Gazete Vatan Logo
Magazin Ekrandan pozitif enerji veriyoruz!

Ekrandan pozitif enerji veriyoruz!

Ekrandan pozitif enerji veriyoruz!

Başrollerini, Yusuf Çim, Gülsim Ali’nin paylaştığı Hanım Köylü birinci bölümüyle ekrana geldi. Saklıköy, doğası, atmosferi ve çok güzel kızlarıyla meşhur, cennet gibi bir yerdir. Saklıköylüler bu güzelliklerinin, dışarıdan gelecek insanlar tarafından bozulacağından hep korkarlar ve olaylar gelişir. Diziyi başrol oyuncuları ile konuştuk.

Oyunculuk serüveniniz çok mu sürpriz başladı?

Yusuf Çim: Elbette aslında yola oyunculuk planları yaparak çıkmadım her şey şarkıcılık planlarım doğrultusunda yapıldı ama çok fazla oyunculuk projeleri teklifleri geliyordu. Sonunda Ezra dizisiyle yola çıktım. Çilek Kokusu ile ilk uzun soluklu işimi gerçekleştirdim. Şimdi ise Hanım Köylü ile ekranlarda olmaya hazırlanıyorum.

Gülsim Ali: Bulgaristan’ın Rusçuk kentinde doğdum. Anne ve baba tarafım Türk. 14 yaşındayken Süper Model Ford Model yarışmasına katılarak birinci seçildim, sonrasında bir dönem modellik yaptım ancak oyunculuğa ilgim artmaya başlamıştı. Oyunculuk alanında ilk deneyim “Son Yaz Balkanlar 1912” dizisinde rol almamla oldu. Çekimleri Makedonya’da olduğu dönemde dizide rol alma şansını yakaladım. Ülkemizde Türk dizileri yayınlanmaya başladığında ilgim daha da artmış oldu. Sıkı bir Türk dizisi izleyicisiydim. Modellik yaptığım dönemde aslında istediğimin kamera önü oyunculuk olduğunu anladım ve bunla ilgili eğitim alma kararı vererek ilk adımı atmış oldum.

Haberin Devamı

Oyunculukla ilgili geleceğe dair hayalleriniz neler?

Yusuf: Açıkçası oyunculuğu çok sevdim. Şarkıcılık yapmaya da devam edeceğim elbette ama güzel bir sinema filmi istiyorum. Hikayesinden etkilendiğim bir proje çıkarsa muhakkak sinema filmi çekeceğim.

CENNETTEN BİR KÖŞEDE ÇEKİYORUZ

Hanımköylü duygusu bakımından nasıl bir dizi?

Yusuf: Hanım Köylü, beni Çilek Kokusu’ndan sonra çok heyecanlandıran bir proje oldu. Burada bambaşka bir Yusuf Çim göreceksiniz. Muhteşem bir oyuncu kadrosu var. Benim gelişimim içinde çok avantajlı bir durum. Öğrenmek hiçbir zaman bitmez, her geçen gün yeni şeyler öğreniyorum ve inanın heyecanla yayın gününü bekliyorum. Dizide ise yurt dışında okuyup Türkiye’ye dönmüş bir gencin köyde yaşayacağı, içinde aşkın da olacağı, hem güleceğiniz hem de kendinizden bir şeyler bulacağınız bir karakteri canlandırıyorum.

Haberin Devamı

Gülsim: Hanım Köylü her yaştan kitleye hitap edebilecek samimi, keyifli bir dizi. Seyircimize kadınların el üstünde tutulması gerektiği vurgusunu komedi yoluyla anlatmaya çalıştığımız bir iş. İçerisinde saf aşk, samimi aile ve komşuluk ilişkilerinin olduğu, insanların en ihtiyacının olduğunu düşündüğüm duyguları besleyen bir tarafı da bulunuyor. Ben köy kadınları heyetinin en genç üyesiyim. Babasına, kız kardeşlerine ve köyüne çok bağlı, babasının sözünden hiç çıkmayan hatta köyün sınırlarının dışına bile hayatı boyuncu hiç çıkmamış bir karakter. Ama her genç kız gibi onun da dışarıya yansıtamadığı duygusal yanları var. Daha önce hiç aşık olmadığı için Ferit’le karşılaştıktan sonra ona karşı bazı hisler besleyecek.

Dizinin Marmaris’te çekilmesi bir avantaj mı?

Yusuf: Evet, şimdiden bizim için yaz geldi bile. Bizim ülkemiz gibisi yok, muhteşem bir yerde gerçekleşiyor çekimlerimiz.

Haberin Devamı

Gülsim: Biz çok eğleniyoruz. Sette tüm ekip her zaman pozitif bir enerjiyle işini yapıyor, bu da beni çok motive ediyor. Marmaris’e ilk defa geldim ve gerçekten sevdim. İnsanlar çok samimi. Çekim yaptığımız köy ayrı bir güzel, herkes bizi çok sıcak karşıladı. Burası cennetten bir köşe, İstanbul ise zaten benim aşık olduğum şehir ve bendeki yeri bambaşka.

KENDİMİZE AYIRACAK HİÇ VAKTİMİZ YOK

Rolleri oynarken en büyük zorluk nedir sizce?

Yusuf: Ben zorlanmıyorum çok fazla çünkü karşımda hep iyi oyuncular oldu. Hatta önemli hocalarımla da karşılıklı oynama fırsatı bulduğum için duyguya girebildikten sonra onlar öyle bir oyun veriyorlar ki zorlanmak değil karşısında yanlış oyun verebilmek mümkün olmuyor aslında.

Çekimler çok yoğun geçtiği zamanlarda kendinize vakit ayırabiliyormusunuz?

Yusuf: Dürüst olmak gerekirse son 1,5 yıldır kendime ayıracak zamanım pek olmuyor. Stres atmak için spor... Kafa dinlemek için zaman zaman set aralarında ya da yatmadan evvel muhakkak bir şeyler okumaya gayret ediyorum. Bir de elbette ailemi görmeye gidiyorum. Onlar zaten tüm stresimi ve yorgunluğumu alıyorlar.

Haberin Devamı

Gülsim: Sete ilk başladığımızda o kadar yoğun bir tempoda çalıştık ki ailemle ve arkadaşlarımla telefonda konuşmaya dahi fırsat bulamadığım oluyordu. Çekimlerimizin olduğu yer doğa açısından harika bir yer. Bol bol yürüyüşler yaparak, doğada vakit geçirerek keyfini çıkarmaya çalışıyorum.

Oynadığınız rollerle karakterlerinize ortak noktalar buluyor musunuz?

Yusuf: Elbette zaten gelen projeleri okurken ona dikkat ediyorum benden de bir şeyler olmalı diye düşünüyorum.

Gülsim: Tabii ki izleyiciye o hissi en gerçek haliyle yansıtabilmek için karakteri içselleştirmeniz gerekiyor. Mutlaka kendinden bir parça bulduğun oluyor ancak o ben değil, bende o değilim. Eskiden oyuncular karakterlerinden bir başkasıymış gibi bahsederken onların ne demek istediğini bir türlü anlayamıyordum. Fakat artık bu duyguyu bende yaşadım ve anladım.