Gazete Vatan Logo

Cem Garipoğlu yaşıyor mu? Mezarı açılacaktı, flaş karar verildi

Türkiye’nin gündemine oturan Münevver Karabulut cinayeti hakkında yeni bir gelişme yaşandı. Münevver Karabulut’un babası cezaevinde 8 yıl önce intihar eden kızının katili Cem Garipoğlu'nun, ölmediğini, kaçtı veya kaçırıldığını öne sürmüştü. Süreyya Karabulut Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuş ve Başsavcılık bu şüpheye yanıt vermişti. Konuyla ilgili yeni bir gelişme daha yaşandı. İşte detaylar...

Cem Garipoğlu yaşıyor mu? Mezarı açılacaktı, flaş karar verildi

Tüm Türkiye'yi derinden sarsan Münevver Karabulut cinayeti toplumda infiale yol açtı. Öldürüldüğünde henüz 18 yaşında olan genç kızın katledilişinin ardından cevapsız kalan sorular halkın kafasında yankılanmaya devam etti.

KAFASI KESİLMİŞ HALDE BULUNMUŞTU

Bir çöp konteynerindeki gitar kutusunda başı, gövdesinden ayrılmış halde ceset bulunması üzerine polis ekipleri, olayla ilgili inceleme başlattı. Ölümünün ardından üzerindeki kıyafetlerle çöpe atılan genç kadının üzerinde, kimlik bilgilerini taşıyan bir belgenin bulunmadığı öğrenildi.

Otopsinin ardından kimliği belirlenen cesedin, 18 yaşındaki Münevver Karabulut'a ait olduğu belirlenince soruşturmanın kapsamı genişletildi. Bu kapsamda Karabulut cinayetinde baş şüpheli olarak belirlenen ve ünlü iş insanı Hayyam Garipoğlu'nun yeğeni olan Cem Garipoğlu'nun cinayeti işlediği belirlendi.

CEM GARİPOĞLU OLAY GÜNÜNÜ BÖYLE ANLATMIŞTI

Çöp konteynerinde başı gövdesinden ayrılmış halde, bir temizlik işçisi tarafından bulunan Karabulut cinayeti için baş şüpheli Cem Garipoğlu, mahkeme heyetine verdiği ifadede pişman olduğunu ve Münevver'i ölü gördükten sonra kendisini de öldürmek istediğini, ancak yapamadığını belirterek, "Olay tarihinde Münevver'in okuluna gittim. Birlikte karar alıp bize geldik. Bizde kimse yoktu. Arka bahçeden içeriye girdik. İki sevgili gibi öpüştük sarıldık. O sırada Münevver lavaboya gitti. Masanın üzerinde bulunan telefonunu karıştırdım, mesajlara baktım. Sevgilim, canım yazılı mesajları gördüm. Mesajların ne olduğunu sordum. Münevver de "Ben seni seviyorum. Bu mesajın önemi yok" dedi. Münevver'in bu umursamaz tavrı beni çok kızdırdı. Israrlarla mesajların kimden geldiğini sordum. 'Sen benim babam mısın soruyor sun' dedi.  Tartışma çıktı. Münevver'i çok sevdiğim için deliye döndüm. Cinnet mi geçirdim hatırlamıyorum, kendime geldiğimde Münevver'i ölü buldum. Masanın üzerindeki bıçakla vücuduna vurduğumu tahmin ediyorum. Münevver'i cansız görünce kendimi de öldürmek istedim. Ancak yapamadım.. Yanımızda kimse yoktu. Babam bana ne olduğunu sordu, beni sıkıştırdı. Ben de , kız arkadaşım Münevver'in eve geldiği, içtiğimizi ve onu kazayla ittiğim sırada kafasının masaya çaptığını söyledim. Evdeki kanın bu şekilde oluştuğunu söyledim. Babam da bana 'Münevver'i ara durumunu sor' dedi. Babamdan gerçeği gizledim.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Şirket çalışanları Mehmet Karakayalı ve Habip Kurt'un bulunduğu lojmana geldik. Babam beni burada bıraktı ve gitti. Mehmet Karakayalı, bana soru sormaya başladı. Ben de babamla tartıştığımı söyledim. Bir süre sonra lojmana çıktım. Babam sonra geri geldi. Bahçeşehir'de bulunan bir kafeye gitmek istediğimi söyledim. Babam beni kafede bıraktı. Bir süre kafede tek başıma oturdum. Sonra hatırlamadığım bir şahıs geldi yanıma, uzun boyluydu. Beni tanıdığını düşündüm ve arabaya bindim. Bu kişi İle birlikte bilmediğim bir yere gittik. 6 saat yolculuk yaptık. 7 ay boyunca tek başıma bir evde kaldım, tanımadığım bir kişi 10 günde bir gelip yiyecek bırakıyordu. Saklandığım sırada ailemden kimseyle görüşmedim. 7 ay sonunda bir kişi eve geldi ve beni teslim edeceğini söyledi. Olup bitenleri televizyondan izliyordum. Ben bu kişiye, teslim olacağımı söyledim. Bu kişiyle birlikte yolculuk yaptık. Daha sonra yol kenarında beni bıraktı ve birazdan gelecek araca bin dedi. O araca bindim. Araçta avukat Aytekin Kaya vardı. Avukat bana büfeden yiyecek aldı. Daha sonra gelip polisler beni aldı. Pişmanım, böyle bir suç işlemek istemezdim. Keşke onun yerine ben ölseydim. Keşke onu geri getirmek mümkün olsaydı. Ailesi için zor bir durum. Benim yüzünden kızları öldü. Kendi ailem için de üzgünüm. Oğulları katil oldu. Suçu tek başıma işledim. Pişmanım." ifadelerini kullandı

Haberin Devamı

KARABULUT, GARİPOĞLU'NUN MEZARININ AÇILMASINI İSTİYOR

Türkiye'yi sarsan Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili en derin şüphesini dile getirerek, cezaevinde 8 yıl önce intihar eden kızının katili Cem Garipoğlu'nun, ölmediğini, kaçtı veya kaçırıldığını öne süren acılı baba Süreyya Karabulut Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu

Haberin Devamı

YOKSA BU KABUS BİTMEYECEK

Baba Süreyya Karabulut kadar kamuoyunda da dinmeyen bir şüpheye dönüşen Cem Garipoğlu'nun ölmediği hatta başka bir ülkede yaşamını sürdürdüğü şeklindeki komplo teorileri, cinayetin ardından 13 yıl, Cem Garipoğlu'nun cezaevinde intiharın ardından 8 yıl geçmesine rağmen hiç dinmedi. Acılı baba Süreyya Karabulut'un (56) "8 yıldır kâbusun içindeyim. O celladın cesedini görseydim belki ikna olurdum. Ama cesedini göstermediler. İntihar ettiğine inanmıyorum. Çünkü böyle bir celladın kendi canına kıyabileceğine inanmıyorum. Ya öldürüldü ya kaçırıldı. Mezarının açılmasını talep edeceğim. Yoksa bu kabus bitmeyecek" ifadelerini kullandı.

ÜST MAHKEME İTİRAZI REDDETTİ

Karabulut ailesinin avukatı Dr. Rezan Epözdemir sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda itirazın reddedilmesi üzerine Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulunduklarını duyurdu. 

İstanbul Bahçeşehir'de 3 Mart 2009 tarihinde 17 yaşındaki Münevver Karabulut, Cem Garipoğlu tarafından vahşice öldürülmüştü. Karabulut'u öldüren Cem Garipoğlu tutuklandıktan 5 yıl sonra, 2014 yılında tutuklu bulunduğu cezaevinde intihar ederek yaşamına son vermişti. Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut ise, Cem Garipoğlu'nun cezaevinde intihar etmediğini, kaçtığını veya kaçırıldığını iddia ederek avukatı Dr. Rezan Epözdemir aracılığıyla Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştu. Savcılık soruşturmayı tamamlayarak, kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. 
Aile, avukatları Dr. Rezan Epözdemir aracılığıyla takipsizlik kararını ilişkin üst mahkemeye itirazda bulundu. Mahkeme itiraz taleplerini reddetti. 

ADALET BAKANLIĞINA BAŞVURDULAR 

Karabulut ailesi itirazın reddedilmesi üzerine, yine avukatları Epözdemir aracılığıyla Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulundu. Avukat Dr. Rezan Epözdemir konuyla ilgili sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı. Epözdemir yaptığı paylaşımda, "Müvekkil Süreyya Karabulut'un talebi üzerine  tarafımızca Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca Adalet bakanlığına, kanun yararına bozma başvurusu yapılmış olup, süreç halihazırda derdesttir. Gereği kamuoyunun bilgilerine  saygılarımızla sunulur" ifadelerini kullandı.