Taşı toprağı tarih kokuyor! İşte medeniyetler beşiği Adana'da mutlaka görülmesi gereken yerler
Adana'ya seyahat planlıyorsanız bu listeye bakmadan yola çıkmayın. Binlerce yıldır çok farklı medeniyetleri bünyesinde barındıran Adana, geniş coğrafyasında size birbirinden farklı zenginlikler sunacak; mühendislik harikası Varda Köprüsü'nden, vücudunun yarısı yılan yarısı kadın mitolojik varlık Şahmeran'ın yaşadığı kaleye varana kadar sayısız tarihi ve turistik mekanla tanışacaksınız.

Adana'ya seyahat planladıysanız bu bereketli toprakların binlerce yıldır pek çok medeniyeti bağrında barındırdığını unutmayın. Çukurova Bölgesi'nin en önemli şehirlerinden biri olan Adana; tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerin olduğu zengin bir mirasa sahip. Binlerce yıldır çok farklı medeniyetleri bünyesinde barındıran Adana, geniş coğrafyasında size birbirinden farklı zenginlikler sunacak

Varda Köprüsü (Alman Köprüsü - Koca Köprü)
Adana-Ankara istikametinde, Karaisalı İlçesi Hacıkırı Köyünün yaklaşık 2 km. kuzeyinde bulunan Varda Köprüsü'nü halk Koca Köprü diye bilir. Sultan 2. Abdülhamit zamanında Bağdat demiryolu projesi kapsamında Almanlar tarafından 1912'da inşa edilen Göksu Viyadüğü (Alman köprüsü) 99 m. yüksekliğinde ve 172 m. uzunluğunda olup derin bir vadiyi birbirine bağlar.

Alman köprüsü; kargir köprü türünden. Dört ana ayak üzerinde kurulu köprünün ayakları çelik mesnet türünde olup, dış kaplaması taş örme tekniği ile yapılmış. Köprü ayaklarında bakımlarının yapılabilmesi için dört ayağın içerisinde ayrı ayrı bakım merdivenleri mevcut. Yapımı 5 yıl süren ve 107 yıldır yük ve yolcu taşıyan mühendislik harikası ihtişamlı köprünün yapımı sırasında 21 işçi ve bir alman mühendis çeşitli sebeplerle hayatını kaybetmiş. Varda Köprüsünün en ilginç özelliği düz değil virajlı olması.

Anavarza Kalesi ve Antik Kenti
Adana'nın Kozan ilçesi Dilekkaya Mahallesi'nde bulunan ve tarihte "yenilmez şehir" adıyla da tanınan Anavarza Antik Kenti; Helenistik, Roma, Bizans, Sasani ve Osmanlı medeniyetlerine yaptığı ev sahipliğiyle önemli kültür izleri barındırır. 1143 dönüm olan büyüklüğü ve diğer özellikleriyle dünyanın en büyük antik kentleri arasında gösterilen Anavarza’da, sur duvarı, sütunlu yol, hamam ve kilise, antik tiyatro, stadyum, su yolları, kaya mezarları, mozaikler, su kemerleri, kaya mezarları, stadyum, tiyatro ve kale yer alır.

Atatürk Evi Müzesi
Geleneksel Adana Evlerinin tipik özelliklerini gösteren yapı, tescilli taşınmaz kültür varlığı olup, dönemini en iyi anlatan sivil mimarlık örneklerinden biridir. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, Adanayı tam 9 kere ziyaret etmiş. 15 Mart 1923 yılında yaptığı ilk ziyarette eşi Latife Hanım'la birlikte Adana'da eski adıyla Suphi Paşa Konağı'nda (bu konakta) iki gece kalmıştır. Atatürk 13 Ocak 1925'de Adana'ya tekrar geldiğinde, yine bu konakta misafir edilmişti. 1981 yılında kamulaştırılıp restorasyonu yapılan bina, Müze Müdürlüğü'ne bağlı bir birim olarak hizmete açılmıştır. Bugün Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi olarak hizmet veren konağın güneyinde, havuzlu geniş bir bahçesi bulunmaktadır. Müzede Atatürk’ün bu seyahatlerini anlatan dev boyutta fotoğraflar, Kuvayı Milliye dönemine ait eşyalar, etnografik ürünler, gazete arşivleri sergilenir. İki kattan oluşan müze binasının alt katında Çalışma Odaları, Kütüphane, Sofa, Yatak Odası, Basın Odası ve mücahitler Odası yer almakta olup üst katında ise Hatay Odası, Silah Odası, Yaver Odası ve Kuvay-i Milliye Odası bulunmaktadır. Giriş ücretsizdir.

Misis köprüsü ve Misis Antik Kenti
Adana’ya 27 km. uzaklıktaki Misis, Ceyhan Nehri (Pyramos) kenarında, tarihi yol üzerindedir. Misis’in tarihi; üzerinde bulunduğu muhtemelen neolitik döneme (M.Ö. 6000) tarihlenecek Höyük ile başlar. Misis’i Truva kahramanlarından Mopsus’un kurmuş olduğu söylenmektedir. Hitit, Asur, Makedonya ve Selevkosların eline geçmiş, Roma ve Bizans dönemlerinde de önemli bir merkez olmuştur.

Daha sonra M.S. 8.yy.’dan itibaren yeniden imar edilmiş ve birçok savaşa sahne olmuştur. 1517’den sonra Osmanlı Devleti’nin hakimiyetine girmiş olan Misis’te bugün ayakta kalmış olan eserler; M.S. 4.yy.‘a ait mozaikler, 9 gözlü taşköprü, akropoldeki surlar ve şehir kalıntıları ile 1542 yılında yaptırılan Havraniye Kervansarayı ve 1648 yılında yaptırılmış tek kubbeli kübik mescittir. Misis ile Ceyhan arasında bulunan Sirkeli Höyüğü’nün tarihi de neolitik döneme kadar gider. Höyüğün kenarında bir kayaya oyulmuş 2 adet taş kabartmanın, Hititlere ait bir yol işareti olduğu sanılmaktadır.

Yılankale (Yılanlıkale - Şahmeran Kalesi)
Adana il sınırları içinde kalan Yılan Kale, Adana’ya 30 kilometre mesafededir. 11. yüzyılda yapılmış bir Haçlı kalesidir. Bizanslılar tarafından yapıldığı sanılıyor. Binlerce yıldır çok farklı medeniyetleri bünyesinde barındıran Adana, geniş coğrafyasında birbirinden farklı tarihi zenginlikler saklıyor.

Ulu Camii
Ulu cami büyüklüğü ve tarihi açısından Adana'nın önemli eserleri arasında gösterilmektedir. Selçuklu, Memlûklu ve Osmanlılar devrine ait mimari karakterleri üzerinde toplayan bu eserin üç ayrı kitabesinden, ilk defa 1513 yıllarında Ramazan oğlu Halil Bey tarafından inşasına başlandığı, 1541 yılında Halil Beyin oğlu Piri Mehmet Paşa tarafından bitirilerek ibadete açıldığı anlaşılmaktadır. Kareye yakın dikdörtgen planlı olan Ulu Caminin, batı ve doğu yönündeki iki büyük kapısından avluya girilmektedir.

Yağ camii
Saint Jacque adına yaptırılmış, bir Haçlı kilisesidir, 1501 yılında Ramazanoğlu Halil Bey tarafından camiye çevrilmiştir. Camii, sade bir mimari yapıya sahiptir. Taç kapısı, anıtsaldır. Yapı, basık kemerli, kavsaralı, mukarnaslı, kalkanlıdır. Üzerinde bir sıra sülüs hatlı kitabe vardır. Bir zamanlar önünde yağ pazarı kurulduğu için bu ismi almıştır. Şehir merkezinde olduğu için dolmuş, halk ve belediye otobüsleri ile kolay olarak gidilir.

Karataş Magarsus Antik Kenti
Adana’ya 49 km. uzaklıktaki ilçede, Magarsus Antik Kenti, Anfi Tiyatro ve Athena Tapınakları Helenistik döneme ait Magarsus Antik Kentinin önemli kalıntılarıdır. Biri han, diğeri menzil olmak üzere iki Osmanlı eseri bulunmaktadır. Örenyeri, Akyatan Gölündeki kuş cenneti görülmeye değerdir. Akyatan Gölünde (Lagün) caretta caretta ve chelonia mydas kaplumbağa türleri bulunmaktadır. Ayrıca ilçede çeşitli balık türlerinin bulunduğu Tuzla ve Karataş Dalyanı vardır. Adana merkezden Karataş'a dolmuşla gidilebilir.

Şar Antik Kenti
Hitit kralları, Klikya bölgesinin dini merkezi "Kilikya Komanası” diye anılan Şar Antik Kentini dini ayin yeri olarak kullanırlarmış. Kent, Tufanbeyli ilçesinin Kayseri sınırına yakın yerdedir. Kiznuwatna, Hitit, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde kullanılan Şar Antik Kenti'nde özellikle Roma dönemine ait eserler günümüze kalmıştır. Roma döneminden kalan eserler arasında açık hava tiyatrosunun bir bölümü hala toprak altındadır. Amfi tiyatro, Bizans kilisesi, 6 metre yüksekliğinde ve 3 metre genişliğindeki anıtsal kapısı olan Alakapı en önemlileridir. Bizans Kilisesi yontulmuş büyük taşlardan yapılmıştır. Günümüzde bu kiliseden sadece 5 metre yüksekliğindeki bir duvar kalmıştır. Roma senatörüne ait mezar bulunan Kırık Kilise de dikkat çeken yerlerden biridir. Tarihi ortamları seviyorsanız Şar köyüne uğramadan geçmeyin. Giriş ücretsiz.

Adana Etnografya Müzesi
1845 yılında Kuruköprü mevkiinde Rum cemaati tarafından inşa edilmiş ve sonradan terk edilmiş olan bir kilise, Fransız işgali sırasında Fransız Askeri Hastahanesi olarak kullanılmış, 1924 yılından sonra Adana Eski Eserler Müzesi olarak düzenlenmiştir. 1937 yılında, Müze Müdürü A. Rıza Yalgan'ın, Çukurova'nın Etnografyasını anlatmak amacıyla müzeye yeni bir bölüm eklemesiyle birlikte, "Adana Arkeoloji Müzesinin" yanı sıra "Etnografya Müzesi" adını da almıştır. Yalgan böylece, yurdumuzda ilk açık hava müzesini kurmuştur. 1972 yılında eserlerin yeni müze binasına taşınmasının ardından kilise restore edilmiş, 1983 yılında ise etnografya müzesine dönüştürülmüştür. Çukurova köylerinde ve Toroslar'da yaşayan Yörüklere ait oldukça zengin eşyalar barındırmaktadır. Müzeye giriş ücretsizdir.

Büyük Saat Kulesi
Ali Münif Caddesi üzerinde bulunan Adana Büyük Saat, yapımına 1881 yılında Adana Valisi Ziya Paşa tarafından başlanan ve 1882 yılında Abidin Paşa tarafından tamamlanan kesme taştan yapılmış, 32 metre uzunluğu ile Türkiye’nin en uzun saat kulesidir. Türkiye’nin en uzun 2. saat kulesi Dolmabahçe Sarayı'ndadır. Büyük Saat Kulesi, Dolmabahçe Saat Kulesi’nden (toplamda 27 metre) 5 metre daha uzundur. Temel derinliği 35 metre olduğu söylenir. Saat kulesi dikdörtgen şeklinde taş tuğlalardan yapılmıştır. Örme işlemi oldukça zor olan küçük taş tuğlalardan imal edilmiş ve yapımından uzun bir süre sonra Almanya’dan özel olarak saat makinesi getirilmiştir. O kadar sağlam yapılmıştır ki 1998’deki Adana depreminde ayakta kalmayı başarabilmiştir. Şehrin çarşı bölümünde yer alan saat kulesinin saati Almanya'dan getirtilmiştir.

Adana Arkeoloji Müzesi
Adana Müzesi, Cumhuriyetin ilanından hemen sonra 1924 yılında kurulmuş olup, Türkiye'nin en eski on müzesinden biri olma unvanını taşır. Burada Hititlere ait Kapı Arslanı, Augustus heykeli, lahitler, sunaklar ve çeşitli mimari parçalar sergileniyor. Ayrıca Medusalı Lahit ile insan boyutundaki bronz Karataş heykeli en ilgi gören eserlerdir.

Ayas Antik Kenti
Antik Kilikya’nın önemli liman kenti olan Aegeae M.Ö. 1.yy.‘da en parlak dönemini yaşamıştır. Kentin ayakta kalan eserleri, Ayas Kalesi, Süleymaniye Kulesi ve Marko Polo İskelesi’dir. Asklepieion adı verilen Helenistik döneme ait olan ayrıca hastane ve tapınak kalıntılarıyla da ünlü olan kenti, Marko Polo doğuya yaptığı geziler sırasında iki kez ziyaret etmiştir.