Gazete Vatan Logo

Gökten para yağar mı!

Tıpkı FED’in yaptığı gibi Türk Hazinesi de piyasalardaki likidite sıkışıklığını rahatlatmak için 2020 ve 2025 vadeli sattığı tahvillerde geri alım ihalelerine başlıyor. Bankaların geri aldığı parayı kredi olarak dağıtması hedefleniyor

Gökten para yağar mı!

Hazine Müsteşarlığı, 17 Mart’tan itibaren geri alım ihalelerine başlayacağını bildirirken bu açıklama piyasalarda ölçülü bir iyimserlik yarattı. Son dönemde jeopolitik riskler, Rusya başta olmak üzere ihracat pazarlarında yaşanan sıkıntılar tüm sektörlerde gözle görülür bir nakit sıkışıklığı yaratmış görünüyor. Hazine’nin yapacağı geri alım ihaleleri ile bankaların likiditeye ulaşması planlanırken, bu paranın da bir şekilde reel ekonomiye dönmesi hedeflendi. Ancak geri alım programı henüz net değil. Piyasa uzmanları Hazine’nin aldığı miktar kadar ek satış yapması durumunda bunun bir parasal genişleme anlamına gelmeyeceğine dikkat çekiyorlar ve uygulamayı görmeye ihtiyaç olduğunu belirtiyorlar. Kaldı ki geri aldığı sattığından fazla olsa dahi bankaların kredi verme konusunda çok iştahlı olmayacağına işaret ediliyor. Piyasadaki tahvil faizini düşürmeye yönelik bir adım olabileceği de konuşulan bu uygulamanın dövizde yukarı yönlü harekete yolaçabileceği vurgulanıyor.

Hazine 29 Ocak tarihli Hazine Finansman Programı’nda borç servisinin dönemler arası dengeli dağılımının sağlanması ve ikincil piyasada fiyat etkinliğinin artırılması amaçlarıyla geri alım ve değişim ihalelerinin piyasa koşulları çerçevesinde yapılabileceğini duyurmuştu.

Haberin Devamı

Hazine ne açıkladı?

Son yapılan duyuruda ise söz konusu geri alım ihalelerinin 17 Mart’ta başlamak üzere her hafta düzenli gerçekleştirileceği belirtildi. Bu kapsamda, ilk aşamada vadesine 4 yıl kalan 8 Temmuz 2020 vadeli ve vadesine 9 yıl kalan 12 Mart 2025 vadeli sabit kuponlu devlet tahvillerine ilişkin geri alım ihaleleri yapılacak. İhalelere yalnızca piyasa yapıcı bankalar katılabilecek. Her katılımcı aynı fiyattan azami 25 milyon lira teklifte bulunabilecek.

İhalede oluşan fiyatın piyasa koşullarını yansıtmaması durumunda azami tutardan daha düşük miktarda geri alım yapılabileceği gibi, geri alım yapılmaması da mümkün olacak.

ABD ve Avrupa denedi ama farklı metodla

2009 bankacılık krizinden sonra önce ABD Merkez Bankası FED, sonra da Avrupa Merkez Bankası tahvil alım programı açıklamışlardı (Operation twist). Buna göre Fed, piyasadan Hazine kâğıtlarını almış ve karşılığında bankalara para vermişti. Bu programların uygulamasından beklenen yarar ise kısaca şöyle özetlenmişti: Bankalar bu yolla ellerine geçen likiditeyi kredi açmakta kullanacakları için piyasada bir likidite bolluğu ortaya çıkacak, bu bolluk talebin genişlemesine ve ekonominin canlanmasına yol açacak. Ancak Türkiye’de Hazine’nin açıkladığı program bir parça değişiklik ifade ediyor. Zira ABD ve AB’de tahvilleri alan merkez bankalarıydı. Türkiye’de ise Hazine alacak. Yani bu bir para politikası aracı değil borçlanma politikası olacak. Dolayısıyla uzmanlar bunun bir maliye politikası olarak tanımlanması gerektiğini belirtiyorlar. Türkiye’de 17 Mart’ta başlayacak uygulamayla Hazine’nin geri alımı, kamunun borcu üzerinde pozitif etki yaratacak.

Haberin Devamı