Poyrazoğlu, yeni oyunu 'Kaplumbağa' hakkında konuştuk
Usta tiyatrocu Ali Poyrazoğlu, 29 Nisan’da prömiyerini yapacağı yeni oyunu “Kaplumbağa” ile yine seyirciyi güldürürken düşündürecek.
Ali Poyrazoğlu’nun yeni oyunu “Kaplumbağa” 29 Nisan’da prömiyerini yapacak. Poyrazoğlu, Çağdaş İspanyol tiyatrosu yazarı Juan Mayorga‘nın yazdığı oyunu, Türkçe’ye uyarlamanın yanı sıra dekor tasarımını ve yönetmenliğini de üstleniyor. “Kaplumbağa”da ayrıca Bülent Kayabaş, Özdemir Çiftçioğlu ve Nur Gürkan gibi deneyimli ve Ali Poyrazoğlu’nun yıllarca beraber aynı sahneyi paylaştığı oyuncular rol alıyor. Oyun bir sirkte geçiyor ancak bu sirk bildiğimiz sirklerden değil; bir tarih sirki. Son iki yüz yıllık dünya tarihinin neredeyse tüm önemli olaylarına tanıklık etmiş iki yüz yaşındaki bir kaplumbağa, bu sirkin ve oyunun ana kahramanı. Bu bilgin kaplumbağanın karşısında ise yanlış bilgiler içeren bir dolu kitaba imza atmış bir tarih profesörü var. Poyrazoğlu ile Türkiye’de bir ilke imza atarak provalarını seyirciye açtığı, dünya ve insanlık tarihine damgasını vurmuş olayların sahneyekonulacağı oyununu konuştuk.
- Seyirciyi nasıl bir oyun bekliyor?
Tiyatrodaki prensiplerimin başında izleyicileri hem heyecanlandıracak hem şaşırtacak hem de manevi olarak zenginleştirecek oyunlar sahneye koymak gelir. Dolayısıyla seyirciyi çok şaşıracakları, heyecanlanacakları bir oyun bekliyor. Oyunda, kabarelerde ve sirklerde çalışmış iki yüz yıllık tarihin içinden geçmiş, iki yüz yaşındaki bir kaplumbağayı oynuyorum. Bu oyunla tarihin bir vahşet sirkine nasıl dönüştüğünü gözler önüne sermek istedim. Bir vahşet sirkine dönüşmüş olan tarihin çeşitli gözlerden farklı yorumlanışı ve herkesin tarihi işine geldiği gibi yorumlaması, sahiplenip değiştirmeye çalışması üzerine kurulmuş, zihin açıçı bir oyun hazırladık.
- Oyun sahnelenmeden önce nasıl bir hazırlık sürecinden geçti?
Çok uzun bir hazırlık sürecinden geçtik. Görsel yanı çok güçlü bir prodüksiyon hazırladık. Oyunumuzda bana Bülent Kayabaş, Özdemir Çiftçioğlu ve Nur Gürkan’ın yanı sıra dokuz kişilik dans tiyatrosu eşlik ediyor. Oyuna özel olarak on sekiz tane büyük boy kukla yapıldı. Oyun, bir sirk atmosferinde geçiyor. Buna bir tarih sirki diyebiliriz. Bir tarih profesörü ile tarihin bire bir içinden geçerek, Hitler Avrupa‘sında, devrim sırasında Rusya’da ve Avrupa’nın dört bir köşesinde dolaşıp bugünkü Avrupa zihniyetinin nasıl geliştiğine tanıklık eden bir kaplumbağanın iki yüz yıllık dünya tarihine bakışını anlatan bir oyun hazırladık. Bu kaplumbağa, Birinci Dünya Savaşı, İkinci Dünya Savaşı ve 1917 Devrimi gibi pek çok tarihi olayı, minik adımlarla yavaş yavaş yürüyerek anlatacak.
YENİ BİR UFUK AÇTIK
- Türkiye’deki ilk seyircili provayı gerçekleştirdiniz. Seyircinin reaksiyonu nasıldı?
Tiyatro, seyircisiyle ayrılmaz bir bütündür. Seyirci, yaşamına farklı bir bakış açısı sunabilen oyunlar sahnelensin ister. Her provaya yüze yakın seyirci aldık. Oyun sırasında not tuttular ve oyun bitiminde sorularını bize yönelttiler. Biz çok eğlendik, seyirciler de çok eğlendi. Tiyatro çalışmalarına yeni bir ufuk açmış olduk. Böylelikle “Kaplumbağa” seyircinin tepkisini ölçerek hazırlanmış ilk tiyatro oyunu oldu. Biz üzerimize düşen görevi yaptık şimdi oyunumuzu seyirciyle buluşturuyoruz.
