Seks, yalanlar ve iPad!
Apple uygulaması iCloud üstünden Hollywood starlarının çıplak fotolarının internete sızdığı hafta Kaset İşi'ni izlemek manidar.
REKLAMIN iyisi, kötüsü olmaz deyip (hem dev bir ürün yerleştirme taktiği ile iPad, hem de film anlamında) filmin önce konusuna sonra da tartıştırdığı mevzulara göz atalım.
Kaset İşi'nde Holywood’un en ‘yaşsız’ ve seksi sarışınlarından Cameron Diaz ve en sempatik şeytan tüylülerinden Jason Segel tutkulu seks yaşamlarının alevini uzun süre canlı tutmayı başarsalar da on yıllık evlilik ve iki çocuğun yorgunluğuna direnmekte zorlanan mutlu bir çifti canlandırıyorlar.
Annie duygusal dürüstlüğü ile popülerlik kazanmış, büyük bir reklam anlaşması yapmak üzere olan ‘cool’ bir blogger. Kocası Jayse ses stüdyosuna sahip. Mesleğinde ilerlemek için hızla kendini yenileyen iPad teknolojisine ayak uydurmaya çalışıyor.
Evli hayatın malum rutinleri cinsel hayatlarını bitirdiğinden, yatak odalarının küllenen ateşini alevlendirmenin yollarını aramaya başlıyorlar. İkili birbirinden habersiz porno izlediğini birbirine itiraf ettikten sonra, türlü fantezilerin hiçbirisinden aradıklarını bulamadıklarından, birden kafalarında şimşek çakıyor: şahsi pornolarını çekmek. Nasıl olsa sonrasında ipade çektikleri videoyu silmek çocuk oyuncağı olduğundan ortada ciddi bir risk de görünmüyor.
‘HER PORNO BİR GÜN İZLENİR’
Ancak nasıl ki bir filmde duvarda asılı bir silah görsek, o silah mutlaka patlamak zorunda, ipade çekilen masum ve pek şahsi video da bir gün mutlaka izlenmek zorunda. Bizim pek sakar, unutkan ve sevimli çiftimizin de başına gelen bu. ‘Ev pornosu’ ellerinde patlayınca, postacıdan, Annie’nin patronuna kadar herkesin elinde videonun kayıtlı olduğu ipadlerin acilen geri alınması gerekir. On iki yaşındaki iPad kuşağının bildiğini Jay bilmediği içinse iPad peşinde kovalamaca başlar: aslında videoyu anında uzaktan silmek mümkündür.
Kaset işi romantik komedi türüne girme iddiası taşısa da, filmin vaad ettiği kadar kahkaha silsilesi yarattığını söylemek zor. Hatta komedi olmaya çalışmasaymış, daha samimi bir film olabilirmiş.
Fakat pek rağbet görmeyen bir mevzu olsa da evli çiftlerin erotik hayatlarının çatışan roller ve monotonlaşmaya nasıl direneceği sorusunu önemseyenler de çıkacaktır. (Yakın zaman önce Tolga Örnek’in ‘Senin Hikayen’ filmi de buna değinmiş ama hakettiği ilgiyi pek görememişti) Özel hayatı nasıl koruyacağız sorusu ise gündemimizi uzun süre meşgul edeceğe benziyor.
Filmin basit ama yararlı mesajı? ‘Ben size eşiniz veya sevgilinizle erotik film çekmeyin demiyorum, çekin ama hemen silin diyorum!’ (Ya da süper güvenlik önlemleri alın neme lazım)
