Gazete Vatan Logo

Eski Seren öldü, yaşasın yeni Seren...

Seren Serengil, bomba gibi geri dönmeye hazırlanıyor

Eski Seren öldü, yaşasın yeni Seren...

Kilolarımla birlikte geçmişim de gitti diyen Seren Serengil Rapunzel gibiydi dediği saçlarını kestirip rengini değiştirdi; bu modelin bu yıl moda olacağını söyledi. Rengin adına “Sero sarısı” diyor. Çünkü model de renk de kendi buluşu...

Altı yıl önce evlenip sahneleri bırakan Seren Serengil, bomba gibi geri dönmeye hazırlanıyor. Eşinden ayrılan, bebeğini kaybeden ve tüm yaşadığı olumsuzluklar neticesinde intiharı bile deneyen Serengil, hayata tutunmak için işine dört elle sarılmaya karar verdi. Eylül ayında yeni albümü “Ben Adamı Ayrılırken Tanırım”ı çıkaracak olan ünlü şarkıcı işe 20 kilo vererek başladı, amaç 34 bedene inmek.

* Maşallah fıstık gibi görünüyorsunuz. Ruhen de öyle misiniz?

İnsanın bedeni iyi oldukça, kendini sevdikçe, beğendikçe etrafındaki herkesle ve her şeyle çok daha fazla barışık oluyor. Kendimi çok iyi hissediyorum şu aralar... Ama şu aralar!

* Kendini iyi hissetmek dış görünüşle ne kadar ilgili; şişman bir kadın da kendini iyi hissedebilir mi?

İnsan hayatta mutlaka bir taraftan mutlu olmalı. Ben yaklaşık 6 yıldır bayağı tombul bir şeydim ama evliliğimin mutlu olduğu zamanlarda kilolarım bana batmıyordu. Eğer hayatınızda sizi mutlu edecek başka şeyler varsa o, onu tolere eder. İyi bir eşiniz varsa, “Aman karıcım sen her halinle güzelsin” diyorsa kiloyu dert etmezsiniz. Ya da çok iyi bir işiniz vardır, kilolarınız gene batmaz. Benim elimde ise beni mutlu eden hiçbir şey kalmadığı an bu kiloları vermeye karar verdim. Çünkü mutlu bir evliliğim yok, evliliğim sona erdi; çocuğumu kaybettim, zaten işimi yapmıyordum. Bir de üzerine bu kilo problemim vardı ve aynaya baktığım zaman kendimi beğenmiyordum. Yani beni mutlu edecek bir şey kalmayınca ben de elimdeki şeylerden birine sahip olmaya çalıştım yani işime. Ama bunun için atmam gereken ilk adım, kilo vermekti.

Kilolulara giydikleri yakışmıyor, alaturka

* Hatırlarsanız bir ara Ebru Şallı “Şişman kadın çirkindir” demişti. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Çok eskiden Muzaffer Kuşhan’ın zayıflama kampına gittiğimde Muzaffer Bey bana demişti ki; “Dünyanın en ünlü markasının en güzel elbisesini giyin, kiloluysanız size yakışmayacaktır ama gidin pazardan bir basma alın, zayıfsanız yakışacaktır.” Hakikaten de kilolu kadınlara giydikleri yakışmıyor. Alaturka oluyorsun, yaşından büyük gösteriyorsun, güzel bir görüntü olmuyor, bu bir gerçek. Gerçi kilonun çok yakıştığı birkaç isim var; örneğin Sibel Can. Fakat normal olarak bir kadının mutlu olabilmesi için kilolu olmaması gerekli diye düşünüyorum.

* Boşluğu doldurun lütfen; kilolar gitti ve...?

Kilolar da, geçmiş de gitti diyelim. Eski Seren’le vedalaştık.

* Eski Seren öldü, yaşasın yeni Seren durumu var mı?

Aslında eski Seren’i öldürmek kolay olmadı; zor vedalaştım onunla. Evlilik hayatını, aile ve ev hayatını son derece seven bir insandım. Anne baba ayrı büyüdüğüm için de bir aile kurmak çocukluğumdan beri tüm söylemlerindeki ana temaydı. Önceliğim aile olduğu için bu kadar çok zorladım. Ama bu sefer de hata yaptım ve evleneceğim insanı doğru seçmek için kendime zaman vermedim; paldır küldür hemen evlendim. Bu arada daha önceki evliliklerimi saymıyorum, birincisinde çok gençtim, sadece 20 yaşındaydım; ikincisi ise yardım amaçlı yaptığım bir evlilikti.

* Eski Seren ve yeni Seren arasındaki farklar neler; yeni Seren artık daha mı bencil?

Yok, hiçbir zaman bencil olamam. Bu yapıdır, her zaman karşımdaki insanları kendimden daha fazla düşünmüşümdür. Ama şu oldu; önceliklerimi değiştirdim. Artık önce kendi bedenim, kendi sağlığım, kendi güzelliğim geliyor. Ama bunlar bencillik değil. Benim hayatımda bugün birisi olsa ben gene önce onu düşünürüm. Ancak şu an hayatımda kimse olmadığına göre ilk önce kendimle alakalı şeyleri yapıp hayata tekrardan başlamayı düşünüyorum. Çünkü ben sıfırdan başlıyorum. Şebnem Ferah’ın “Sil Baştan” diye şarkısı var ya, işte ben şu an onu yapıyorum ve her şeye sıfırdan başlıyorum. Tek başıma ama azmederek, acıların üzerine basarak tekrardan bir şeyler yapmaya başlıyorum. Hayatımı kurtarabilmek için artık önüme bakmak zorundayım.

* Ev hanımı olup, o şöhretli ve pırıltılı hayata bye bye demek zor olmadı mı?

Ben çocukluğumdan beri şöhretin içerisindeyim. O nedenle sanat hayatımı devam ettirebilmek benim için çok önemli olmadı. Zaten ortam çok kozmopolitleşmişti, her tür insan vardı ve bu insanların arasında barınamayacaktım. Kalite anlayışım çok farklıydı ve işimi yapmak için bu anlayışımdan uzaklaşmam gerekiyordu. Ben de ödün veremezdim. Çünkü insanın görgüsü, gustosu, vizyonu sonradan değiştirilemez.

* Şu anda kendinizi kaç yaşında hissediyorsunuz?

Tüm arkadaşlarım ve annem benim beyin yaşımın 12 olduğunu söylüyor. Çünkü çok çocuksuyum. Ama ben kendimi 18 yaşımda hissediyorum.



Bir daha evlenmeyi ve çocuk sahibi olmayı düşünmüyorum

* Anne olmak çok mu önemli bir şey; bir kadının mutlaka anne olması mı gerekli?

Bana kan pıhtılaşmasından ötürü beynime pıhtının gidebileceği, ölebileceğim söylendi ve buna rağmen hamile kaldım. Her gün karnımdan iğneler oldum. O yüzden sonraki dönemlerde çocuğumu bulamadığım için bu kadar çok feryat ettim. Çünkü onu dünyaya getirmek için ölümlerden döndüm ben. Hâlâ içimde uktedir bir kız çocuğumun olmaması... Hayatıma devam etmek için bunları düşünmemem lazım, çünkü o zaman çok üzülüyorum ve güçsüzleşiyorum. Evlilik olmadan çocuk olamayacağı için, benim de şu andaki evliliğim nihayete erdiğinde tekrardan evlenmeyi ve çocuk sahibi olmayı düşünmüyorum.

* Peki her kadının yaşaması şart mı bu annelik duygusunu?

Herkes adına konuşamam ama ben şu anda yarım bir kadın olduğumu düşünüyorum.

* Sahnede olan bir insanın fizik olarak çok düzgün görünmesi şart mıdır?

Şart. Önemli olan ses falan değil, önemli olan her şey. Bugün Madonna’nın çok önemli bir sesi var mı; yok ama kadın çok iyi dans ediyor, sahnesi çok iyi, dolayısıyla bir bütün halinde yani bir marka olarak Madonna, Madonna’dır.

* Sadece ses önemlidir diyenler?

Onlar çok alaturka... Bu bizim Türkiye’mizde olan bir zihniyet zaten. Sesi olan fiziği olana laf atmak istiyor, onları kıskanıyor; dans edemeyen, ben dans etmem diyor. Yani herkes kendisinde olmayan özelliklerden ötürü başkalarına çamur atıyor. Sahnedeki insanı sadece dinlemiyorsun ki, seyrediyorsun. Bir kadın sanatçının kendisine dikkat etmesi şart.

* O halde fiziği düzgün olmayan ama sesi güzel bir kadın tam bir sanatçı değil midir?

O halde o kadının elindekiyle yetinmesi gerekiyor. Fiziği iyi değilse, halk onun albümünü alır ama onu izlemeye gitmez. Bununla yetinmek istiyorsa, o zaman öyle yapacak. Ben bununla yetinmek istemediğim için o 20 kiloyu verdim.

Sanat camiasının içinde yine olmayacağım

Hayatta bir şeye sarılmak zorundayım. Bu ya iş olur ya da aile... Ben bu aile olayını yanlış seçimlerden dolayı kuramadım, devamlılığını getiremedim. E ne kaldı geriye? İşim kaldı, o zaman mecburum işime sarılmaya. Fakat yine bu camia içinde olmayacağım ve asla bu camia içinde yaşamayacağım. Misafir gibi işimi yapacağım, evime geri döneceğim.

Köpeklerle yaşamak insanlarla yaşamaktan daha akıllıca

* Size gittiğiniz beachlerde içki gönderildiği haberlerin okuduk en son.

Beachlere uzun zamandır gitmiyordum. Çünkü içki de sigara da içmem, lay lay lom ortamlarda bulunmaktan da hoşlanmam. Kilom olduğu için de gidemiyordum oralara. Şişko şişko gidemezsiniz ya... Bu yaz arkadaşlarıma uyup gidince millet çok şaşırdı. Tanıyamadılar ilk önce, inanmadılar. Beach partilerde yaş ortalaması 18-20. Onlar şampanyalar falan gönderince, “Bunlar delirdi herhalde” dedim. Komik geliyor bunlar. Herkese çok teşekkürler ama ben oralarda değilim şu anda.

* 11 köpeğiniz oldu doğru mu?

Şu anda yedi köpeğim var. Onlarla yaşamak bir insanla yaşamaktan çok daha akıllıca bana göre. Köpeklerime sadece bir tas yemek veriyorum, arkadan vurmuyorlar, hep yanımdalar. Onlara yaptığım her şey helal olsun.

* Köpeğiniz Tiny hâlâ Gülben deyince havlıyor mu?

Bilmem, bu aralar hiç Gülben demedim.

Şöhretli kadınlar dediklerini yaptırmak için kendilerinden güçsüz erkeklerle evleniyorlar

* Genel olarak baktığımızda da sanat camiasında evliliklerin uzun sürmediğini görüyoruz. Sizce neden?

Şöhretli kadınların çoğuna bakarsanız kendilerinden kuvvetsiz adamlarla evlendiklerini görürsünüz. Neden? Kendi dediklerini yaptırsınlar diye. Çünkü onlar öncelikli olmak zorundalar. Ama çok büyük bir iş adamının hayatında sen öncelikli olamazsın. Dolayısıyla o seçtiğin adamların da zaten bir süresi oluyor ve hiçbir şey gerçek olmuyor. Her şey senin inisiyatifinde; senin evinde, senin arabanda, senin şartlarında yaşıyorlar ve istemediğin zaman da gidiyorlar. Aslında sen bir zaman için mutluluk satın alıyorsun, evlilik yapmıyorsun. Maalesef bizim hayatlarımızda bu var.

6 kilo daha verdiğimde bir kavanoz çikolata yiyeceğim

* Mayolu fotoğraflarınız için photoshop denilince kızdınız mı?

Şu an insanlar mayolu resimlerimi görüyorlar ama unutmasınlar ki bu benim için basit bir zayıflama programı değildi, tekrardan hayata dönüş arayışıydı. Ben bir kadının başına ne gelirse gelsin istedikten sonra tekrardan kalkabileceğini önce kendime sonra da herkese göstermek istedim. Manken değilim, bir iddiam yok. Photoshop diyenler var evet, ama bir ay sonra TV’ye çıkacağım. O zaman ne diyecekler, onun için yanıt vermeye gerek yok. Ayrıca benim yeni halimle ilk çekilen fotoğrafları gazeteci arkadaşlar kendileri çekmişti, ben vermedim.

* Sizi eleştirenlere kızıyor musunuz diye sorayım o halde?

Unutulmamalıdır ki, bundan 2 ay öncesine kadar ağlayan bir anneydim ben. Şimdi hayata dönmeye çalışıyorum. Biraz desteğe ihtiyacım var. Kötü şeyler yaşayarak buraya geldim. Hayatım devam etmeyebilirdi, delilikler yapıp, hayatımı sonlandırmaya çalıştım; bunda muvaffak olabilirdim. Ama ben tüm olumsuzluklardan sıyrılıp dirilmeye çalışıyorum. Morale ve desteğe ihtiyacım var. Önemli olan o 20 kiloyu verdim mi verdim, fıstık gibi oldum mu oldum, iyi bir albüm geliyor mu geliyor. Sevenlerime kutlu olsun, sevmeyenlerime de geçmiş olsun...

* Şimdi kaç kilosunuz? Bir de sizin çikolata tutkunuzu biliyorum, nasıl dayandınız yemeden?

Şu an 58 kiloya indim. 6 kilo sonra bir kavanoz Nutella yiyeceğim. Her gün onun hayaliyle yaşıyorum. Ben eskiden elimde çikolatayla uyuyakalıyordum...

* Sizin kilo vermeye çok faydalı bir karışımınız vardı, neydi o?

Maydanoz, kereviz, melisa çayı ve yeşil çayı karıştırıp için; ben günde üç defa kocaman bardakla içtim bu karışımı. Sıcak içecek, sebze köklerinden olan karışımlar ve meyve suları da içmek lazım. Çiğ beslendim, enginarı bile çiğ yedim.

Haberin Devamı