Gazete Vatan Logo

ABD'den Gül’e: "İnternet yasası kader kararın"

Yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da, 7 Şubat günü Meclis’den geçmiş olan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün masasında bekleyen ‘İnternet Yasası’ teklifine, Gül'ün ne tavır alacağı merakla bekleniyor.

Konuyla ilgili olarak Washington’daki iki uzman görüşlerini paylaştı. Bunlardan birisi Washington’da uzun yıllar Türkiye ile ilgili konularda en yetkin isimlerden biri olarak tanınan, 2001 ile 2013 yılları arasında, ABD Temsilciler Meclisi’nin Dış ilişkiler Komitesinin en yüksek seviyeli Ortadoğu danışmanlığını yapmış Alan Makovsky. Diğeri ise, yine Washington’da şu anki Demokrat Obama hükümetine en yakın düşünce kuruluşu olarak bilinen Center for American Progress’de (CAP) Türkiye dosyasına bakan Michael Werz. Bu iki uzman hem ‘Internet Yasası’ teklifi hakkında görüşlerini paylaştılar, hem de yasayı imzalaması halinde, Gül'e Washington'ın bakış açısının ne şekilde değişeceğini söylediler, mesaj gönderdiler.

Makovsky, 12 yıl Kongre’de görev yaptıktan sonra, geçtiğimiz aylarda Temsilciler Meclisindeki bu çok etkili pozisyonundan ayrılmıştı. Kendisi Washington’da, sadece Türkiye değil, Ortadoğu meseleleri dendiğinde de en çok akla gelen uzmanlardan biri. Mülakatımız esnasında Makovsky önce uzunca, Meclis’den geçmiş olan internet yasa teklifine karşı Gül’ün alacağı pozisyonun, kendisinin Washington ve Batı’daki imajı ile ilgili olarak karar verici bir dönemeç olduğunun üstünde durdu.

Washington’da Gül demokrat biliniyor

Makovsky, ABD Kongre'sindeki görevine gelmeden önce de Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü (WINEP)'de Türkiye uzmanı olarak görev yapmış, 2000 yılında, 'Türkiye'nin Yeni Dünyası' isimli kitabında Soğuk Savaş sonrasında Türk dış politikasının değişen dinamikleri'ni anlatan bir kitap yazmıştı. Kitabında, Türkiye'nin Soğuk Savaş dönemi sonrası ABD için daha değerli bir müttefik olduğu hakkındaki makaleleri yayınlandı. Makovsky, gündemle ilgili açıklamasının devamında önce Cumhurbaşkanı Gül hakkında Washington’daki izlenimin, başbakan Erdoğan’dan farklı olduğu ve daha demokrat bir kimliğe sahip bir politikacı olduğu hakkında bir görüşün hakim olduğunu anlattı. Bunun, son zamanlarda Gül’ün, Erdoğan’ın politikalarına karşı çok açık bir pozisyon almamasına rağmen sürdüğünü hatırlattı ve şunları söyledi:

Abdullah Gül’ün kader kararı

"Gül, özellikle tansiyonun yükseldiği Gezi Park ve yolsuzluk krizinden beri ılımlı ve demokratik tonu ile -Cumhurbaşkanlığının sınırlı kuvvetine rağmen elindekinin en iyisini yaparak hükümeti otoriterlik yolundan çıkarmaya çalışmasından ötürü- burada (Washington’da) bir umut estirdi. Eğer Gül, özgürlükler adına çok problemli olan, adeta Ortadoğu otoriter rejimlerini andıran bu internet sansürü yasa teklifinin altına imza atarsa, Washington, Gül'ün de Erdoğan’dan farklı olmadığı kanaatine varacak ve kendisine olan umudunu da kaybedecek. Onun için, Washington bakımından, bu karar çok önemli- kader kararı bile diyebiliriz. Eğer bu yasaya karşı çıkmayacaksa, demokrasiyle ilgili hangi konuda pozisyon alacak?"

İnternet yasası hayalkırıklığından da öte

İnternet yasası ile ilgili olarak görüşlerini paylaşan bir diğer Washington uzmanı ise Michael Werz oldu. Werz de, Makovsky’den çok farklı düşünmüyor. İnternet yasa teklifi hakkındaki görüşlerini sorduğumuzda Werz, ‘’hayalkırıklığından da kötü bir yasa teklifi. İfade özgürlüğüne darbe vuran, NATO üyesi ve AB üyelik müzakereleri yapan bir ülkeye yakışmayan bir içeriğe sahip,’’ dedi. Werz ve bağlı bulunduğu düşünce kuruluşu CAP'den bir grup, yakın zamanlarda gelenek haline getirdiği Türkiye ziyaretlerinden birini gerçekleştirdi. Uzun yıllar AKP’nin reformlarını Washington’da en çok savunan yazılar kaleme alan Werz, özellikle Gezi protestoları sonrası Erdoğan ve AKP iktidarı hakkında kaleme aldığı ağır eleştirel yazılarıyla dikkatleri çekti.


Zaman demokrasi’ye bağlılığı gösterme zamanı

Gül’ün yasa teklifi ile ilgili beklentileri sorulduğunda ise Werz şunları söyledi: ‘’Cumhurbaşkanı Gül, bir zamandır gidişattan rahatsız olduğu yönde bazı sinyaller vermişti. Washington’da yasayı imzalamayacağı yönünde yüksek bir beklenti var.’’ İmzalaması halinde ne olur diye sorduğumuzda ise Werz, bunun birkaç yönlü bir sonuç doğuracağını, öncelikle Gül’ün oldukça farklı yelpazelere sahip olan Türk toplumunu temsil etmesinden dolayı, bu yasayı imzaladığı takdirde, yasaya karşı çıkan birçok çevrenin taleplerini dikkate almadığını göstermiş olacak. İkinci olarak da Türkiye’nin marka ismi ciddi bir zarara uğrayacak. Bunların yanısıra, eğer Gül bu yasayı imzalarsa, partiden ayrılan çok az sayıdaki bazı milletvekilleri hariç, kendisi de dahil olmak üzere herkesin AKP’nin parti çizgisinde sıralandıklarını göstermiş olacak. Werz şu uyarıylar sözlerini tamamladı: ‘’zaman, demokrasi mi yoksa parti çizgisinin mi daha önemli olduğunu gösterme zamanı.’’


Washington’ın en etkili Türkiye uzmanlarından ve Amerikan yönetim çevrelerine yakınlıkları ile bilinen bu iki ismin Washington’ın beklentilerini de harmanlayarak Gül’e seslenişleri böyle. AB’den ve diğer uluslararası basın ve insan hakları kuruluşlarından gelen mesajlar, uyarılar, yurtiçinde protesto ve sosyal medya tepkileri de ortada. Geriye kalan Abdullah Gül'ün kimi dinleyeceği.

Haberin Devamı