Gazete Vatan Logo

“Doktordan da şarkıcı olur”

Mühendis şarkıcımız var, mimar da mevcut. Ferhat Göçer’le doktor şarkıcının da adımı atılmıştı. Şimdi bir doktor şarkıcımız daha oldu: Tayfun Hancılar

Ancak Hancılar müzikle birlikte doktorluğu da aynı anda götürüyor. Günde 40 hastaya baktığını belirten Hancılar mesleğini çok sevdiğini söylüyor. Doktorlukla müzisyenliği aynı anda yürütmenin zor olup olmadığını sorduğumuzda ise “Hayır” diyor ve ekliyor “Doktordan da şarkıcı olur.”

Tayfun Hancılar’ın mesleği aslında henüz çok ufak yaşlardayken belli olmuş. Babası da doktor olan Hancılar’ın çocukluğu babasına “yardım” ederek ve “küçük doktor” muamelesi görerek geçmiş. Çünkü büyüdüğü zaman doktor olacağına kesin gözüyle bakılıyormuş. Zaten kendi de üniversite tercihini yaparken tıp dışında başka bir bölüm yazmamış.

1995’ten bu yana Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Kliniği’nde radyasyon onkolojisi uzmanı olarak çalışan Hancılar “Onkoloji farklı bir şey, herkes bu branşı tercih etmez” diyor. Farklı olmanın ve ilginç şeylere ilgi duymanın kanında olduğunu belirtiyor.

Müziğe başlamaya ise bir anda karar veriyor: “Ben çocukluğumdan beri şarkı söylemeyi çok severdim. 20 yaşında ilk defa Huri Su’yu dinledim. Onu dinledikten sonra halk müziğine eğilimim oldu. Yavuz Top’la üç yıl birlikte çalıştım. Ondan sonra Timur Selçuk ile armoni ve solfej derslerine devam ettim. 1987’de bir grup kurduk, doktorlardan oluşan bir topluluktu. O zamanlar iki albüm yaptık. Bayağı ciddi sayıda konser ve organizasyonda yer aldık. Sonra müziğe ara verdim. Burs kazandığım için yurtdışına gittim. Döndükten sonra yine kaldığım yerden başladım. 2003’ten beri bu işi profesyonel olarak devam ettiriyorum.”

Hayatındaki en büyük stres sebebinin başarısızlık olduğunu söyleyen Tayfun Hancılar, daima büyük işlere imza attığını ve yaptığı hiçbir işte başarısızlığı kendine yediremediğini söylüyor.

Onkoloji çok yoğun bir dal. Bu yoğunluğun arasında profesyonel olarak müzikle ilgilenmesi hastane çalışanlarına da ilginç gelmiş. Etrafındaki herkesten ve diğer meslektaşlarından büyük destek görmüş. Ancak müzikle uğraşmak üzerindeki stresi atmasına yardımcı olmamış. Tam tersi doktorluk müzikle uğraşmaktan doğan stresin yükünü üzerinden almış. Çünkü müziğin daha zor ve karmaşık olduğunu söylüyor.
Doktorluk ve müzisyenliği ise birbiriyle şöyle kıyaslıyor: “Piyasada bir çok albüm satmıyor. Keyifle dinlenecek albüm bulmak çok zor. Doktorlukta ise savunmasız insanlar bize ellerini açmışlar ve bir ümit bekliyorlar. Günde en az 40 hasta ile ilgileniyorum. Doktorluk gerçekten çok büyük sorumluluk.”

Birçok şeyden ödün verdiğini belirten Hancılar, doktorluktan kalan bütün zamanını müzik çalışmalarına ayırdığını anlatıyor. En büyük şikayeti ise televizyon seyredememek, sinemaya gidememek ve ailesiyle birlikte olamamak.


“Albümdeki şarkıları 30 kişilik jüri seçti”

Bu işe kimseyi örnek alarak girmediğini çünkü bir saat boyunca dinleyip de çok zevk aldığım bir albüme henüz rastlamadığını belirten Tayfun Hancılar insanların çıkardığı işlerin farkında olmadıklarını söylüyor ve ekliyor: “Yalnızca Candan Erçetin’in “Elbette” albümüne takıldım ve çok beğendim. Kendisi de albüm konusunda yanımda oldu, en büyük destekçilerimdendi.”

Tayfun Hancılar, albüm çıkartmak için çalışmalara geçtiğimiz yıl başlamış. Uzun bir arayış dönemi geçiren Hancılar, albümde yer alan şarkıları farklı meslek ve yaş gruplarından oluşan 30 kişilik özel bir jüri yardımıyla seçmiş. Yani albümün yapım süreci kadar öncesindeki hazırlıklara da bunca işinin arasında uzun zaman ayırmış.

Albümün yapım süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Hancılar, “Jürinin işi zordu. Çünkü önlerinde birbirinden güzel 100 parça vardı. Bu parçalar içinden seçim yapmak hiç de kolay olmadı” diyor. Selahattin Erhan, Aslı Zen, Stelios Rokos’un besteleri ve Fikret Kızılok’un unutulmaz şarkısı “Yeter ki”nin yeni versiyonunun da yer aldığı “Kilit” adlı albümün genel yönetmenliğini Selahattin Erhan, müzik direktörlüğünü ise Orhan Sancak üstlenmiş.

Hancılar’a albümde İsmail Soyberk, Erdem Sökmen, Levent Altındağ ve Gündem Yaylılar Topluluğu gibi Türkiye’nin önemli müzisyenleri de eşlik etmiş. Albümün ilk klibi ise “Yeter ki” parçasına çekilmiş. Klibin yönetmenliğini ise genç kuşağın önemli yönetmenlerinden Devrin Usta üstlenmiş.



Haberin Devamı