Burak Özçivit’in hayatını çöpten çıkan fotoğraflar değiştirdi
Kuruluş Osman dizisinde Osman Bey’i canlandıran Burak Özçivit, kariyerini babasına borçlu olduğu ortaya çıktı. Baba Bülent Özçivit, oğlunun fotoğraflarını ondan habersiz Best Model yarışmasına göndermiş. Ancak ön elemede beğenilmeyen fotoğraflar çöpe atılmış! Çöpteki fotoğraflar bir organizatörün dikkatini çekince, Burak Özçivit tekrar adaylar arasına alınmış. İşte Dilan Çiçek Deniz, Atiye, Burak Özçivit, Gökçe Eyüboğlu ve birçok ünlü ismin bilinmeyen yönleri...
Türkiye’nin en popüler isimlerinden Burak Özçivit, kariyerini babasına borçluymuş. Bülent Özçivit, oğlunun fotoğraflarını ondan habersiz Best Model yarışmasına göndermiş. Ancak ön elemede beğenilmeyen fotoğraflar çöpe atılmış!
Çöpteki fotoğraflar bir organizatörün dikkatini çekince, Burak Özçivit tekrar adaylar arasına alınmış. Böylelikle 2003 Best Model of Turkey yarışmasına girmeye hak kazanan Özçivit, “gelecek vadeden” seçilmiş.
Pes etmeyen Özçivit, 2005’te tekrar yarışmaya katılmış ve bu kez birinci olmuş. Aynı yıl düzenlenen Best Model of the World’de de “dünyanın en iyi ikinci mankeni” seçilmiş.
BURAK ÖZÇİVİT: Çöpten çıkan fotoğraf hayatını değiştirdi
Bir süre mankenlik yapan Özçivit, gelen teklifler üzerine oyunculuğa adım atmış. Oyunculuk kariyerinin başında oldukça zorlanan Özçivit, bir röportajında şöyle demiş: “Çekimlerde çok zorlandım, hatta doktora bile gitmeyi düşündüm. Öyle öyle bir 4 ay geçirdim ama anamdan emdiğim süt burnumdan geldi.”
Burak Özçivit, aynı başarıyı işletmecilikte yakalayamamış. 2014 yılında Levent’te ‘Balibey’ adında bir kebapçı açan Özçivit, sürekli zarar edince 2016’da dükkanı devretmiş.
Fenerbahçe taraftarı olan Burak Özçivit’in en büyük hobisi futbolmuş. Genç yaşlarda amatör futbol oynayan Özçivit, “Oyuncu olmasam futbolcu olurdum” diyormuş.
Ünlü oyuncunun bir diğer hobisi de klasik otomobillermiş.
En büyük korkusu ise yükseklikmiş.
DİLAN ÇİÇEK DENİZ: 8 kez omzu çıkmış
26 yaşındaki Dilan Çiçek Deniz’in oyunculuk yeteneği, lise yıllarında ortaya çıkmış. Tiyatroya meraklı olan Deniz, 3 sene tiyatro eğitimi almış. Katıldığı liseler arası tiyatro yarışmasında da ‘en iyi oyuncu’ ödülünü kazanmış.
Dilan Çiçek Deniz, 17 yaşındayken Almanya-Fransa arasında tur yapan yolcu gemisinde çalışmış. Gemide aşçılık yaptığını söyleyen Deniz, zamanla haritada yön bulma, kerteriz alma, mevki tayini konularında da bilgi sahibi olmuş.
Ünlü oyuncu, çok sevdiği voleybolu 14 yaşında okulun voleybol takımındayken omzunun çıkması nedeniyle bırakmak zorunda kalmış. Güzel oyuncunun şimdiye kadar 8 kez omzu çıkmış!
Yabancı dil öğrenme konusunda başarılı olan oyuncu, İngilizceyi 7 yaşında kendi kendine öğrenmiş.
Oyuncu, şiir yazmayı çok seviyormuş. Hatta 9-11 yaşlarında yazdığı şiirlerden oluşan “Güneşi Annem Sanırdım” isimli bir şiir kitabı da varmış.
ATİYE: 400 çocuk şarkısı ve ninni öğrendi
Atiye, müzikteki başarısını mutfağa taşımış. Makarna ve sos konusundan yıllar içinde uzmanlaşan Atiye, 40 çeşit makarna sosu biliyormuş. Bu alanda ilerlemek isteyen şarkıcı, yeni sos denemelerine devam ediyormuş.
Ünlü şarkıcı tam bir hayvan âşığıymış. Evinde baktığı bir Sibirya kurdu ve iki kedisi dışında bahçesinde üç kediye daha bakıyormuş. Her gün evinin sokağında bulunan kedi ve köpeklere mama ve su bırakıyormuş.
Son 4 yıldır kafa dağıtmak için mandala yapıyormuş. Boş kağıtlara ya da kumaşlara şekilleri çizdikten sonra renkli kalemlerle içini boyuyormuş.
Almanya’da yaşadığı dönem boks dersleri alan Atiye, aletli pilates ve yogada da başarılıymış. · Baba tarafından Antakyalı, anne tarafından Hollandalı olan Atiye; Almanca, Felemenkçe, İngilizce ve biraz da Fransızca biliyormuş.
Şarkıcı, boş zamanlarında tek başına ormanda yürüyüş yapıyormuş.
Prodüktör ve müzik yönetmeni Erol Sebebci ile 2018 yılında Almanya’da evlenen Atiye, 2019 yılında anne oldu ve Farah Feza adını verdiği bir kız bebek dünyaya getirdi.
Kızına her gün ninniler söyleyen Atiye, şimdiye kadar 400’e yakın çocuk şarkısı ve ninni öğrenmiş.
GÖKÇE EYÜBOĞLU: Yanında acı biber taşıyor
Gökçe Eyüboğlu için temizlik yapmak bir nevi meditasyonmuş. Oyuncu, morali bozuk olduğu zamanlarda birçok kadın gibi çikolata yiyip alışverişe çıkmak yerine evde temizlik yapıyormuş.
Eyüboğlu, dağınıklığa asla tahammül edemiyormuş. Dağınık ortamlarda çok sinirli ve gergin oluyormuş. Sette karavanını, arkadaşlarının evini, hatta restoranda oturduğu masayı bile topluyormuş.
Oyuncu, vejetaryen beslense de peynir tüketiyormuş. Sağlıklı beslenmeye dikkat eden Eyüboğlu, patates kızartmasına ise asla “hayır” diyemiyormuş...
Acı yemeyi çok seven Gökçe Eyüboğlu, seyahatlerinde ve sette yanında acı biber taşıyormuş!
Kamu yönetimi bölümünden mezunu olan oyuncu, üniversiteyi ailesinin zoruyla okumuş, ancak dereceyle bitirmiş.
Spora meraklı olan Eyüboğlu, üniversite döneminde 1.5 yıl kickboks yapmış.
Oyuncu olmadan önce su arıtma sistemleri satan bir firmada müşteri temsilcisi olarak çalışmış. Kazandığı parayla da Akademi 35,5 Sanat Evi’nde oyunculuk eğitimi almış.
Gökçe Eyüboğlu hayvanları sevse de çekirge ve arıdan çok korkuyormuş.
İLAYDA ALİŞAN: Çift sayı takıntım var
Oyuncu, gündeminde yeni bir proje olduğunu söyledi: “Okuduğum bir proje var, onu bekliyorum. Biraz da dinleniyorum şimdilerde.”
Makyajsız, doğal haliyle poz veren Alişan, “Doğallığı seven biriyim” dedi. Oyuncu, yıllar öncesine ait fotoğrafının sosyal medyada gündem olmasıyla ilgili de konuştu: “15 yaşındaki halim o. 15 yaşında başladım sektöre.”
Hazal Kaya’nın batıl inançları olduğu ve sirkeli suyla yıkandığı ortaya çıkmıştı. İlayda Alişan, “Sizin de var mı buna benzer batıl inancınız?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Benim takıntılarım var. Çift sayı takıntım var mesela. Televizyon izlerken asla tek sayılı rakamlara basmam, genelde çift sayılı rakamlara basarım. Çocukluğumdan beri var bu bende.”
HAZALKAYA: Sirkeli suyla yıkanıyor
Çok fazla batıl inancı olduğunu söyleyen Hazal Kaya, banyoda sirkeli suyla yıkanıyormuş. Bu şekilde nazardan korunduğuna inanan oyuncu ayrıca adaçayının da gücüne inanıyor, bu bitkiyi hem yakıyor hem de demleyerek içiyormuş.
Hazal Kaya sadece oyunculukta değil, dansta da yetenekliymiş. 7 yıl bale yapmış. Geçirdiği kaza sonucu bacağı 6 ay alçıda kalınca, çok sevmesine rağmen baleyi bırakmak zorunda kalmış. Aynı zamanda çok iyi tango yapıyormuş.
Hazal Kaya, 7 yıl keman eğitimi almış. Ancak müzik aşkı fazla sürmemiş. “Herkes çizgi film izlerken ben 6 saat keman çalışıyorum” diyerek kemanı bırakmış.
Annesi müzisyenlerin avukatlığını yaptığı için müzisyenlerin arasında büyümüş. Arkadaşları sesinin güzel olduğunu söylüyormuş.
Sporu çok seven Kaya’nın yüzme alanında madalyaları da varmış.
Alnındaki yara izi, çocuk yaşta zıplarken kafasını duvara çarpması sonucu oluşmuş. Vücudunda en sevdiği yerin de alnındaki bu yara izi olduğunu söylüyormuş.
Bacağında “Küçük Prens” dövmesi bulunan Hazal Kaya, oğlu Fikret Ali ile kendisini de koluna çizdirmiş.
GURUR AYDOĞAN: Annesinin hediyesini boynunda taşıyor
Gurur Aydoğan, 2016 yılında hayatını kaybeden annesi Oya Aydoğan gibi oyunculuk yapıyor. Kariyerine başlamadan önce 1.5 yıl kamera arkasında çalışan Aydoğan, Vahide Perçin ve Altan Gördüm gibi usta isimlerden eğitim aldıktan sonra setlere adım atmış.
En büyük uğuru, annesinin hediye ettiği kolyeymiş. 33 yaşındaki oyuncu, o kolyeyi boynundan hiç çıkarmıyormuş.
Futbola meraklı olan Gurur Aydoğan, 17 yaşına kadar Muradiye Spor’da forma giymiş. Oyuncu, okul yıllarında katıldığı yüzme yarışlarında da madalyalar kazanmış.
Aydoğan, düzen konusunda aşırı takıntılıymış. Dağınıklığa asla tahammül edemiyor, bulaşıkları yıkamadan asla evden dışarıya adım atmıyormuş.
BEGÜM KÜTÜK: Futbolda iddialı
Begüm Kütük’ün akrep fobisi varmış. Tüm hayvanları seven oyuncu, bir tek akrep görmeye dayanamıyormuş. Hatta tatil lokasyonlarını seçerken akrep olup almadığını araştırıyormuş. Yazın ayakkabılarını, terliklerini, plaj çantasını sıklıkla kontrol ediyor, sinekliği olmayan kapı ve pencereleri asla açmıyormuş.
Annesi Saraybosnalı, babası Arnavut olan Begüm Kütük’ün tatlıyla hiç arası yokmuş. Ancak hamur işlerine çok düşkünmüş. Özellikle de Boşnak böreği ile Arnavut usulü ıspanaklı böreğe asla hayır demiyormuş.
Begüm Kütük, İzmir’de geçirdiği çocukluk yıllarında oldukça yaramazmış. Kütük, kız oyunlarının aksine uzuneşek gibi erkek oyunları oynarmış. Begüm Kütük futbolda da hayli iddialıymış.
YILMAZ ERDOĞAN: Rakamların sırrı
Yılmaz Erdoğan’la ilgili okuyacaklarınıza eminim çok şaşıracaksınız... Her projesi çok ses getiren usta oyuncunun başarısının sırrı, rakamlarda gizliymiş. “Pin kodu analizi” eğitimi alan Yılmaz Erdoğan, ekibinde yer alacak kişilerin doğum tarihleri ve saatlerini öğrenip analiz ediyormuş. Numerolojiye göre kişilerin yıldız haritalarını çıkaran Erdoğan, işe alımları buna göre yapıyormuş. Rakamlara büyük önem atfeden Yılmaz Erdoğan, birçok kararını numeroloji analizi yaparak alıyor, hatta hangi numaralı otel odasında kalacağına bile buna göre karar veriyormuş.
Erdoğan, babası Nazım Erdoğan’ın eğitimine devam etmesi yönündeki tüm ısrarlarına rağmen inşaat mühendisliği bölümünü yarıda bırakıp rotasını oyunculuğa çevirmiş.
Yılmaz Erdoğan, kısa süre önce yaşamını yitiren usta oyuncu Ferhan Şensoy’la bir dönem Küçük Sahne’de birlikte çalışmış.
Sanatçı, 1988 yılında Levent Kırca’nın büyük beğeni toplayan “Olacak O Kadar” isimli güldürü programının senarist kadrosunda da yer almış. Levent Kırca, “Senden çok iyi oyuncu olur” diyerek Erdoğan’ı cesaretlendirmiş.
2016 yılında Köyceğiz’deki çiftliğinde film platosu kuran Yılmaz Erdoğan, aynı zamanda zeytin, buğday, çilek ve susam üreticiliği yapıyormuş.
Düzenli spor yaparak fit kalmayı başaran oyuncu, sağlık için her sabah bir kaşık zeytinyağı içiyormuş.
Yılmaz Erdoğan, ilk evliliğini 1993-1998 yılları arasında Sanem Oktar’la yaptı. 1996 yılında kızı Berfin’i kucağına alan oyuncu, ikinci evliliğini ise 2006 yılında meslektaşı Belçim Bilgin’le gerçekleştirdi. 2010 yılında oğlu Rodin’in doğumuyla ikinci kez baba olan Yılmaz Erdoğan, Bilgin’e evliliğini 2018 yılında noktaladı.
FARUK K: Hem kuaför hem dansçı
‘Faruk K’ adıyla tanınan şarkıcı Faruk Kurukaya, lise yıllarında kadın kuaförlüğü yapmış.
1991 yılında dansçılığa başlayan Faruk K, Muhabbet-92 müzikalinde Şener Şen ve Emel Sayın’la birlikte sahnede yer almış.
Yonca Evcimik’in dansçılarından biri olan Faruk K, sahneye çıkmadan önce Evcimik’in saçlarını yaparmış. Bu durum 8 yıl boyunca sürmüş.
İlkokul 1’inci sınıftan lise 1’e kadar obsesyon (takıntı) rahatsızlığı varmış. Bir yere dokunduğunda, aynı yere 9 kez dokunması gerektiğini, yoksa başına kötü bir şey geleceğini düşünüyormuş. Birçok konuda “9 tekrar” takıntısı bulunan şarkıcı, daha sonra aldığı nefes terapileri ve grup konuşmaları sayesinde bu rahatsızlıktan kurtulmuş. (Hürriyet)