Uzmanlar ikiye bölündü
Ortalama yaşam süresinin 6 yılda 3 yıl birden uzadığı iddiası uzmanları böldü
‘Türk’ün ömrü uzadı’ rakamları şişirme, ömür 10 yılda 1 yıl uzar.
İddiaya ‘doğru’ diyenler “Bebek ölümlerinin düşüşü ömür süresini yükseltir” derken, karşı çıkanlar “2003-2009 arasındaki tutarsız nüfus sayımları yükseltti” görüşünde.
Dış Ticaret Müsteşarlığı, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2008 ve 2009 yıllarına ait sosyal gösterge verilerinden derlenip hazırlanan Türkiye’deki ortalama ömür süresinin 6 yılda 3 yaş arttığı ile ilgili haberi sosyolog ve nüfus uzmanlarını böldü. Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sabahat Tezcan ve Prof. Dr. İsmet Koç Türkiye’deki ortalama yaşam süresinin bebek ölümlerinin düşmesine bağlı olarak yükselebileceğini söylerken, Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Adnan Gümüş ve Araştırmacı Bülent Tanla’dan ise “1996-2009 yılları arasında yapılan nüfus sayımları sıkıntılı ve tutarsızdı. Ortalama ömür süresinin yükseldiğini gösteren rakamlar da bu tutarsızlıktan dolayıdır” yorumu geldi. Uzmanların tartışma yaratan haber için yorumları şöyle.
‘Doğumdan itibaren hesaplandıysa ömür süresi uzar’
Prof. Dr. Sabahat Tezcan - Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etüdleri Enstitüsü Müdürü: “Türkiye’de beklenen yaşam süresinin uzadığı kesin. Ancak 6 yılda ortalama ömür süresinin 3 yaş birden artması için bu rakamların yapıldığı hesap yöntemine bakmak lazım. Ömür süresinin 3 yaş artması ancak 10 ya da 20 yılda olur. Dünyada ve Avrupa‘da yetişkin ölümlerini azaltacak bir şey yok. Her geçen gün kalp damar, kanser hastalığı ve trafik kazaları artıyor. Kadınlarda zaten bütün dünyada beklenen yaşam süresi yüksektir. Erkekler trafik kazalarına, cinsel yolla bulaşan hastalıklara ve tüberküloz hastalığına daha çok yakalanıyor. Bundan dolayı 2007 ile 2009 yılı arasında kadınlarda görülen ortalama ömür süresinin artması şaşırtıcı değil ama genel olarak ortalama ömür süresinin 2 yılda yüzde 20 artması da mümkün değil. Çünkü her 10 yılda bir 1 yıl artar ortalama yaşam süresi. Son 10 yılda ortalama Türkiye’de kadınlar 3 kilo almış. Yani bu şartlar altında 6 yılda 3 yaş ömrümüz uzadı dememiz imkansız. TÜİK bu rakamları nasıl hesapladığını ve ölüm tespitlerini tekrar kontrol etmeli”
‘Bebek ölümlerindeki düşüş ömrü uzatan etkenlerden’
Prof.Dr. İsmet Koç - Hacettepe Üniversitesi Teknik Demografi Ana Bilim Dalı Başkanı: “Türkiye’deki yaşam beklentisi AB’nin çok altında. 1970 yılında her bin bebekten yüzü ölürken, bu rakam son 10-15 yıldır bin kişide on beşe kadar düştü. TÜİK’in yapmış olduğu bu çalışma normal seyrinde gözüküyor. Anne-çocuk sağlığında ciddi bir gelişme var. İnsanlar eski yıllara göre daha kaliteli ve rahat bir hayat sürüyor. Türkiye, ortalama yaşam süresinde bir çok ülkenin altında kalıyor. En yüksek ömür Japonya’ya ait. Türkiye ise dünya sıralamasında hala çok geride. Elimizdeki verilerle, TÜİK’in verileri tutarlı gösteriyor. Erkeklerin ömürlerinin kadınlardan daha az olmasını, fiziki şartlara ve erkeğin çalışma alanlarına bağlayabiliriz. Erkekler daha riskli işlerde çalışırken, kadınların daha rahat şartlarda çalıştığını görüyoruz.”
‘Rakamlar şişirilmiş’
Prof. Dr. Adnan Gümüş - Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi: “6 yılda 3 yıl ömür uzaması imkansız bir şey. 1990-2006 arasında yapılan nüfus sayımları sıkıntılı, gerçeği yansıtmayan ve eksik verilerle dolu bu nufüs sayuımların baz alınarak ömrün 3 yıl uzadığına kanaat getirdilerse bu tamamen yanlış olmuştur. Bir 4 yılda olabilecek maksimum ömür 5 veya 6 ay olabilir, onun üzerindeki artışlar mucizedir. 2006’dan 2010’a kadar ölüm Türkiye’nin ortalama ölüm oranı 210 bin, bu rakam değişmezken nasıl çıkıp da ömür uzadı denebilir, her sene aynı sayıda insan ölüyor. Bu tür rakam yükseltmeler tamamen ülkenin durumunu olumlu göstermeye yönelik çalışmalardır. Bir ülke halkının ömrü uzadı demek, onların yaşam kalitesinin yükseldiği anlamına geliyor ama rakamlar tamamen şişirilmiş.”
‘Tutarsız seçmen sayımından kaynaklanıyor’
Bülent Tanla - Piar-Gallup Araştırma Şirketi Kurucusu: “Bu kadar kısa bir sürede insan ömrünün artması mümkün değildir. Türkiye’de insan ömrünün daha uzun vadede arttığı gerçektir. Bu veriler 2003 ile 2009 yılları arasında seyrediyor. TÜİK’in nüfus sayımı rakamları ile Yüksek Seçim Kurulu’nun sayımları bu yıllara denk geliyor. Bu sebeple TÜİK’in insan ömrünün ortalama süresini arttığı yönündeki rakamları şüphe teşkil ediyor. 2002 ile 2009 seçimleri arasında 4 buçuk milyon nüfus ve seçmen sayısında tutarsızlık olduğu kanıtlandı. Ortalama ömür süresinin arttığını gösteren rakamların da bu tutarsızlıktan olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de beslenme ve yaşam koşulları olumluya gidiyor ama bu seyir normal bir seyir. İnsan ömrünü uzatacak şekilde değil. İnsan ömrünün ortalama süresini doğumlara değil, ölümlere, yaşam süresine ve standartlarının artmasına bağlamak gerek.”