Gazete Vatan Logo

Türklerin 6 korkusu!

Türk toplumu olarak sahip olduğumuz korkular neler? Bu korkuların kaynakları ne? Dr. Murat Soysalan, aslında şikayet ettiğimiz şeylerin altında korkularımızın yattığını söylüyor.

İnsanlar tek bir korkuyla doğar, bu da düşme korkusudur. Anne karnında başlayan bu içgüdüsel korkunun dışındaki tüm korkularımız, sonradan ediniliyor. Çocukluk çağından itibaren hayatımıza giren tüm korkularımız ve fobilerimiz, aslında bilinçaltımızın bizi koruma isteğinden kaynaklanıyor. Yaşadığımız olaylar, travmalar, aile ve toplumdan gelen çeşitli dogmalar nedeniyle pekişen korkularımız hayattaki isteklerimiz konusunda bize engel oluyor. Bilinçaltı Uzmanı Dr. Murat Soysalan, yaşamımıza girmesini istediğimiz veya şikayetçi olduğumuz ancak düzeltemediğiniz her ne varsa bunun altında mutlaka bizi geriye çeken korkularımızın bulunduğunu söylüyor. Soysalan, “Başarısız olduğumuzda hep başkalarını suçlamaya alışmış egomuzun aksine, aslında bizi engelleyen bizzat kendi korkularımız” diyor. Soysalan’a göre, Türk toplumunda en sık gördüğümüz şikayetler ve altında yatan korkular şunlar:

SEVİLMEME KORKUSU: Kişi, kendisinin değerli olduğunu bilmezse, yani kendini sevmezse, bu duyguyu başkalarından talep eder . Sevilmeme korkusu, taviz veren, kendinden çok başkalarını düşünen kişilerin çoğalmasına neden olur. Şikayet cümleleri: “Ben onun için saçımı süpürge ettim, sonuç ne peki!”

Haberin Devamı

YALNIZ KALMA KORKUSU: Türk toplumu olarak insanlarla sıcak ilişkileri sever. Bu durum iyi gibi görünse de, yalnız kalma korkumuz hem başkalarının hayatımıza müdahale etmesine izin vermemize hem de bu durumdan şikayetçi olmamıza yol açıyor. Şikayet cümleleri: “Arkadaşlarımı mutlu etmek için canımı dişime taktım ama nafile!”

REDDEDİLME KORKUSU: Ret edilme korkusu, iş başvurularında, satış işi yapanlarda ve ilişkilerde daha çok görülür. Ret edilmekten korkan kişi, bu durumu küçük düşürücü olarak görüp girişimde bulunmaktan vazgeçer. Bir kız veya erkeğin karşı cinsle sağlıklı ilişki kuramamasının altında aslında ret edilme korkusu yatar. Şikayet cümleleri: “Bu kızların/erkeklerin burnu büyük, en iyisi onlardan uzak durmak.”

SORUMLULUK ALMA KORKUSU: Sorumluluk almakla ilgili yaşadığımız korkulara en iyi örneklerden biri, evlilik ve çocuk sahibi olmaktır. Kişiler evliliğin ve çocuk sahibi olmanın getireceği yeni yaşam düzeninin sorumluluğunu almaya hazır değildir, bu durumda kendilerini bu adımları atmaktan men ederler. Şikayet cümleleri: “Evlenecek adam / kız mı var ortada”; “Bu dünyaya çocuk getirmem anlamsız.”

Haberin Devamı

SORUMLULUK VERME KORKUSU: İşte veya ailede çok sık gördüğümüz bir korkudur. Anne-babanın, “Ya çocuğumun başına bir şey gelirse” veya “Üstesinden gelemez, daha beceremez” diye düşünmesi sorumluluk verme korkusudur. Aynı tutum iş dünyasında özellikle aile şirketlerinde görülür. Patron, çalışanı için “Bu kişi bu işi benden iyi mi yapacak” diye düşünerek, sorumluluk vermekten kaçınır. Şikayet cümleleri: “Ortam çok güvensiz, çocuğuma değil ortama güvenmiyorum.”

GELECEK KORKUSU: Daha çok gençlerde görülür. Örneğin iş bulamama, elindeki işi kaybetme veya işsizlik korkusu bunun yansımalarıdır. Şikayet cümleleri: “Fırsatını bulunca bu ülkeden gideceğim, bu ülkede iş bulmak zor.”

KORKULARIMIZDAN NASIL KURTULACAĞIZ?

Haberin Devamı

Dr. Murat Soysalan, korkularımızı nasıl aşacağımızla ilgili şu ipuçlarını veriyor: “Önce şikayetçi olduğumuz durumları belirlemeliyiz, ardından bunun altında yatan ne gibi korkularımızın olduğunun farkına varmalıyız. Sonra, eyleme geçerek korkularımızın üzerine gitmeye başlamalıyız.

Kişi, kendi başına çözüm bulamıyorsa, profesyonel bir koçluk desteği ya da bilinçaltı dönüşüm programları bu anlamda faydalı olabilir.”