Hiçbir erkeğe diğeri senden iyi demeyin
Erkeklere asla "diğeri senden iyi" demeyin, iyi demek, "daha iyi seks yapar" demektir, hiçbir erkek buna dayanamaz. Ama erkekler için aldatma böyle bir şey değildir. Onlar her gün tabldot yememek için aldatabilirler, bunun da normal karşılanmasını isterler
Yataktan çıkmak istemeyeceğiniz biri ya da sabah uyandığınızda yüzünü görmek istemeyeceğiniz biri. Hangisi? Hangisi sizi tatmin ediyor, hangisi sizi mutlu ediyor?
Yataktan kalktıktan sonra oynaşmayacağınız, işiniz bittikten sonra dönüp arkanızı yatacağınız biri mi? Yoksa orasına burasına dokunmaktan kurtulamayacağınız biri mi?
Geçen hafta aldatmayla ilgili yazıma gelen maillerin birçoğunda, daha doğrusu erkeklerden gelen maillerde aynı konuya geliyordu söz:
"Sevgilimi, karımı aldatıyorum ama bunlar bir gecelik ilişkiler, asla sevgi yok."
"Uzun süreli bir ilişkide aldatmak, su içmek, yemek yemek gibi bir şey" diyorlar.
Ben daha özünü söyleyim: "Her gün tabldot yenir mi" diye düşünüyorlar.
Her gün eşleriyle aynı yatağa girmeyi böyle algılıyorlar.
Erkeklerin büyük çoğunluğunun seks ilişkisine bakışı bu. Kadının aldatmasıyla, erkeğin aldatması bu yüzden farklı oluyor.
Bir erkek arkadaşım sevgilisini aldattığını itiraf etmişti bana, suçluluk duyuyordu. Bana "sence öğrenirse ne yapar" diye sormuştu, "bence o da seni aldatır, intikam almak ister gibi geliyor bana, üstelik de senden daha iyi biriyle" demiştim. Kabul ediyorum, biraz sert olmuştu. Hiçbir erkeğe diğeri senden iyi dememek lazım. İyilik=daha iyi seks yapar anlamına gelir, aman atlamayın.
Bu kez soru sırası bendeydi, "ya sen affeder misin?"
"Hayır" demişti, "hayır, o aldatırsa yattığı kişiyle arasında mutlaka aşk vardır ya da aşık olacaktır."
Çoğul sevişen kadınlar
Aslında aşık olmasından değil, her erkek gibi bir başka erkekte bulacaklarından korkuyordu sevgilisinin. Ya ondan iyiyse. Bir erkeği bu bitirir.
Böyle bir durumda erkeğin tek çıkar yolu, inkâr etmektir. Başına geleceklerden kendini korumak için yapabileceği tek şey budur.
Kolay ilişki derler bazıları buna. Hiç bağlanmayacağı, sorumluluk duymayacağı, seks dışında hiçbir şey paylaşmayacağı biriyle olmak. Sabah kalktığında arkanı dönüp gidebilir, iki gün sonra yüzünü hatırlamayabilir, birileriyle karıştırıyor olabilirsin. Gidip eşinin, sevgilinin dudağına bir öpücük kondurabilirsin. Yanında uyandığı kadını sabah tanıyan adam olursun o kadar. Charles Bukowski gibi. Sonra gerçek hayatına dönersin.
Arası yok gibi. Uzun ilişki, özellikle de evlilikler libidoyu bitiriyor. Çoluk çocuğa karışıp, akşam ne yiyelim muhabbeti yapıp, tv karşısında PTT(pijama-televizyon-terlik) pozisyonunda oturup, sonra da ateşli sevişilmiyor.
Seks peşinde koşup, duruşuna, hazır oluşuna tav olduğun, kokusunu tadını, hatta ne konuşacağını bilmediğin biriyle de yatağa girince, sabah uyandığında kendinden uzaklaşıyorsun.
Hangisi? Gerçekten de arası yok mu?
Erkek-kadın okuyuculardan gelen mailler gerçekten de çok farklı. Günübirlik ilişki yaşayan, birlikte oldukları kadınları yarım saatliğine, bir saatliğine aldatan erkeklerin hemen hemen hepsi suçluluk duydukları için birlikte oldukları kadınları çok daha fazla mutlu eden erkekler.
Ya kadınlar? Kadınların durumu daha da karışık. Çoğul sevişen kadınlar mutlu. Bu ne demek konusu ise öbür haftaya...
G-string haberine 3 milyar tazminat
Ne zaman bir kafede ya da çalışma ortamında g-string'i görünen bir kadın görsem, aklıma Hürriyet Gazetesi'nin sayfaları geliyor. Etrafta bir Hürriyet muhabiri var mııııııı? oluyorum! Hatırlarsınız, SkyTürk muhabiri Burcu Göksüzoğlu'nun haber takip ederken iççamaşırı görünmüştü, mesai arkadaşının iç-çamaşırını gören Hürriyet Muhabiri fotoğrafını çekmiş. Hürriyet Gazetesi de bunu basmıştı. Burcu arkadaşımızın açtığı dava sonuçlanmış. Burcu Hürriyet'ten 3 milyar tazminat alacak.
O haberi yapanlara, o sayfayı yapanlara ne oldu, diye soruyorsanız, yerlerinde duruyorlar.