Ege büyük deprem için sinyal mi veriyor? 400 defa sallandı, profesörler adaya gitti 'Sismik aktivite artıyor'

Ege Denizi'nde 28 Ocak'tan bugüne 400 deprem meydana geldi, sarsıntılar yer yer devam ediyor. Yunanistan ve Türkiye diken üstünde, vatandaşlar uyarılıyor alınması gereken tedbirler yeniden gözden geçiriliyor. Yunanistan depremi daha sert hissettiği için olağanüstü tedbirler almaya başladı. Yunan uzmanlardan oluşan bir heyet depremin yoğun hissedildiği Santorini adasına gitti. Türkiye'de de bölgeyi bilen uzman isimlerden art arda açıklamalar geldi. Prof. Dr. Naci Görür ise Afrika Levhası'nın Anadolu Levhası'nın altına daldığını, Kıbrıs Yayı’ndaki tektonik hareketlilik nedeniyle bölgedeki gerilimin devam ettiğini belirtti. Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ise depremin yanardağ kaynaklı olduğunu ifade etti.
Ege Denizi'ndeki Santorini ile Amorgos adaları arasındaki deniz bölgesinde Kiklades Adaları'nda depremler devam ediyor. Son sarsıntıların büyüklüğü 3,5 ile 4,6 Richter arasında değişiyor. AFAD'dan gelen son dakika bildirime göre bugün sabah 08.10'da Ege Denizi'nde 4.0 büyüklüğünde bir deprem daha kaydedildi.
400 DEPREM MEYDANA GELDİ
AFAD gece 00.58'de X'ten yaptığı paylaşımda "Ege Denizi’nde, 28 Ocak 2025 tarihinden itibaren yoğunlaşmaya başlayan depremlerin sayısı an itibarıyla 400'ün üzerine çıkmıştır" bilgisi verdi ve "Ülkemizdeki bilim insanları ve araştırmacılar söz konusu sismik hareketliliği #AFAD ile koordineli şekilde ve farklı açılardan (deprem, volkanik aktivite, tsunami vb.) değerlendirmektedir. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz" notu düştü.
Ege Denizi’nde, 28 Ocak 2025 tarihinden itibaren yoğunlaşmaya başlayan depremlerin sayısı an itibarıyla 4️⃣0️⃣0️⃣’ün üzerine çıkmıştır.
— AFAD (@AFADBaskanlik) February 2, 2025
▪️ Deprem fırtınası şeklinde gelişen bu aktivite sonucunda şu ana kadar kaydedilen en büyük deprem 4.8 Mw büyüklüğündedir.
▪️ Depremler,… pic.twitter.com/9gKX5gp0AC
'AKTİVİTE AZALACAĞINA ARTIYOR'
Jeodinamik Enstitüsü Müdürü Vasilis Karastathis, Santorini'deki sismik hareketlerle ilgili bilim insanlarının endişelerini ve 24 Ocak'ta başlayan deprem dizisiyle ilgili gelişmeleri Yunan Kathimerini gazetesine anlattı. Karastathis "Son 24 saatte hem sıklık hem de büyüklük açısından önemli sayıda deprem kaydedildi ve bunlardan birçoğu 4 büyüklüğünü aştı. Bizim hedefimiz sismik aktivitenin kademeli olarak azalmasıdır ancak şu anda tam tersi bir durum yaşanıyor," dedi.
Sismologların dikkatinin Kaldera'dan Anythros bölgesine kaydığını açıklayan Karastathis, bu bölgede hareketliliğin tamamen tektonik nedenlere bağlı olduğunu belirtti:
"Burası önemli tektonik yapılar barındıran bir bölge. Depremlerin gelişimini yakından takip ediyor ve durumu daha iyi anlamak için verileri değerlendiriyoruz."
DEPREMLER TEKTONİK KÖKENLİ
Karastathis ayrıca "Depremler açıkça tektonik kökenli. Volkanik aktiviteyle bağlantı, Caldera içinde mikrosismikliğin olduğu önceki bir evre nedeniyle yapıldı. Ayrıca sivil koruma çerçevesinde, bu durumun analiz edilmesi gerekiyordu. Bu durum hakkında bilgi edinilmesi gerekiyordu. Ancak bunun ötesinde, son 24 saatte Amorgos ve Santorini arasındaki bölgedeki depremlerle ilgili olarak izlediğimiz gelişme tamamen tektoniktir" diye açıkladı.
NACİ GÖRÜR: GERİLİM DEVAM EDİYOR
Prof. Dr. Naci Görür ise Afrika Levhası'nın Anadolu Levhası'nın altına daldığını, Kıbrıs Yayı’ndaki tektonik hareketlilik nedeniyle bölgedeki gerilimin devam ettiğini belirtti. Görür, Ege Denizi’nde meydana gelen 4.7 ve 4.8 büyüklüğündeki depremlerin bölgedeki fay hatlarıyla ilişkili olduğunu ifade etti.
PROF. DR. ERCAN: EGE'DEKİ DEPREMLER YANARDAĞ KAYNAKLI
Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, son iki günde meydana gelen peş peşe depremlerin Santorini Yanardağı ile ilişkili olduğunu belirterek, “Bunun sonucunda, taş ve topakların fırlatıldığı patlama gerçekleşebilir. Bu patlama etkin olur. Deprem üretimi de olabilir. Bu üretim de 5 ile 7 arasında sarsıntıya da neden olabilir. Depremle birlikte süpürtü dalgaları oluşabilir. Bu dalgalar bütün Ege'deki adaları, Girit'i, Yunanistan kıyılarını ve Türkiye kıyılarını da etkileyebilir" dedi.
PROFESÖRLER ADAYA GİTTİ
Atina Üniversitesi Doğal Afet Yönetimi Profesörü Efthymios Lekkas, Pazar öğleden sonra Santorini'ye ulaştı ve bölgede incelemelerde bulundu. Lekkas, "Bu bölge en fazla 5,5 büyüklüğünde bir deprem üretebilir," diyerek Santorini'yi 1932'de 7,1 büyüklüğünde deprem yaşayan Ierissos'tan kesin bir şekilde ayırdı.
OKULLAR PAZARTESİ GÜNÜ TATİL
Yunanistan ivil Savunması'nın Thira, Anafi, Amorgos ve İos belediyeleri için aldığı karar doğrultusunda:
Anaokulları, ilköğretim ve ortaöğretim okulları 3 Şubat 2025 Pazartesi günü kapalı kalacak.
2 Şubat 2025 Pazar ve 3 Şubat 2025 Pazartesi günleri kapalı mekanlarda düzenlenecek etkinlikler iptal edildi.
Ammoudi ve Fira Eski Limanı ile Armeni ve Korfos limanlarına giriş ve kalış yasaklandı.
VATANDAŞLAR İÇİN UYARILAR
Vatandaşlara şu önlemler önerildi:
Terk edilmiş binalara yaklaşmaktan kaçının.
Şehir içi ve kırsal yollarda güvenli güzergahlar tercih edin. Özellikle eğimli bölgelerde heyelan riski bulunuyor.
Güçlü bir deprem durumunda kıyı bölgelerinden uzaklaşın.
Binalarınızdaki yapısal olmayan tehlikeleri kaldırın.
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ KANDİLLİ RASATHANESİ VE DEPREM ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ YOĞUN DEPREMLERİN YAŞANDIĞI BÖLGENİN ANALİZİNİ YAPTI
Santorini Adası - Ege Denizi Deprem Fırtınası
1. BÖLGENİN TEKTONİĞİ
Santorini Adası’nın kuzey doğusunda; yaklaşık 2500 km2’lik alan içerisinde 31 Ocak 2025 tarihinde başlayan ve halen devam eden sismik aktivitedeki belirgin artış dikkat çekmektedir. Kandilli Rasathanesi (KRDAE-BDTİM) gerek Ege Denizi-Akdeniz Havzası gözlem alanı içersinde kendi işlettiği deprem istasyonları gerekse gözlem alanımızdaki diğer sismoloji merkezleri ile yapılan uluslararası protokoller ile verisi gelen istasyonlarla bölgedeki deprem aktivitesini 7/24 gerçek zamanlı olarak kaydederek değerlendirmektedir. 31 Ocak-03 Şubat (11:30 T.S.) tarihleri arası bölgede aletsel büyüklükleri 1.3≤M≤-5.1 aralığında değişen çok sayıda deprem kaydedilmiştir. Depremlerin en büyüğü M 5.1 olup, 34 adet depremin büyüklüğü M≥ 4.0 üzerindedir. Depremlerin odak derinlikleri çoğunlukla 10 km altı olup sığ odaklıdır.
Ege Denizi'nin güneyinde yer alan Hellenik Yayı, Afrika plakasının Avrasya plakasının altına dalması nedeniyle oluşan aktif bir dalma-batma zonudur. Bu tektonik süreç, Ege Volkanik Arkı'nı oluşturmuş ve özellikle Santorini ve Kolumbo gibi volkanların oluşmasına yol açmıştır. Santorini, tarih boyunca birçok büyük patlamaya sahne olmuş ve bazıları büyük tsunami olaylarını da tetiklemiştir. 1707-1711, 1866-1870 ve 2011-2012 yıllarında kaydedilen volkanik aktivite dönemleri, bölgenin sürekli bir jeodinamik hareketlilik içinde olduğunu göstermektedir.Kolumbo volkanı, Santorini’nin yaklaşık 7 km kuzeydoğusunda yer alan ve 1650 yılında büyük bir patlama gerçekleştiren aktif bir denizaltı volkanıdır. Son yüzyıldaki aktivitesi, bölgedeki sismik hareketlerle doğrudan ilişkilidir. Volkano-tektonik mikrodepremlerin (M < 3) yoğun olarak Kolumbo ve Santorini’nin doğusunda oluştuğu gözlemlenmiştir.
Magma odalarının hareketliliği ve hidrotermal aktivitenin sismik olayları tetikleyebileceği belirtilmiştir.Kolumbo’daki gaz çıkışları ve deniz tabanı deformasyonları, büyük bir jeotermal sistemin varlığını göstermektedir. 1956 Amorgos Depremi (M7.7), bölgedeki en büyük depremlerden biri olup tsunami oluşturmuştur.Santorini-Amorgos fay sisteminin, aktif magmatik süreçlerle ilişkili olduğu belirlenmiştir (Dimitriadis vd., 2009).
2. BÖLGENİN GÜNCEL SİSMİSİTESİ
Şekil 1. Santorini-Ege Denizi Deprem Fırtınası 24 saatlik görüntüsü.
Şekil 2. 31.01.2025-03.02.2025 tarihleri arası bölgenin deprem etkinliği ve odak mekanizması çözümleri.
Tablo 1. M≥4.5 ve üzeri depremler için odak mekanizması parametreleri
Bölgede meydana gelen M≥4.5 üzeri depremlerin odak mekanizması çözümleri ve sismik aktivitenin dağılımı bölgede normal faylanma mekanizmasının hakim olduğunu göstermektedir.
Şekil 3. Santorini- Ege denizi Depremlerinin Büyüklük Dağılımı
Şekil 4. Santorini- Ege denizi Depremlerinin Büyüklük Dağılımı
3. 1975-2024 YILLARI ARASI BÖLGENİN SON 50 YILLIK DEPREM ETKİNLİĞİ
Son elli yılda bölgede yaklaşık 2500 km2’lik alan içerisinde aletsel büyüklükleri M 1.2-5.3 aralığında değişen yaklaşık 492 adet deprem kaydedilmiştir.
Şekil 5. Bölgenin son 50 yıllık deprem etkinliği.
Şekil 6. Deprem-Büyüklük Dağılımı (1975-2024).
Şekil 7. 1975-2024 Yılları Arası Deprem Oluş Sayısı (1975-2024).
4. EGE DENİZİ TSUNAMİ POTANSİYELİ HAKKINDA
Ege Denizi'nde bir süredir devam etmekte olan sismik aktivite, tsunami oluşumu açısından önemli riskler taşımaktadır. Depremler, özellikle deniz tabanında meydana geldiğinde, su kütlelerini yerinden oynatarak tsunamilere yol açabilmektedir. Ayrıca, aktif volkanik yapının sebep olduğu denizaltı heyelanları da tsunami oluşumunu tetikleyebilmektedir.
MÖ 16. yy’da gerçekleştiği kabul edilen Ege Denizi’nde Santorini volkanının patlaması nedeni ile oluşan kaldera çökmesi tsunamiye yol açmış, oluşan dalgalar tüm Doğu Akdeniz’de etkisini hissettirmiştir. MÖ 496 ve MS 1949 yılları arasında 20 adet orta ölçekte deprem meydana gelmiş, bunlardan 1389, 1856, 1866, 1881 ve 1949 tarihli olanlar tsunami oluşturmuşlardır. 1956 yılında Güney Ege’de meydana gelen Amorgos depreminde Kilimli (Kalimnos) adasında2.5m yüksekliğinde dalga ve 1.5 km derinliğinde su baskın alanı ve Ünye (İos), İncirli (Nisyros), Batnaz (Patnos), Papazlık (Tilos) ve Lipsi (Lipsos) adalarında ciddi maddi hasar gözlemlenmiştir. Tsunami dalgası Fethiye’de 1m’ye ulaşmış, su baskın derinliği 250m olarak gözlemlenmiştir. Günümüzde, Santorini ve çevresinde gözlemlenen sismik aktivite, bölgedeki potansiyel tsunami riskinin devam ettiğini göstermektedir.
KRDAE Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi (BDTİM), UNESCO- Hükümetlerarası Oşinografi Komisyonu - Kuzey-Doğu Atlantik, Akdeniz ve Bağlantılı Denizler Tsunami Erken Uyarı ve Zarar Azaltma Sistemi Hükümetlerarası Koordinasyon Grubu (ICG/NEAMTWS) çatısı altında Tsunami Servis Sağlayıcı ve Ulusal Tsunami Uyarı Merkezi olarak görev yapmaktadır. 2012 yılından beri sorumluluk alanları Karadeniz, Marmara, Ege ve Doğu Akdeniz’i kapsayacak şekilde ülkemiz ve çevresinde meydana gelen tüm depremleri ve denizlerde meydana gelebilecek deniz seviyesi değişimlerini gözlemleyerek ilgili ulusal kurum ve kuruluşlara Deprem Bilgi Mesajı ve Tsunami Erken Uyarısı yayımlamaktadır. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından 2012 yılından bugüne kadar toplam 46 deprem için tsunami (31 Bilgi, 9 Tavsiye, 6 Uyarı) mesajı yayınlanmıştır.
Şekil 8. KRDAE tsunami gözlem alanında Tsunami uyarı mesajı yayınlanan depremler.
30 Ekim 2020 tarihinde Ege Denizi’nde Sisam adasının kuzeyi ile Doğanbey-İzmir açıkları arasında (37.9020 Kuzey, 26.7942 Doğu) yerel saat ile 14:51’de büyüklüğü Mw=6.9 olan deprem özellikle Seferihisar ilçesi Sığacık ve Akarca bölgeleri ile Urla ilçesi Zeytineli bölgelerinde etkili olan bir tsunami meydana getirmiştir. Meydana gelen tsunami, Ege kıyılarının kuzeybatısında Çeşme-Alaçatı’dan başlayarak, güneydoğu tarafında Gümüldür’e kadar uzanan bir alanda etkili olmuştur. Sığacık'ta tsunami nedeni ile 1 kişi hayatını kaybetmiş; bölgede çok sayıda konut, iş yeri ve araç zarar görürken, balıkçı barınakları ve marinalarda pek çok tekne sürüklenmiş, batmış, karaya oturmuş ve kıyı yapıları da hasar görmüştür. Tsunaminin en çok etkili olduğu ve hasar yarattığı bölgeler Sığacık Körfezi ve Akarca Mevkii olmuştur. Gerçekleştirilen saha araştırmasında Akarca mevkiinde 3.82 m tsunami tırmanma yüksekliği, Sığacık Körfezi’nde ise 2.31 m tsunami baskın yüksekliği; Sığacık'ta 415 m, Teos Antik Kent bölgesinde ise 552 m su baskın (taşkın) uzanımı raporlanmıştır. Alaçatı-Azmak'ta ise dere yatağı boyunca ~2490 m su baskın uzanımı raporlamıştır.
DEĞERLENDİRME
Santorini ve çevresindeki Hellenik Dalma-Batma Zonu, yoğun volkanik aktivite, deprem riski ve tektonik gerilmeler ile karakterize edilen karmaşık bir jeolojik bölgedir. Bölgede gözlemlenen sismik hareketlilik ve magma dinamikleri, geçmişte yaşanan büyük patlamalar ve depremlerle doğrudan ilişkilidir. Santorini-Amorgos fay hattı, büyük yıkıcı depremlere neden olabilecek potansiyele sahiptir. Kolumbo Denizaltı Volkanı ve Santorini’deki magma sistemleri, aktif hidrotermal süreçlerle desteklenmektedir ve yeni patlamalar için risk taşımaktadır.
Gelecekte, hem sismik hem de volkanik olayların gerçekleşme olasılığı yüksek olduğundan, bu bölge çok disiplinli bir izleme sistemi ile sürekli gözlemlenmelidir.Tarihsel kayıtlar ve modern gözlemler, Santorini ve çevresindeki diğer aktif fay hatlarının ve/veya bölgede tetiklenebilecek bir heyelanın ile tsunami yaratma potansiyelini barındırdığını göstermektedir. Bölgedeki deprem aktivitesi ve deniz seviyesi değişiklikleri sürekli olarak izlenmektedir. Bölgede meydana gelebilecek deprem, heyelan vb kaynaklarla tetiklenebilecek tsunamiye karşı gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşımaktadır.
Son 50 Yılda Yaşanan Durumlarla Günümüzü Karşılaştırma