Gazete Vatan Logo

Aşkta acı çekmem gerekirse karşı koymam

Yaprak Dökümü’nün hüzünlü kızı Leyla şimdilerde izleyenlerinin karşısına “Hırçın Kız Kadife” filmindeki Laz kızı rolüyle çıkmaya hazırlanıyor

Sıkı bir Kemal Sunal hayranı olduğunu söyleyen Bahadır, Eylül ayında askerden gelecek sevgilisi Ali Sunal’ın yolunu gözlüyor. Canlandırdığı karakterle ilgili pek ortak yönünün olmadığını söylemesine rağmen aşkla ilgili, “Hayatta her şeyi planlayamıyorsunuz. Aşkta acı da çekebilirsin, eğer yaşamam gerekiyorsa buna karşı koyman mümkün değil” diyor.

Oyunculuk, küçük yaşlardan beri hayalini kurduğunuz bir meslek miydi?
Hayır. Küçükken aklımdan hiç geçmiyordu. Öyle bir kavramın anlamını bilmiyordum. Taklitler yapar, eski Türk filmlerini defalarca hipnotize olmuş gibi izlerdim. Yaptığım şeylerin oyunculuk merakından olabileceği hiç aklıma gelmemişti.

Aileniz oyuncu olmak istediğinizi öğrenince nasıl tepki gösterdi?
O dönemlerde de şimdi olduğu gibi oyunculuğa “farklı gözle” bakılıyordu. Bu durum da onları korkuttu. Ama sonra “Ne yapalım; kızımıza nasıl yardım edelim?” diye düşünmeye başladılar. Çok istiyordum oyuncu olmayı ve bu konuda direttim. Bu yüzden de karşı koymanın faydasız olduğunu anladılar.

İstediğiniz şeyi elde etmek için her şeyi yapabilirsiniz o zaman?
Evet, genelde yaparım. Eğer bir şeyi çok istiyorsam onu elde etmemi kimse engelleyemez.


Ağlamak değil, vurdulu kırdılı sahneler beni zorluyor

Yaprak Dökümü’nde rol almanız için teklif nasıl geldi?
Jojo’da çocuk programı sunuyordum. Yapım şirketimle Yaprak Dökümü’nün yapım şirketi aynıydı. Tanışıklığımız oradan geliyordu. Onlar beni Yaprak Dökümü’nün içinde görmek istediklerini söylediler, zevkle kabul ettim.

Leyla sevilen bir karakter mi?
Her şeyden önce “Ne kadar güzel oynuyorsun?” diyerek bana yaklaşıyorlar. Bu, beni çok sevindiriyor. Hemen ardından “Ama bizi çok üzüyorsun” diyorlar. Artık ağlamamı istemiyorlar. Ben de onlara “Daha bir sezon var önümüzde durun bakalım neler gelecek başıma kim bilir...” şeklinde yanıt veriyorum.

Sizi sürekli ağlarken görüyoruz; zorlanmıyor musunuz?
Ağlayabilmek için aklıma türlü şeyler getirmiyorum. Leyla’nın hali zaten çok üzücü rolüme kendimi kaptırdığımda içimden ağlamak geliyor. Beni daha çok vurdulu kırdılı sahneler zorluyor. Ama yine de gelen teklife göre her türlü rolün üstesinden gelebileceğimi düşünüyorum.

Yaprak Dökümü’nde aşktan gözü kör olmuş bir kızı canlandırıyorsunuz. Gökçe’nin de gözü aşktan hiç kör oldu mu?
Leyla, Oğuz’la birlikte olmaktan başka çaresinin olmadığını düşünüyor. Nazmi’yle yaşadığı durumda da fark etti ki onu bu haliyle taşıyacak bir erkek yok. Ben ise hep ileriyi düşünüp hareket ederim, aşktan gözünün kör olması durumu, bu nedenle pek bana göre değil. Ama hayatta her şeyi planlayamıyorsunuz. Aşkta acı da çekilebilirsin ve eğer bunu yaşaman gerekiyorsa karşı koyman mümkün değil.


Romanın sonunu bildikleri için diziyi izlemeyebilirlerdi

Magazinden kendinizi korumayı başardınız mı?
Zaten medyatik olmayı seven biri değilim. Katılmamız gereken bir davete giderken bile gerçekten geriliyorum. Biliyorum ki içeride kameralar var ve bize bir sürü soru yöneltecek. Nasıl cevaplar vermem gerektiğini bilemiyorum. Çokta antipatik olmak istemiyorum. Bu yüzden olabildiğince az konuşmaya özen gösteriyorum. Gittiğim yerlerde de çılgınca hareket edip dağıtamıyorum.

Yaprak Dökümü’nün Aralık ayında final yapacağı söyleniyor doğru mu?
Çekimlerimiz dört gün önce başladı ve 13 bölüm çekip final yapacağız gibi gözüküyor.

Bir filmin ya da dizinin tutacağını önceden hissedebiliyor musunuz?
Hiç hissedemiyorum. Bizim insanımız biraz garip, önceden kestirebilmek mümkün değil. Bir yapıma çok güvenirsin ama tutmaz. Mesela Yaprak Dökümü’nün tutacağına değil de iyi bir iş çıkaracağımıza yürekten inanmıştım. İnsanlar “Bu romanın sonunu biliyoruz” der izlemeyebilirlerdi.

Yeni bir film çektiniz “Hırçın Kız Kadife...” Nasıldı çekimler?
Çekimleri Haziran ayında yaptık ve 15 gün sürdü. Ağva, Şile, Polonezköy ve İstanbul’da da bir köy evinde çekimleri gerçekleştirdik. Güzel ve keyifliydi. Büyük ihtimalle Eylül ayında yayına girecek. Yaprak Dökümü’nde oynadığım 3 sezon sonrasında Kadife rolünün benim için değişik bir deneyim olduğunu söyleyebilirim. Sokakta beni görenler şaşkınlıkla “Bu Leyla değil miydi ne olmuş ona?” diyorlardı.


Ali’yle birbirimizi tamamlıyoruz

Ali Sunal’ın sizi, Kemal Sunal’ın mezarına götürüp tanıştırdığı yönünde haberler çıktı doğru mu?
Çok güzel senaryo yazıyor gazeteler. Tabii ki Kemal Sunal’ın mezarını ziyarete gittim ve dua da ettim ama tanıştırma şeklinde olmadı. Bu haberler tamamen gazetecilerin abartmaları.

Öpüşme sahneleriniz için Ali Bey yasak getirdi mi?
Bize bir şey sormadan nasıl bu şekilde haberler yapabiliyorlar hayret ediyorum. Ben gazetecilerin, “Bugün Gökçe Bahadır’la ilgili bir haber yapalım” diye bu söylentileri çıkarttıklarını zannediyorum. Bu tür bir yasaklama asla olmadı.

Hiç kıskanmıyor musunuz birbirinizi?
Rol icabı yaptığımız şeylerden dolayı bir kıskançlık durumu olmuyor, bu sonuçta bizim işimiz. O da oyuncu, ben de oyuncuyum özel hayatımızda ufak tefek kıskançlıklar oluyor tabii.

Birbirinizi eleştirir misiniz?
Yorumlarda bulunuyoruz. Ama sert eleştiriler pek bize göre değil. “Burada keşke şunu yapmasaydın, aslında şöyle baksaydın daha iyi olurdu” gibi yönlendirmelerde bulunuyoruz.

Romantik misinizdir?
İlişkide romantik sürprizler hoş oluyor. Sürpriz yapılmasını da yapmayı da severim.

Tarzlarınız yakın mıdır birbirine?
Hemen hemen. Zevklerimiz çok benzer birbirine. Tamamlıyoruz birbirimizi, çok zıtlıklar yaşamıyoruz.


Madonna’yla sahne almak isterdim

Laz şivesiyle konuşmak zor muydu?
Filmde oynayan Karadenizli bir arkadaşım var onunla senaryo üstünde çalıştık. Karadenizli insanların sadece şivelerini değil el hareketlerini, mimiklerini anlayabilmek için gözlem yaptım.

Sesinizin güzel olduğunu düşünüyor musunuz?
Hırçın Kız Kadife’de şarkı söylüyorum. Benim için büyük bir deneyimdi. Albüm gibi bir şey çıktı zaten ortaya.

Konser verme şansınız olsaydı yanınızda kimi isterdiniz?
Madonna ya da Celine Dion.

Kemal Sunal filmlerinden en çok hangilerini beğenirsiniz?
Hababam Sınıfı çok keyifli. Süt kardeşler, Tosun Paşa, Şabanoğlu Şaban hepsi birbirinden güzel. Bugün televizyonda olsa yine izlerim. Bence herkes böyle düşünüyor Kemal Sunal filmleri için.

Haberin Devamı