Gazete Vatan Logo

Asli failler ortada yok!

Zanlılarının yapılan ilk ‘mülakat’larına göre...

Reyhanlı zanlılarının yapılan ilk ‘mülakat’larına göre olayla doğrudan ilişkilerine dair bilgi yok. Şüpheliler, asli faili oldukları iddia edilen iki kişiyle arkadaş...

Reyhanlı’da gözaltına alınanların Emniyet’te resmi sorgularından önce ‘mülakat’ adı altında sorgulandıkları ortaya çıktı. Bu sorgu, ‘mülakat notları’ olarak tutanak altına alındı.

PATLAMADAN 2 DAKİKA ÖNCESİ


Tutuklanan Ahmet M, kartonpiyer işi yaptığını, 3-4 ay önce saldırının iki numaralı şüphelisi olan Yusuf B. ile tanıştığını anlattı. Ahmet M, Yusuf B’nin Suudi Arabistan’da araba tamirciliği yaptığını belirterek şunları anlattı:

“2 hafta önce Yusuf B. il dışına araba almaya gideceğini, kendisiyle gelip gelmeyeceğini sordu. Kabul ettim. Gece saat 1 sıralarında plakasını hatırlamadığım beyaz Ford Transit araç ile Konya’ya gittik. Oradan Ankara’ya geçtik. Yusuf telefon ile arayan şahsa sürekli ‘Yetişmek üzereyiz, istiharat ediyoruz’ diyordu. Ankara Kocatepe Camii önüne aracı park ederek, cami çevresinde fotoğraf çektik. Sonra yanında bulunan büyük alışveriş merkezini gezdik. Alışveriş ve araba pazarlığı yapmadan, aynı gün Hatay’a gelmek üzere ayrıldık.”

'BARIŞ SÜRECİNİ ÇEKEMEYENLER...'


‘Arapça konuştular’

“Ankara’dan döndükten sonra bir araç kiraladık. Parasını Yusuf ödedi. Bu araçla Harbiye’de kasaplık yapan şahsın yanından ismini bilmediğim kısa boylu birini alarak Yayladağı sınır kapısına bıraktık. Yusuf ile bu adam kısık sesle Arapça konuşuyordu. 4-5 gün sonra Ankara’ya gittiğimiz minibüs ile Nurdağı ilçesine gittik. Buradaki galericilerden 2000-2005 model Transit araç sorduk. Pahalı olmaları nedeniyle, almadan döndük. Patlamalardan 4 gün önce Hundai araç kiralayarak Reyhanlı’ya gittik. İlçede tur atarak, hiç durmadan il merkezine döndük.

SALDIRININ ARDINDAN ORTAYA ÇIKAN ACI HİKAYE


“Samandağı’na gittim”

“Olay günü Yusuf B, başka bir cep telefonundan beni aradı ve kahvede buluşmak istedi. Ancak gittiğimde yoktu. Aradığı telefona çağrı bıraktım. Beni aradığında Samandağı’na geldiğini söyledi. 16.30 gibi Harbiye’de bir lokntada buluştuk. Yusuf kız kardeşini bırakmak için Samandağı’na gitmek zorunda kaldığını, yurtdışına çıkacağını, vize için Ankara’ya evrakını gönderdiğini söyledi.”

‘Özel bölmeli depolar yaptım’

- Nasrettin H. bir tanıdığı aracılığıyla deposunu Mehmet G. adına 2 bin 400 liraya kiraya verdiğini ve depoyu kiralayanların Doblo tarzı bir araçla geldiklerini gördüğünü anlattı.

- Mehmet G. ise Nasır E. ve Yusuf B.’yi Harbiye’de tanıdığını, kendisine kaçakçılık işine girdiklerini anlattıklarını belirterek, “Viski ve sigara işi yapacaklardı. İki araç için 3 bin lira karşılığında anlaştım. Tanımadığım bir şahıs araçları birkaç gün arayla getirdi. Araçlara yapılacak deponun dört tekeri şase kısmını ortalayacak ve “T” şeklinde olmasını istediler. Araçlara 10 gün içinde özel bölmeli depolar yaptım. Ardından gelip araçları aldılar” dedi.

Nasır iki şoför ve depo istemiş

- Harbiye’de restoran işleten Ahmet K, asli fail olduğu iddia edilen Nasır E’yi 1.5 yıldır tanıdığını, restoranına sık sık geldiğini belirterek “3 gün önce benden Suriye veya Dubai’deki şirketinde çalıştırmak üzere iki şoför bulmamı istedi. Aynı gün gece yine arayarak bulup bulmadığımı sordu. Ben de ‘Bulamadım’ dedim. Bir daha da görüşmedim.”

- Kontör satıcısı Alaettin K ise kontör alışverişi nedeniyle tanıştığı Nasır E’nin 3 hattının bulunduğunu söyledi. 15-20 gün önce Nasır’ın kendisinin yanına gelerek, Transit araç kullanabilecek şoföre ihtiyacının olduğunu söyleyerek, “Bu araç ile kaçak sigara ve içki kaçakçılığı yapacaklarını, kendisine bir depo ayarlamasını, bu depoyu da kaçak malların saklanması için kullanacaklarını söyledi. Ben bir iki gün depo aradım ama bulamadım. Şoförlük konusunda da anlaşamadığımız için kabul etmedim” dedi.

‘Lazkiye’den Hatay’a getirdim’

- Taşımacılık yapan İskender Ş, 12 Nisan’da Yayladığı sınır kapısından Ebu Cüneyt diye tanınan Mohammad Dıb K., Temir D. Nasır E ve Yusuf N’yi Lazkiye’den Harbiye’deki Yaman Otel’e getirdiğini, kişileri tanımadığını anlattı.

- Şüphelilerden Emrah M ve Refik A olayla hiçbir ilgilerinin olmadığını belirterek arkadaşlarıyla gezerken gözaltına alındıklarını söyledi.

- Şüphelilerden Ergin Ö ise, patlamadan bir gün önce Mehmet G., Yusuf B., Doğan Ö’yü, patlamadan bir gün sonra da Nasır E.’yi sınır kapısına götürdüğünü söyledi. Bu arada Emniyet kaynakları Nasır E’nin bir yıl içinde 400 kez Suriye’ye giriş çıkış yaptığını iddia etti.

Haberin Devamı