Gazete Vatan Logo

'Tek parti hayır derse vazgeçeriz'

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, üç muhalefet partisinden birinin bile 'hayır' demesi durumunda başkanlık sisteminde diretmeyeceklerini söyledi.

Burhan Kuzu dün gece Abbas Güçlü ile Genç Bakış'a konuk oldu. Başkanlık sistemi ve yeni anayasa ile ilgili gençlerin sorularını ve muhalefetin eleştirilerini yanıtladı, sistemi tüm detaylarıyla anlattı.

İşte Burhan Kuzu'nun açıklamaları:

DEMİREL'İN BAŞKANLIK SİSTEMİNİ GETİRMESİNE AZ KALMIŞTI


Bu başkanlık modeli sevdası çok eskiye dayanıyor. Bunun Ak Parti ile bir ilgi ve alakası yok.

Rahmetli Özal benim başkanlık sistemi hakkımda yazmış olduğum makaleyi okumuş, onun üzerine vefatından kısa bir süre önce beni davet etti ve dedi ki; "Hocam sen bunu yazdın çizdin, ben de bunu iyi kavradım. Ama 83'te geldik ülkede ekonomi perişan. Dedim ki başkanlık modeli ve benzeri model reformları ikinci dönem yaparım ama 87 seçimlerinde aradığım gücü bulamadım, kendi partime derdimi anlatamadım, bir tarafta Mesut Yılmaz bir tarafta benim hanım, bizi cumhurbaşkanlığına zorladılar. Bu dört duvar arasına beni attılar. Ben burada sıkıldım. Benden sonra 91' de Demirel hükümeti koalisyona geldi, Erdal İnönü ile birlikte ikisi memleketi mahvetti. Şimdi dedi parti kuruyorum seni listeye aldım." dedi. Ama kısa bir süre sonra vefat etti.

Demirel cumhurbaşkanlığının son yılları 'başkanlık rejimini getirelim' dedi, 'Askeri ne yapacağız' dedim, 'Zinde kuvvetleri bana bırakın' dedi. Oradan işi bağlamıştı bayağı geliyordu. Ben de o dönem bunu getirirse ancak Demirel getirir dedim ama sonra olmadı, Demirel'in o atağına bir destek gelmedi.

KOALİSYON YAKIN DEĞİL HEVESLENMESİNLER

Bugüne kadar Menderes çalışmış koalisyon yemiş, Demirel çalışmış koalisyon yemiş, Özal çalışmış koalisyon yemiş. Şimdi biz çalışıyoruz koalisyon yemek için bekliyor. Çok da yakın değil heveslenmesinler.

AMAÇ CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMI İSE ZATEN OLACAK

Özal da Demirel de düştükleri dönemde başkanlık sistemini savundular ama Tayyip Bey hükümetin en güçlü olduğu zamanda savunuyor, farkı bu.

Köşk'e çıkanlar arkalarına baktıkları zaman ekonomideki düzgünlüğün kaybolduğunu görüyorlar. Tayyip Bey de bunu tahmin ediyor. Yoksa amaç cumhurbaşkanlığı makamına oturmak ise bir şekilde oturabilir. Şu anki tablo öyle gözüküyor.

ÖZAL'IN VEFATI MALUM OLMUŞTU ŞİMDİ DE BİRŞEYLER MALUM OLUYOR

Bir gün İstanbul'da bir okulda DYP gençlik kollarına başkanlık sistemini anlatıyorum. Dedim ki ''Şimdi karşı çıkıyorsunuz ama yarın Demirel savunursa şaşırmayın' dedim. Hakikaten de öyle oldu. Bildim. İkincisi ''Özal bu sistemi kendisi için istiyor diyorsunuz ama Özal da bir fani, bugün var yarın yok'' dedim. Demez olaydım. Meğerse tam benim onu dediğim sırada Özal rahatsızlanmış, vefat etti. Şimdi de birşeyler malum oluyor ama onu söylemeyeyim.

EYALET SİSTEMİ OLSA BEN DE SAVUNMAM

Anayasa yazımında ilk aşamadayız. İkinci kısımda, 1-2 ay sonra başkanlık modeli gündeme gelecek, tartışma o zaman başlayacak.

Bizim getireceğimiz modelde eyalet olmaz ama çok güçlü yerel yönetimler olur.

Burhan Kuzu olarak ben bilsem ki bu model gerçekten memleketin bölünmesine, eyalet modeline kayacak ben bu sistemi savunmam.

Rahmetli Türkeş 9 Işık kitabında açık açık başkanlık sistemini savunuyor. Bu sistem federal yapıyı getirecekse savunur muydu?

Başımıza Kürt sorununu açan başkanlık sistemi mi? Hayır, parlamenter sistem varken geldi bu başımıza. Ama başkanlık modeli geldi, terör bitti de olmaz. Sadece terörle mücadele devamlı olur, istikrar olur, faydası bu.

BAŞKANLIK SİSTEMİNİ DİKTATÖRLÜKTEN KURTULMAK İÇİN SAVUNUYORUM

Diktatörlük arıyorsanız parlamenter modellerde bulursunuz. Bugün Türkiye'de var olduğu iddia ediliyorsa, parlamenter sistemden dolayıdır. Çünkü bu modelde kuvvet ayrımı diye birşey yok.

Bu memlekette ve parlamenter sistem olan her yerde yasama organı kağıt üzerinde vardır, uygulamada yoktur. Yasama organı başbakanın emirlerine uyan bir organ konumundadır. Türkiye'de meclis yok, var mı zannediyorsunuz?

Kanunlar hükumette hazırlanır, parlamentoya gelir, görüşürüz. Ama bu kanunlar komisyonlardan geçerken, muhalefet ve iktidar milletvekillerinin vermiş oldukları hiçbir önerge hükümet katılmadan geçmez. Bir virgülüne dokunamazsın. Tablo bu. İktidarın vekillerinin bile adı yok, muhalefetin zaten yok.

Çıkardığımız yasaların yüzde 98'i hükümetten geliyor. Kalan yüzde 2'si de milletvekillerinden. O yüzde 2 de şu; genellikle hükümetlerin hoşuna gitmeyen, kamuoyundan korktukları bir takım teklifleri bize verdiriyorlar. Sanmayın bir tek Türkiye'de böyle. İngiltere'de de böyle, Almanya'da da. Parlamenter sistem böyle olmadan çalışmaz zaten. Sistemin kendisi bu.

Ben başkanlık sistemini savunurken diktatörlükten kurtulmak için savunuyorum.

PANZEHİR BAŞKANLIK SİSTEMİ

Parlamenter sistemde hangi denetim var. Bir tek bir bakanın gensoru ile düşürülmesi ve meclis soruşturması. Bugüne kadar Türkiye'de kaç bakan düşürüldü? İsmail Özarslan ve Hayrettin Erkmen ki onlarda da durum farklıydı.

Bir bakan hakkında muhalefet partileri gensoru veriyor, dosyaya bakıyorum bir iki şey doğru hakikaten. Ama bu bakan benim partimden çıkma, belki de çok yakın arkadaşım. Ben şeytana uyar gibi muhalefete uyup bu arkadaşımı düşüreceğim öyle mi? Böyle birşey eşyanın tabiatına aykırı. O zaman demek ki denetim de yok. Peki soruyorum o zaman yasama organı ne yapar Allah aşkına?

Muhalefetin tek başına hükümetten ya da icraatların keskinliğinden şikayeti varsa bunun panzehiri başkanlık sistemidir. Ama bunu bilmiyorlar.

BAŞKAN YASA TEKLİF EDEMEZ, BÜTÇEYE HAKİM OLAMAZ

Başkanlık modelinde yasama organı çok güçlü. Başkan kanun teklifinde bulunamaz, bütçeye hakim değildir.

Bütçe alanında hükütmetin hiçbir dahli yok. Tüm kanunları parlamentonun kendisi yapıyor, hükümet parlamentoya giremiyor. Bakanlar gelse bile misafir gibi locada oturur, yasamanın faaliyetlerine katılamaz.

Parlamenter sistemde parlamento oluşurken, liderler oturup milletvekili listesi hazırlıyor, içlerinde körü var, topalı var. Yani kaliteli olmayan vekiller var. Şimdi sen vekil olarak önümüzdeki dönem seçilmek için liderle iyi geçiniyorsun. Bakan olman da liderin kararına bağlı. O zaman parlamentoda liderlere rağmen hareket etme imkanı yok. Ama başkanlık sisteminde liste usulü yok. Seni dar bölgende delegeler seçiyor. O zaman sen lidere değil lider sana bağlı oluyor. Aynı zamanda bu sistemde vekiller bakan da olamıyor.

Bu model eskimiş kokuşmuş bir model. Türkiye artık bununla gitmez. Ben görürüm görmem mezar taşıma gelip; ey hocam rahat uyu bu model geldi dersiniz.

YENİ ANAYASA İLE YEREL YÖNETİMLER ÇOK GÜÇLENECEK

Başkanlık modeline geçmesek bile bu anayasada biz yerel yönetimleri son derece güçlendireceğiz. Bu dört partinin de kararı. Ama özerk yapılanma filan yok.

Başkanlık modeli geldigi zaman tüm barajlar kalkıyor. Çünkü baraja gerek yok. Ama başkanlık sistemine geçmedikçe yüzde 10'luk barajı hep savunurum çünkü başka çare yok.

Sayın Başbakan'ın 10 yılda, 30 yıl yaşlanarak yaptıklarını bir koalisyon 6 ayda bitirir.

İÇERİDE YATANLARIN YÜZDE 70'İ MAHKUM, YÜZDE 30'U TUTUKLU

Türkiye'de yargı bağımsızlığı yok demek bir önyargıdır. Ergenekon bağlamında bakıldığı için böyle deniyor.

28 Şubat sürecinde insanlar pijamalarıyla evlerinden alınırken kimse birşey demedi.

Ana muhalefet lideri ''Hizbullah'ı niye serbest bıraktınız?'' diye Yargıtay'a ateş püskürdü. Peki adamlar 10 yıl yatmış. Buna az diyor. Diğer tarafta Ergenekon'dan 2.5 yıldır içeride adam, buna çok diyor. Nasıl iş bu? Adalet adamına göre mi?

Biz geldiğimizde bu memlekette içeride yatanların yüzde 70'i tutuklu, yüzde 30'u mahkum iken şimdi tam tersi. Adalet işte bu.

Yargı dünden çok daha iyi çalışıyor. Türkiye'de yargının sorunu düne kadar tarafsızlıktı. Şimdi yargı çok yol aldı.

BAŞKANLIK SİSTEMİNDE YARGI ÇOK DAHA BAĞIMSIZ OLACAK

Başkanlık sisteminde yargı çok daha güçlü, çok daha bağımsız ve tarafsız olacak. Milli irade daha net olacak. Türkiye'yi kimin yöneteceği sandıkların açıldığı gün belli olacak. Gelen 4 sene kalacak.

Amerika'nın tarihini dörde böl, başkan sayısını bulursun. Başkan sayısını dörtle çarp, Amerika'nın tarihini bulursun. Ama bizde bunu bulma şansın sıfır. Bugün 61. Hükümet var, dörtle çarp 244. Yani biz 244 yıllık hükümet istihakımızı doldurduk. Türkiye böyle kötü yönetildi. İşte başkanlık sisteminde tüm bunlar tarihe gömülecek.

Bugün için değil genel olarak söylüyorum; Türkiye de muhalefet kesimi hep biri gelip şu hükümeti götürse de yerine biz gelsek peşinde.

CUMHURİYET'E KASTIMIZ DA YOK SİSTEMLE SORUNUMUZ DA

Yeni anayasada asker sivil dengesi kurmaya çalışıyoruz ama askeri okullarda da demokrasinin nimetlerini iyice anlatmamız lazım.

Cumhuriyete, rejime bir kastımız da yok, sistemle bir sorunumuz da. Türkiye'de yönetim sorunu var.

Vicdani ret meselesi bu anayasada yer alır mı bilmiyorum ama muhtemeldir ki gündeme gelir. Vicdani ret gelirse çok itibar olur mu onu da bilmiyorum.

PARTİLERDEN BİRİ BİLE İTİRAZ EDERSE BAŞKANLIK SİSTEMİNİ GETİREMEYİZ

Bu anayasayı bu parlamento hep beraber, oy birliğiyle yapacak. Yani biz başkanlık modelini kabul ettirebilirsek, diğer partilerle beraber yapacağız. Ama üç parti biz başkanlık modeline karşıyız derlerse elbette ki bizim bu oyunu bozma gibi bir durumumuz olamaz. Çünkü diyelim ki oradan çekildik, bizim tek başına anayasa yapma gibi bir gücümüz yok. Olsa bile biz bu millete beraber yapacağız dedik. O bakımdan biz partileri ikna etme yoluna gideceğiz. Kabul ettirebilirsek hep beraber yapacağız, ettiremezsek yapmayacağız. Ama inşallah şu günlerde vicdanlarına bir yumuşaklık gelir kabul ederler. Ben Konya'da Mevlana'ya gidip bunun için dua edeceğim.

BURHAN KUZU'DAN ÖĞRENCİLERE YUMURTA

Programda eğlenceli anlar da yaşandı. Daha önce öğrenciler tarafından yumurta yağmuruna tutulan Burhan Kuzu bu kez erken davrandı ve sürpriz yumurtaları öğrencilere attı. Konya Selçuk Üniversitesi öğrencleri ise Burhan Kuzu'nun yumurtalı eylemine çiçekler atarak karşılık verdi.

Haberin Devamı