Yaptıklarınız değil yapmadıklarınız yoracak…
Yazar Nimet Erenler Gülkökü’nün, “Ezoterizm’de Bilinç, Rüyalar ve Boyutlar” üzerine üçüncü kitabı olan “Bilinçteki Sıçramalar”, bilincimize yüklenen bu kötü tohumları temizlemenin, içsel değerlerimizin açığa çıkmasını sağlamanın, korumanın ve geliştirmenin ipuçlarını verirken her birimizin geleceğine sahip çıkma sorumluluğunun altını çiziyor.
Son yıllarda toplumsal olarak gün geçtikçe daha çok belirginleşen bir iniş yaşadık. Karanlık bilincinin temsilcileri en güzel yüzüyle görünerek bilinçlere zararlı tohumlar ekmekten çekinmediler. Bu tohumlar, geçmişe duyulan öfke, nefret, kin, düşmanlık, ötekileştirme, hırs, inanç istismarı gibi negatif tohumlardı.
Bunlarla birlikte, görsel ve işitsel duyu merkezlerimiz başta olmak üzere zerk edilen; korku, kaygı, güvensizlik, eğitimdeki karmaşa, siyasilerin kavgaları, küfürleri, yalan, dolan, talan, yolsuzluk, hırsızlık gibi kötü davranışlara tanık olduk.
“ARTAN CİNNETLER, CİNAYETLER…”
Yazar Nimet Erenler Gülkökü, “Bilinçaltımız sürekli olarak bu dış uyaranlara maruz kalıyor. Artan cinnetler, cinayetler, ihanetler normalleşmeye doğru yol aldı ve neredeyse doğallaşmayı da beraberinde getirdi. Bir ülkenin kaybolan değerleri; o ülkenin parçalanması ve ardından çökmesiyle aynı anlama gelmektedir” diyor.
Hayat hızla akıyor… Bu akış içinde yaşadıklarımız bizim kendi gerçekliklerimiz mi yoksa yüzyıllar boyu toplumlara yüklenen kodların bir sonucu mu? Kişisel bilincimizi de bu kodlar mı tesis etti? Yoksa asıl gerçekliklerimiz başımızı yastığa koyduğumuz anda geçtiğimiz boyutta mı gizli?
Gülkökü kitabında, “Nasıl ki, bilinçli bireyler bilinçli toplumu oluşturuyorsa, bilinçli toplumlar da bilinçli kodları oluşturacaktır” diyor. Bu nedenle de Yazar Gülkökü, bilinçli kodları oluşturmada rüyaların önemli bir faktör olduğunu belirterek ekliyor: “Rüyalar sanal bir âlem olarak hafifsenmiş olsa da, bizim gerçekliğimizin yansımalarını içermektedir. Oysa rüyalarından kopan ya da koparılan bir kimsenin, kendisine yabancılaşarak başkalaşması kaçınılmazdır.”
“Kendisine yabancılaşan bir kimsenin her şeye ve herkese karşı yabancılaşması da kaçınılmaz olacaktır” derken de aslında bize yazar Nimet Erenler Gülkökü, yazılmış bir kaderi yaşamak yerine, kendimizin çizebileceği bir kaderi yaşamak hangi bilinçle mümkün olacağının yolunu çiziyor.
EĞER BİLİNCİMİZİN FARKINA VARAMAZSAK
“Eğer biz, bilincimizin farkına varamazsak, bilinçaltımıza ekilen eksik çarpık, doğru yanlış tüm uyaranlar yerleşecek ve orada filizlenerek öldürücü bir canavara dönüşecektir. Giderek önce çevresindekileri sonra da kendini tüketmesi kaçınılmaz olacaktır.
İnsanın gelecek nesle bırakacağı en büyük mirası; mal, mülk, para şöhret değildir! Onlar zaten dünyanındır ve dünyada kalacaktır!”
“Yaşam aynı zamanda bir okuldur ve bu okulun diploması, yalnızca bırakılan izlerden ibarettir!” diyen Nimet Erenler Gülkökü, bu nedenle, öğrenmeye devam ettiğini önemle vurguluyor. Öğrendiklerini öğretmek, öğretirken de öğrenmek suretiyle bilginin paylaşımına aracılık etmektedir. Bu birikimini özellikle kaleme aldığı makalelerinde, kitaplarında, sözlü aktarımlarında görmek mümkündür.
Yazar Hakkında
Nimet Erenler Gülkökü 1965 Nazimiye doğumludur. Edebiyat bölümünü bitirmiş ve İstanbul'da yaşamaktadır. Yaşam felsefesi "Hayatın anlamını anlamaktır." Bu arayışında Uzakdoğu mistik felsefesini bilen “Bir Zen Ustası” ile tanışmış ve bu alandaki çalışmaları uzun yıllarını almıştır. Gerek somut, gerekse soyuta dair araştırmalarından elde ettiği birikim sonucunda, kaleme aldığı kitaplarının ilki; "Kur'anı Kerimin Apocrypha'sı", ikincisi; "İnsanlığın Apocrypha'sı", üçüncü kitabı ise yeni çıkan; "Bilinçteki Sıçramalar"dır.Gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında kırkı aşan makaleleri yayınlanmış ve halen yeni makaleleri yayınlanmaya devam etmektedir.
