Gazete Vatan Logo

Rüya tabirleri ve en çok görülen rüyaların yorumları

Günlük yaşantımızın ortalama 6-8 saatini dinlenmek için ayırırız. Bunun için en iyi dinlenme yolu olan uykuyu seçeriz. Uyku kişiyi zihinsel ve fiziksel olarak rahatlatır. İnsanlar uyku aktivitesi sırasında sıklıkla rüya görürler. Birçok kişi de rüyasında gördüğü şeylerin ne anlama geldiğini ve hayatına nasıl bir etki edeceğini merak eder. İşte en geniş rüya tabirleri!

Rüya tabirleri ve en çok görülen rüyaların yorumları

Biz insanlar genelde gece saatlerinde, bilincimizi tamamen yitirip, bedenimizin kontrolünü tamamen kaybettiğimiz, ara sıra hiç tanımadığımız âlemlere zihnen dalıp çıktığımız ve adına da “uyku” dediğimiz bir sürece gireriz. Günün yaklaşık üçte birini bu görünüşte verimsiz ve atıl durum için harcamak zorunda olduğumuzu düşünenler olabilir. Fakat uyku hakkında bilinmesi gereken şey, uykunun beden için değil, beyin için gerekli olduğudur. Beden, sessizce uzanıp bir süre hareketsiz kalındığı zaman rahatlıkla dinlenebilir; fakat beynin dinlenmesi öyle kolay bir süreç değildir. Gün boyu hem dışarıdan hem de bedenimizden kaynaklanan çok fazla bilgiyi işlemek zorunda kalan beynimiz, algılama sistemlerinin düzgün çalışması için her gün periyodik olarak bir “bakım” dönemine ihtiyaç duymaktadır. İşte bu bakım dönemine uyku deriz.

RÜYA TABİRLERİ İÇİN TIKLAYINIZ!

Rüya Ne Demektir?

İnsanoğlu hayatının yaklaşık üçte birini uykuda geçirir ki bu da 60 senelik bir ömrün 20 senesi demektir. Rüya uykunun genel ve karakteristik özelliklerinden biridir ve uykunun hızlı göz hareketi adlı evreleriyle yakından ilişkili olan, görsel-işitsel algı ve duygulardır. Rüyaların biyolojik içerikleri, işleyişi ve maksatları tümüyle anlaşılmış değildir.

Ünlü ruhbilimci Freud’un da araştırmalarının büyük bölümünü oluşturan uyku sırasında kişinin bilinç altında düşüncelerinin, özlemlerinin ve ya isteklerinin film şeridi gibi gözümüzün önünden geçtiği varsayılır. İşte bu olguya Rüya adını veriyoruz. Freud’a göre bilincin gizlediği ve tamamen sakladığı olgular ortaya çıkabilmek için yol aramaktadır. Bunlardan bazıları da rüyalar haline girerek kendilerini göstermektedir. Freud'un yolunda ilerleyen doktorlar da günümüzde rüyalara büyük değer verir ve rüyaları bilimsel bir şekilde açıklayarak hastalarını tedavi etmeye çalışırlar.

Rüyalarda yaşananlar inanılmaz hızlı gelişir. Birkaç dakikalık rüya esnasında bile çok uzun sandığımız şaşırtıcı ve değişik olaylar birbirini izler. Bu sebeple rüyada zaman kavramı oluşmaz. Zaman kavramı biz uyanınca beynin öğretileri ve alışkanlıkları doğrultusunda saptadığımız anlar toplamıdır.

Eski çağlardan bu yana insanları ilgilendiren rüyalara ilkel toplumlarda çok fazla önem verilmiştir. Rüyalar ilkel toplumlara göre korkulan tanrıların verdiği armağan ve ya cezalardır. Daha sonraları kâhinler rüyaları açıklamaya ve yorumlamaya başlamışlardır. İlk rüya yorumcularının ne zaman ortaya çıktıkları belli değildir. Lakin Babil’in kâhinlerinin büyük ün yaptıkları bilinmektedir. Astroloji ve bunun yanı sıra rüya yorumlarında başarı kazanmışlardır. Eski Mısırlılar, eski Yunanlılar ve Araplar da rüya yorumlarıyla ilgilenmiş ve kitaplar yazmışlardır.

Rüya Tabirleri

Uzmanlara göre rüyalar farklı kategorilere ayrılmaktadır. Uykusu gelen insan yatağına yatıp gözlerini kapatır ve kısa bir süre sonra göz kapakları belli belirsiz titrer. İşte bu sırada insan uykuya dalmış ve rüya görmeye başlamıştır. Uyumak için alınan bazı uyku ilaçları kişinin rüya görmesini engelleyebilir. Fakat ilaç almadan uyuyan herkes mutlaka rüya görür. İnkâr edenler bunları anımsamayanlardır.

Birincisi zihni sürekli bir şeyle ilgilenen ya da yorgun kimselerin rüyasıdır. Bu tür rüyaların yorumlanmaya ihtiyacı yoktur çünkü böyle rüya görenler günlük yaşantılarında bir olayın etkisinde kalmış olabilirler. Örneğin, televizyonda ya da başka yerde heyecan verici bir sinema izleyen kişi rüyasında bunlara dair şeyler görebilir. Bu durum sadece etkisinde kalmaktır ve gerçek rüya değildir.

İkinci tür rüyalar, kabus ve ya karabasan adı verilen rüyalardır. Bu rüyalar iyi başlayıp sonunda kabusa dönüşerek sonlanabilir. Bu tür rüyalar yorumlanmaz. Yorumlarını sinir doktorları ve psikanalistler yapmalıdır. Bu şekilde görülen korkunç rüyalar genellikle sinir, stres ve ya depresyon etkisiyle geliştiğinden dolayı sürekli görülmesi durumunda bir uzmana gidilmesinde yarar vardır.

Üçüncü tür rüyalar görüldüğü gibi çıkan rüyalardır. Genellikle sezgisi güçlü olan kişilerin rüyalarıdır. Buna "Gerçek Rüya" adı verilir. Örneğin rüyasında eski bir arkadaşını gören bu tür insanlar gerçekten de rüyalarını gördükten çok kısa zaman sonra eski arkadaşları ile karşılaşırlar. Böyle rüyalar görenler, dikkatli davranmalıdırlar. Gördükleri şeyleri iyi değerlendirmelidirler. Bu yüzden bu tür rüyalar gerçek rüyalardır ve görüldüğünde dikkatli yorumlanmalıdır.

Dördüncü tür rüyalar ise en çok karşılaşılan rüyalardır. Burada uyuyan kişi rüyasında çeşitli olaylar görür ve uyandığında bunlardan sadece bazılarını anımsar. Bu tür rüyalar yorumlanabilir. Rüya tabiri denilen olay ise bu tür rüyalar için daha çok gereklidir. Sabah uyanıldığında akılda kalan ve hatta insanı etkileyen rüyalar yorumlanmaya müsaittir.

Bunların dışında kalan, her gün aynı şekilde kendini tekrarlayan ve hep aynı şekilde görülen rüyalar da vardır. Bu tür rüyalar için de yorumlama yapılmaz. Eğer bu rüyalar rahatsızlık verecek boyutlarda ise bir uzmana gidilmesinde yarar vardır.

Haberin Devamı