Gazete Vatan Logo

Aşure günü ne zaman, bugün aşure günü mü? Aşure günü fazileti nedir, aşure günü neler olmuştur? İşte aşure gününün anlam ve önemi

Aşure Günü ne zaman, bugün mü idrak edilecek? Soruları aşure paylaşımlarıyla arttı. Muharrem ayının 10. Günü olan aşure ayı bir yas günü olmasının dışında birlik, beraberlik ve paylaşmanın da günü olarak idrak ediliyor. İslam dininde önemli bir gün olan aşure gününün anlam ve fazileti de sorgulanıyor. Peki, aşure günü neler olmuştur? Aşure günü fazileti, önemi ve anlamı…

Aşure günü ne zaman, bugün aşure günü mü? Aşure günü fazileti nedir, aşure günü neler olmuştur? İşte aşure gününün anlam ve önemi

Arapça'da on anlamına gelen "aşara" kelimesinden türeyen aşure günü hicri yılın ilk ayı olan Muharrem ayının 10. gününe denk geldiğinden, Muharrem ayının 10. Günü aşure günü olarak idrak edilir. Aşure Günü ne zaman, bugün mü soruları bugün Muharrem ayının kaçınca gün olduğunu unutanlar tarafından araştırılıyor. Aşure gününün neden önemli olduğu hikayesinin ne olduğu da merak edilen konu başlıklarından biri oldu. Aşure Günü'nün anlamı, önemi ve fazileti nedir? Aşure günü neler oldu? İşte aşure gününün önemi ve fazileti…

AŞURE GÜNÜ BUGÜN MÜ, NE ZAMAN?

9 Ağustos'ta başlayan Aşure günü ise 18 Ağustos Çarşamba yani bugün.

AŞURE GÜNÜ NELER OLMUŞTUR? (7 ÖNEMLİ HADİSE)

1-) Hazret-i Âdem'in (a.s.) tevbesi bugünde kabul edilmiştir. Demek ki bugün "tevbe-istiğfar" günüdür.

2-) Hazret-i Nûh'un (a.s.) tufandan kurtulup, gemisinin selâmete erdiği gündür. Demek ki bugün Nûh'un (a.s.) 950 sene süren çilelerle dolu tebliğ hayatındaki "sabır ve sebât"ını tefekkür günüdür.

3-) Hazret-i İbrahim'in (a.s.) Nemrut'un ateşine atılıp Cenâb-ı Hakk'ın lûtfuyla kurtarıldığı gündür. Demek ki bugün Hakk'a dostluk yolunda karşılaştığımız ilâhî imtihanlardaki hâlimizi muhâsebe etme günüdür.

Haberin Devamı

4-) Hazret-i Mûsâ'nın(a.s.) Firavun'un zulmünden kurtulduğu gündür.

5-) Hazret-i Yûsuf'un (a.s.) zindandan kurtulduğu gündür. Demek ki bugün, büyük saâdetlerin, büyük çilelerden sonra geldiğini idrâk etme günüdür.

6-) Hazret-i Eyüp'ün (a.s.) hastalık ve iptilâlardan kurtulduğu gündür. Demek ki bugün, ilâhî imtihan tecellîleri karşısındaki "sabır, rızâ ve şükür" hâlimizi gözden geçirme günüdür.

7-) Ayrıca bugün, İslâm tarihinin gördüğü en acı felâketlerden biri olan, Peygamber Efendimiz'in aziz torunu Hazret-i Hüseyin'in (r.a.) hunharca katledildiği, İslâm'ın bağrına fitne hançerinin vurulduğu bir gündür.

O menfur cinayete, hangi mezhepten olursa olsun her müslümanın yüreği feryat hâlindedir. Bu hususta ümmet-i Muhammed'in birlik ve beraberliğini zedeleyecek tarzda kuru çekişmelere girmek, en başta o azîz şehidlerin mübârek ruhlarını incitecek hareketlerdir. Şunu da unutmamak gerekir ki o tarihte müslümanlar arasında Şialık ve Sünnîlik gibi bir ayrılık yoktu. Dolayısıyla bugün; "Mü'minler ancak kardeştirler!.." (el-Hucurât, 10) hükmü etrafında, bir ve beraber olma günüdür.

Haberin Devamı

AŞURE GÜNÜ'NÜN ÖNEMİ VE FAZİLETİ

Hadis kaynaklarına göre, Hazreti Nuh'un gemisinin tufandan kurtulması ve Hazreti Musa'nın Kızıldeniz'den geçerek İsrailoğulları'nı Firavun'dan kurtarması hadiseleri de bugünde gerçekleşti.

Ayrıca kültür tarihine ait birçok esere göre, Hazreti Adem'in işlediği günahtan sonra tövbesinin kabul edilmesi, Hazreti İdris'in diri olarak göğe yükseltilmesi, Hazreti İbrahim'in ateşte yanmaması, Hazreti Yakup'un, oğlu Yusuf'a kavuşması, Hazreti Eyyub'un hastalıklarının iyileşmesi, Hazreti Yunus'un balığın karnından çıkması ve Hazreti İsa'nın doğumu ve ölümden kurtarılarak göğe yükseltilmesi gibi hadiselerin de bugün yaşandığı kabul ediliyor.

AŞURE GÜNÜ İLE İLGİLİ HADİSLER

“Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç, Allah’ın değer verdiği ay olan Muharrem ayında tutulan aşure orucudur…” (Müslim, “Sıyâm”, 202)

Haberin Devamı

“Aşure günü orucunun, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını Allah’tan umarım.” (Tirmizî, “Savm”, 48)

Hazreti Aişe (r.ah) İslâm öncesinde, Mekke halkının oruç tutmakta olduğu aşure gününde peygamberimizin de oruç tuttuğunu bildirmekte... Allah Rasulü Medine’ye hicret ettikten sonra da bu orucu tutmuş ve müminlere de onuncu günü ile birlikte, bir gün öncesi veya sonrası ile oruçlu olmalarını tavsiye etmiş... (Ahmed b. Hanbel, VI, 244)