Gazete Vatan Logo

Merkez'in deneyi sürüyor

Merkez’in ‘Faizi indir, zorunlu karşılığı artır’ deneyi sürüyor...

Merkez Bankası, piyasaları yine ters köşeye yatırdı. Dün yapılan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında Merkez Bankası, piyasa beklentisinin aksine politika faizi olan bir hafta vadeli repo faizini 25 baz puan düşürerek yüzde 6.25’e çekti. Zorunlu karşılık oranlarında artışa gideceğinin sinyalini veren Merkez Bankası’nın sürpriz faiz indirimi doları yükseltti, borsayı düşürdü. Faiz kararı öncesinde 1.55 TL’den işlem gören dolar, karar sonrasında 1.5840 TL’ye kadar tırmandı. Hem faiz indirimi kararı hem de zorunlu karşılıklarda artırım sinyali İMKB’nin yüzde 1.77 gerileyerek 65.288 puana inmesine neden oldu. Düşüşe faiz kararlarından etkilenecek olan bankacılık sektörü hisseleri önderlik etti. Faiz kararlarıyla bankaların hareket alanının daralacağı ve likiditelerinin düşebileceği tahmin ediliyor.

Yapı Kredi Bankası Başekonomisti Cevdet Akçay, piyasalardaki kısa vadeli faiz artışlarından biraz rahatsız olunduğunu ve bunun için de faiz indirimi yapıldığını belirterek, “Zorunlu karşılık artışı gelmesi bekleniyordu. Bankaların kredi genişlemesinin kontrol altında tutulabilmesi için bu araç her gerekli görüldüğünde kullanılacak. Bence ‘deney’ devam ediyor. Kararlara bankacaların ve müşterisinin vereceği reaksiyonlar Merkez Bankası’na yeni değerleme imkanı sağlayacak” dedi.
Piyasaların beklentisi zorunlu karşılıkların bugün en az 100 baz puan artırılacağı yönünde. Öte yandan gelişmekte olan ülkelerde faiz artırımları sürüyor. Brezilya dün gösterge faizi 50 baz puan artırarak yüzde 11.25’e yükseltti.

Halkbank ile TİM’den kur riskini azaltan anlaşma

Halkbank ile Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ihracatçı firmaları döviz kurundaki dalgalanmalara karşı güvenceye almak amacıyla protokol imzaladı. Protokol kapsamında TİM üyesi ihracatçılar avantajlı koşullarla, ileri bir tarihte tahsili söz konusu olacak döviz alacaklarının vadesi, miktarı ve fiyatını belirleyerek sözleşme altına alabilecek. İhracatçı firmaların Halkbank nezdinde yaptıkları forward işlemleri Banka Sigorta Muameleleri Vergisi’nden (BSMV) muaf olacak. Protokolün imza töreninde konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, forward işlemlere ilişkin protokol sayesinde üyelerin kur dalgalanmalarını takip etmeye harcadıkları mesaiyi üretim, finansman, pazarlama gibi faaliyetlere yönlendireceğini belirtti.

Halkbank Genel Müdürü Hüseyin Aydın ise TİM üyelerine forward işlemini piyasadaki en uygun teminat oranıyla yapma fırsatı sunduklarını söyledi. İhracat bedellerini vadeli tahsil eden firmaların son yıllarda döviz kurlarındaki özellikle aşağı yönlü dalgalanmaların etkisiyle büyük sıkıntı yaşadığına işaret eden Aydın, şöyle devam etti: “Forward, ileri bir vadede gerçekleşecek döviz alım satım işleminde kurun, tarafların anlaşmasıyla çok daha önceden sabitlenmesini sağlayan bir enstrümandır. Bu ürünü kullanan ihracatçılarımız, kur riskini azaltacak.”

Faber: Enflasyon asıl gelişen ülkeleri sallar

Doktor Kıyamet lakabıyla tanınan Marc Faber, gelişen piyasa ülkelerinde artan enflasyon baskılarının Avrupa ve ABD´yi daha iyi bir yatırım fırsatı haline getireceğini kaydetti.

Faber, artan gıda ve enerji fiyatlarının Çin ve Hindistan gibi gelişen ülkelerde daha büyük zararlara neden olacağını söyledi. Faber, “Dünya genelinde para basılıyor. Özellikle de ABD´de. Ve bu durum, yüksek gıda ve enerji enflasyonuna yol açacak. Çin, Hindistan, Vietnam vb. düşük gelirli ülkelerde, enerji ve gıda, ABD´ye kıyasla kişisel harcanabilir gelirin çok daha büyük bir kısmını oluşturuyor. Dolayısıyla bu gibi ülkeler, yüksek enflasyondan daha fazla zarar görecek, insanların satın alma gücü azalacak” diye konuştu. Faber, söz konusu gelişen ülkelerdeki para otoritelerinin sıkılaştırma politikalarına gitmeleri gerektiğini kaydetti, ancak bu durumun hisse senetleri açısından pek iyi bir sonuç doğurmayacağını ifade etti. Petrolle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Faber, ekonomi toparlanırsa petrol talebinin artacağını, öte yandan enflasyonun artmasını halinde de bunun küresel karmaşaya yol açarak, arza zarar vereceğini ve dolayısıyla fiyatların yine yükseleceğini söyledi.

Avrupa’nın Marshall Planı’na ihtiyacı var

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in danışmanlarından ekonomist Peter Bofinger, borç sorunlarıyla mücadele eden Euro Bölgesi ülkeleri için Avrupa Birliği’nin bir “AB Marshall Planı” oluşturulması gerektiği söyledi. Bofinger, Handelsblatt gazetesinin web sitesinde dün yer alan açıklamasında, “Euro krizine ancak sorunları çözecek kapsamlı bir yaklaşımla karşı konabilir” dedi.
Euro tahvillerin, krizin yayılmasını önleyecek bir enstrüman olabileceğini belirten Bofinger, borçlu ülkelerin tahvillerinden dolayı hassas durumda olan bankaların yeniden yapılandırılması gerektiğini de belirtti.

İspanya, bankaları kurtarma peşinde

İspanya Hükümeti, başta farklı yapıdaki tasarruf bankaları olmak üzere bankacılık sistemini kurtarmak için 30 milyar euroyu bulabilecek bir kurtarma planını devreye sokarak, ülkenin uluslararası bir kurtarma operasyonuna gerek duymadan düzlüğe çıkabilmesini sağlamaya çalışıyor. İspanya Hükümeti’ne yakın kaynaklar hükümetin ilk olarak önümüzdeki günlerde 3 milyar euro borçlanarak bunun bankacılık sistemine enjekte edileceğini, ayrıca “cajas” olarak bilinen tasarruf bankalarının mali sistemi ve kredi operasyonlarının daha açık hale getirilmesi için de çalışmaların süreceğini söylüyor. Cajas´ların sermayelerini destekleyecek fonları bulamayacakları kaygısı, Moody´s derecelendirme kurumunun geçen ay İspanya’yı izleme listesine koymasının temel nedeni olarak gösteriliyor.

Dönmez: Opsiyonlarda vergi belirsizliği kalkmalı

Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası (VOB) Genel Müdürü Çetin Ali Dönmez, VOB’da opsiyonlar açılmadan opsiyonun nasıl vergilendirileceğinin netlik kazanması ve opsiyon sözleşmelerinin primi üzerinde herhangi bir verginin olmaması, işlem hacmi oldukça elde edilen komisyonlar üzerinden vergi geliri sağlanması gerektiğini bildirdi. VOB olarak opsiyon işlemlerine Nisan ayında başlayacakmış gibi hazırlandıklarını belirten Dönmez, “Bizim açımızdan bir problem yok. Biz SPK izin verirse opsiyonları açacağız. Planımız, Nisan ayında opsiyonları açmak. Biz çalışma arkadaşlarımızla birlikte var gücümüzle opsiyonları açalım diye uğraşıyoruz” şeklinde konuştu.

Opsiyon işlemleri için testlerin devam ettiğini ifade eden Dönmez, geçtiğimiz Aralık ayında üyelere sistemle ilgili bazı dokümanlar gönderdiklerini, yakında da sistemin üyeler tarafından teste açılacağını söyledi. Dönmez, “Vergi mevzuatında bir belirsizlik olduğunu düşünüyoruz. Opsiyon sözleşmelerine ilişkin gerekli değişikliklerin yapılması gerekiyor. Gelir İdaresi ve Maliye Bakanlığı ile görüşüyoruz” dedi.

Kurtarma fonu Portekiz ve İspanya için yeterli

Avrupa Finansal İstikrar Olanağı (EFSF) Başkanı Klaus Regling, EFSF’nin, Portekiz ve İspanya için kurtarma söz konusu olursa yeterli kaynağa sahip olduğunu söyledi.

Regling, Alman Deutschlandfunk radyosuna verdiği demeçte, “Bu ülkelerin paraya ihtiyacı olup olmadığını tahmin etmek istemiyorum, bu şu anın sorunu değil, bu iki ülke şu anda kendilerini piyasalarda yeniden finanse edecek konumda bulunuyor. Ancak bu 2 ülke için kurtarma durumu ortaya çıkarsa o zaman fonda yeterli kaynak olacak. Bu yüzden EFSF’nin büyütülmesine acilen ihtiyaç yok” dedi.

Regling, Yunanistan’ın borçlarının yeniden yapılandırılmasına ihtiyaç olmadığına inandığını ifade etti. AB yetkilileri, Portekiz’in ve özellikle İspanya için bir muhtemel kurtarmanın fonu aşırı gereceği endişeleri yüzünden 750 milyar euroluk fonun büyüklüğünün artırılması konusunu tartışıyor.

Euro Bölgesi’nin en zengini Belçikalılar

Belçika Merkez Bankası, 17 üyeli Euro Bölgesi’nde refah düzeyi en yüksek toplumun Belçikalılar olduğunu duyurdu. Yaklaşık 11 milyon nüfuslu Belçika’da bankalardaki yatırım hesaplarında tutulan mevduat ve diğer yatırımlar toplamı 909.5 milyar euro düzeyinde bulunuyor. Belçika Merkez Bankasının verilerine göre, Belçikalıların yatırım hesaplarında son 1 yılda yüzde 15 artış kaydedildi. Belçikalıların sahip olduğu mülklerin toplam değerini de 1 trilyon 50 milyar euro olarak hesaplayan Merkez Bankası, bundan 192.3 milyar euro düzeyindeki tutsat kredilerini düşerek borçsuz gayrimenkul toplamının 857.7 milyar euro olduğunu bildirdi. Bu durumda Belçikalıların menkul ve gayrimenkul varlıklarının toplamı 1 trilyon 767 milyar doları aşarken kişi başına düşen refah 160 bin euroyu buluyor.

Haberin Devamı