Gazete Vatan Logo

Yargıda ittifak arayışı

AK Parti'nin ilk adayı ise...

Hükümetin "darbe girişimi" olarak gördüğü 17 Aralık'taki yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının ardından en hareketli kulisler şüphesiz yargı kulisleri. Çok sayıda senaryo ve iddia yargı kulislerinde pişerek siyaset gündemine giriyor.
AK Parti, iktidarının ikinci döneminde enerjisini "askeri vesayet"e yöneltmiş ve "darbe girişimlerini" tasfiyeye yönelik önemli adımlar atmıştı. Her biri bugün çatışma içinde olan eski ortaklığın önemli birer mevziisi olarak görülen MİT, Emniyet ve özel yetkili mahkemelerdeki savcıların işbirliği ile yapılan operasyonlar büyük ölçüde amacına ulaştı ve yargı, siyasi hayatın çehresini tamamen değiştirdi.

AK PARTİ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ KARTINI OYNADI

Ancak AK Parti, istihbarat, polis ve özel yetkili mahkemelerdeki gücünü yüksek yargıya taşımadığı takdirde kapatma davası ile uç veren karşı girişimlere muhatap olacağını ve operasyonların boşa çıkabileceğini biliyordu. Bu yüzden Anayasa değişikliği kartını oynadı ve referandum zaferiyle yargıyı, elbette cemaatle birlikte, şekillendirme olanağına kavuştu. Referandumun sonucu, aynı zamanda AK Parti'nin siyasi hegemonyasının da bir tescili idi ve yargıya yönelik düzenleme bu açıdan AK Parti'nin için oldukça elverişli bir zemini ifade ediyordu.

İLKER BAŞBUĞ'UN TUTUKLANMASI VE...

Yeni yargı sisteminde AK Parti'nin en zayıf noktası ise kadrosal zayıflığıydı. Bu yüzden HSYK'da seçime giren listelerin oluşumunda inisiyatifi ortağına bırakmak durumunda kalmıştı. Yine de ortaya çıkan tablo, iki ortak açısından da memnun ediciydi. Ancak eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanması ve MİT Müsteşarı'nın tutuklanması girişimi, AK Parti'nin yargıya yönelik ilk müdahaleye zorladı. 3. Yargı Paketi ile bu soruşturmaları yürüten özel yetkili mahkemeleri tasfiyeye niyetlendi ancak başarılı olamadı.

İTTİFAK ARAYIŞLARI

Yolsuzluk operasyonları başladığında AK Parti, Adli Kolluk Yönetmeliği ile soruşturmalardan haberdar olacağı bir düzenleme yapmak isterken HSYK açıklaması ve Danıştay'ın jet iptaliyle güçsüzlüğünü bir kez daha gördü.

AK PARTİ'NİN ÖNÜNDEKİ EN ÖNEMLİ ENGEL

Ancak 17 Aralık'ı 25 Aralık operasyon girişiminin takip etmesi ve TIR olayı yargıya yönelik düzenlemelerin aciliyetini artırıyordu. Bu yüzden HSYK teklifi alel acele Meclis'e sevk edildi. Ancak bütün yetkileri Adalet Bakanı'na devreden teklif yasalaşsa bile AK Parti'nin kadrosal zayıflığı, yargıda istediği adımları atmasını büyük ölçüde güçleştiriyordu. HSYK'nın seçtiği üyelerle oluşturulan Yargıtay ve Danıştay'ın yapısı AK Parti'nin önündeki en önemli engel. Özellikle Danıştay'ın iktidarın icrai faaliyetlerine yönelik kararları, iktidarı, 2010 öncesinde olduğu gibi rahatsız edecek bir seviyeye çıkma potansiyelini taşıyor. Bu iki yüksek mahkemeye çok genç üyelerin seçilmiş olması da daha uzun süreler üye yapılarının değişmeyeceğini gösteriyor.

YENİ İTTİFAKLAR ARAYIŞI

Hakim ve savcıların büyük ölçüde hükümetin yargıya yönelik girişimlerine destek vermemesi de (adalet.org sitesinde HSYK düzenlemesine yüzde 90 oranında karşı çıkılıyordu) AK Parti'yi yeni ittifak arayışlarına soktu.

'ÜLKÜCÜ' KÖKENLİLERİN ATANACAĞI BİLGİSİ SIZIYOR

Tam da bu kritik dönemde yargı kulislerinde hükümete yakın bazı HSYK üyelerinin yaptığı temaslar konuşuluyor. Bu temaslardan, AK Parti'nin özellikle gelecekteki "darbe soruşturmalarını" yürütecek olan özel yetkili mahkemelere kendisine yakın hakim-savcıların yanı sıra "ülkücü" kökenli hakim ve savcıların atanmasını gündemine aldığını gösteren bilgiler sızıyor. Ülkücü kökenli hakim ve savcıların ANAP, Refah, DSP'li bakanlar döneminde siyaset ile uyumlu çalışmaları ve HSYK seçimleri döneminde ağırlıklı olarak Bakanlık listesine oy vermeleri de bu ittifakın zeminini güçlendiren başka bir etken.

BU DA YENİ BİR RİSK DEMEK

Ancak AK Parti bu konuda da rahat değil. Çünkü çözüm süreci devam ederken özel yetkili mahkemelerde ülkücü kökenli ağırlıklı kadrolara ağırlık verilmesi özellikle KCK davaları nedeniyle yeni riskleri de beraberinde getiriyor.
AK Parti-cemaat gerginliğinin büyük ölçüde yargısal zeminde devam edeceği ortada. Bu yüzden yargıdaki ittifak arayışlarında sürprizlerin olacağı bir dönemin eşiğinde olduğumuz anlaşılıyor. Hatta geçmişte AK Parti'ye sert muhalefet yapmış yargı örgütleri üyelerinin dahi önemli yerlere getirilebileceği konuşuluyor.

MUHALEFETTEN DESTEK ARAYIŞI

Son olarak "AK Parti'nin, HSYK'nın ve yargının yapısını değiştirirken kendi başına hareket etmesinin çok da sonuç alıcı olmayacağını gördüğü için Anayasa değişikliği konusunda muhalefetten destek arayışına girdiği" görüşünün de yargı kulislerinde oldukça taraftar bulan bir görüş olduğunu not etmek gerekiyor.

Haberin Devamı