘Hayaller ve Hayatlar’ enteresan bir iş. Ekranlarda kadınların arkadaşlık ilişkileri içerisinde başından geçenlere şahit olmaya alışığız. Sizi bu işe çeken en büyük faktör nedir?
- Farklı karakterlerin birlikte yürüdüğü bir uzun yol hikayesini okuyormuş gibi hissettim ilk an ve bunun hüzünle karışık neşesi bana hemen geçti. Hayatımız bunun üstüne kurulu aslında “devam etme”. Düşüyoruz, kalkıyoruz, gülüyoruz ve devam ediyoruz.
- Dicle karakteri mücadeleci, kolay pes etmiyor. En size yakın özelliği nedir Dicle’nin?
- İlk defa, okumayı ve her anı hikayeye çevirmeyi bu kadar seven bir karakter var elimde. Bu ortaklığımız beni çok güldürüyor. Çok sevdiğim bir söz var kendim için kullandığım “hikayeler, onları anlatabilecek olanların başına gelir” diye. Dicle tam olarak o kız. Anlatmak istiyor, bu isteğin altı unutulmama isteğiyle dolu. İstiyor ki arkadaşları, yaşadıkları unutulmasın, yok olup gitmesin.
- Dicle, Güneş, Setenay ve Melike karakterleri arasındaki esas bağ nerden geliyor?
- Bağların bir yerden ya da bir sebeple geldiklerine, kurulduklarına inanmıyorum. Daha doğrusu, sandığımız ve olması gereken sebeplere inanmıyorum. Birini sevmek ve kabul etmek için illa ortak özellikler veya karşı tarafın muazzam olması gerekmiyor. Bazen sadece kabul edip seversin. Görünen sebeplerin hiçbirine sahip değildir ama sen başka bir şey görürsün, onun bile görmediği. Kızlarınki öyle, baktığında pek ortak özellik yok. Farklı dertler, farklı hayatlar, bambaşka bakış açıları ama yan yanalar ve buna bayılıyorlar. Vaatsiz, sebepsiz birlikte yürüyorlar. Dostluk, yol arkadaşlığı dediğimiz tam olarak bu.
BENİM DE ŞAHANE DOSTLARIM VAR
- Sizin böyle bir arkadaş grubunuz var mı?
- Evet ve bununla gurur duymayı öğreniyorum. Şahane dostlarım var ve bazen son dönemde daha çok bakıp teşekkür ediyorum bunun için. Dinamikler değişir, hissime bakıyorum, o hep aynı. Bazen sürekli birlikteyiz, bazen görüşemiyoruz, herkes kendi hayatına kaptırıp gidiyor ama hep kaldığımız yerden devam ediyoruz ve çok güzel anlar biriktiriyoruz ve biliyorum ki oraya baktığımda hep ordalar.
- ‘Hayaller ve Hayatlar’ kelime öbeği, son birkaç yılın en favori laflarından. Bu dizinin birçok kişiye ilham vereceğini düşünüyor musunuz?
- Umuyorum ve çok istiyorum bunu. Ama bundan önce ihtiyacımız olan farkındalık. Hayata ve hayallerimize dair farkındalık; gerçekten bize mi aitler, topluma mı? Yoksa farkında olduktan sonra ilham her yerde.
DÜĞÜN HAZIRLIKLARINA HENÜZ BAŞLAYAMADIK
- Yaza sevgiliniz Serkan Çayoğlu ile düğününüz var; haberlerini okuyoruz. Çift olarak, kendinizi germeyeceğiniz bir düzen içinde hazırlık yapıyorsunuz sanıyorum...
- Çok abartmama olarak yansıyor… İkimiz için de yoğun bir süreç. Diziyle aynı anda Film çektim, 2-3 gün önce bitti ve hazırlıklara başlayamadık. Konuyla ilgili bir fikrimiz yok ama panik olduğumuz an sadece 3 dakika sürüyor. Sonra gülüyoruz önemli olan biziz, işin sonunda nasılsa eğleniriz.
- Çok mutlu olduğunuzu sık sık söylüyorsunuz. Nazardan korkanlardan mısınız?
- Nazara inanırım ama ‘bize değmez’e inanmak beni daha mutlu ediyor. Mutluluk saklanabilen ya da saklamak istediğim bir şey değil acı da keza. Neyse o işte. Hayat hep sürpriz, yarın birlikte mutlu değilsek o nazardan değil bir şeyler bittiği içindir.
- Sizin için sırada ne var?
- Bilmiyorum ve bu bilmeme halini tutmaya çalışıyorum. Kendimle ilgili çok ilginç bir dönemdeyim. Bu beni hem şaşırtıyor hem heyecanlandırıyor.
Yaptığı işe çok inanan bir kadro
- Aybüke Pusat, Melisa Aslı Pamuk ve Yeşim Ceren Bozoğlu ile aynı takımdasınız diyebiliriz. Nasıl bir kadro var karşımızda? İkili ilişkilerde sette ve set dışında nasıldınız?
- Öncelikle yaptığı işe çok inanan ve saygı duyan bir kadro. Bu benim için kıymetli. Hepimizin insana açık ve önyargısız olmamız bize avantaj sağladı çok kolay iletişim kurduk ve öyle de devam ediyor.
Dünyanın her yerinde sevilmek mucize gibi
- Dünyanın birçok ülkesinde dizileriniz izleniyor. Bu durum hayatınızı nasıl etkiliyor?
- Çok mutlu oluyorum. Yaptığınız şeyin bu kadar insana ulaşma ve kendimi sevdirme hali mucize gibi. İtalya’nın ufak bir kasabasında ya da Los Angeles’te de bir sokakta seni görünce mutlu olup sana sarılan insanlar var. İşimin beni en motive eden yanlarından biri bu...
Kaynak: Sinem Vural / Hürriyet
Fotoğraf: Mert Okan Şendoğdu
