Gazete Vatan Logo

4 sporcudan 4 ayrı sporun sırları

4 sporcudan 4 ayrı sporun sırları

Kendi spor dallarında başarılı dört isim spora nasıl başladıklarını anlattı, sırlarını söyledi ve gençlere tavsiyeler verdi. İşte A Milli Bayan Voleybol Takımı’ndan
Gözde Sonsırma, Beşiktaş’tan futbolcu
Ersan Gülüm, A Milli Bayan Basketbol Takımı’ndan Esmeral Tunçluer ve
milli tenisçi
Çağla Büyükakçay’ın
spor hayatları...

Yazın başlamasıyla okullar tatile giriyor ve öğrencilerin yaz kursu maratonu da başlıyor. Çocuklarını spora yazdırmak isteyen aileler için Türkiye’nin dört başarılı sporcusundan, dört farklı spor dalı için tüyolar aldık. Voleybol, futbol, basketbol ve tenis ile ilgili bu dört sporcu nasıl bir maratondan geçtiklerini, nasıl başladıklarını, hangi noktada başarılı hissettiklerini, spora başlayacak çocuklara ve ailelerine önerilerini anlattı...

Gözde Sonsırma
- Milli Bayan Voleybol Takımı




‘Önce jimnastik ve yüzmeyle başlayın’

- Spor hayatınız kaç yaşında ve nasıl başladı?

11 yaşındaydım, bir gün ikiz kardeşimle A Bayan Milli Takımı’nın bir maçına gittik. O maçı izledikten sonra voleybol oynamaya karar verdik. İki sene Kütahya’da Termikspor’da oynadıktan sonra şu anki Vakıfbank’a geçtim.

- Kariyerinizde en başarılı hissettiğiniz nokta hangisiydi?

Bu sene. Çünkü 47 maç oynadık 47’sini aldık. 3 kupa vardı 3’ünü aldık. Kariyerimin ve takım kaptanlığımın en güzel, en verimli yıllarından birini geçirdim.

- Antrenman yaparken
tek başınıza çalışırken ne dinlersiniz ve bir uğurunuz var mıdır?

Sonsuzluk kolyemi hiç çıkarmıyorum. Saha içinde de uğurlarım var. Mesela bir arkadaşımın elini tutup sayı yaptıysam, maç boyunca onun elini tutarım. Sahanın bir yerinde durduğumda sayı geliyorsa o noktada devam ederim.

- Antrenmanlı bir gün
nasıl geçer?

Bugün 8:30’ta kalktım 9:30’ta evden çıktım. 10’da kondüsyonel antrenman vardı. Haftanın 5 günü böyle geçiyor, bu hafta hiç tatilimiz yok mesela. Günde 7-8 saatimizi idmana ayırıyoruz. 6 saati uyumak olsa, kalanında dinleniyoruz. q

- Spor dışında kalan zamanda neler yaparsınız?

Zaten ben evliyim daha çok evde eşimle birlikte geçiriyorum vaktimi. Yemek yapmayı çok seviyorum. Anadolu Yakası’nda oturduğum için Moda’yı ve deniz kenarında oturmayı çok seviyorum. Yine dinlendirici şeyler yapıyorum.

- Maçlardan önceki birkaç saatiniz nasıl geçer, maçtan önce nasıl beslenirsiniz?

Kendimi bildim bileli maç günü hep makarna-tavuk yerim. Maç 5’teyse 12:30-13:00 gibi yemeğimi yiyorum. Dinleniyorum kahvemi içiyorum, yanına bir parça kek yiyorum. Muhakkak makyajımı, saçımı evde yaparım.

- Genel bir beslenme programınız
var mı?

Özellikle uyguladığım bir program yok ama beslenmeme çok dikkat ediyorum. Kahvaltıda kalsiyum içeren her şeyi yerim. Akşamları salata ve beyaz ete ağırlık veriyorum. Zararlı çok şey kullanmıyorum.

- Bu sporu isteyen bir çocuk ne zaman bu spora başlamalı, anne ve babası bu konuda ne yapmalı?

Voleybola başlamak için 8-9 yaşları ideal. 7 yaşında bir çocuk önce jimnastik ve yüzmeye yazdırılmalı. Ondan sonra bir spor dalına yönlendirilmeli. Çocuğa zorla bir dal dayatılmamalı. Hangisine yatkın olduğu keşfedilmeli.

- Spor kişisel olarak ne kattı size ve neden tavsiye edersiniz?

Severek işlerini yapmaya devam etsinler, çok çalışsınlar. Okullarına devam etsinler buna çok karşıyım. Okul da, voleybol da hepsi bir arada gidebilen şeyler sadece çok çalışmaları gerekiyor. Bence her çocuk spor yapmalı.

- Yaptığınız sporla
ilgili en uç hayaliniz ne?

35 yaşıma kadar en üst noktada çalışmak istiyorum. Dünya şampiyonluğu gibi bir hayalim var.

Ersan Gülüm
Futbolcu (Beşiktaş)




‘Futbol hayatınızı disipline eder’

- Spor hayatınız kaç yaşında ve nasıl başladı?

Avustralya’da 9 yaşında başladı. Arkadaşlarla top oynuyorduk. Onlar da bir kulübe kaydoldular. Ben de arkadaşlarım olduğu için onlarla oynamak istedim. Annem ve babam beni kaydettirdi öyle başladım.

- Kariyerinizde en başarılı hissettiğiniz nokta hangisiydi?

Beşiktaş’a transfer olduğum gün. Benim ilk oynadığım takım Manisaspor’du ilk oynayacağım maç Beşiktaş maçıydı, kadroya alınmadım. Babamı aradım dedim ki “Bir gün bu Beşiktaş’ta oynayacağım” dedim. Bu hedefimdi.

- Antrenman yaparken
tek başınıza çalışırken ne dinlersiniz ve bir uğurunuz var mıdır?

Genelde her tür müziği dinlerim. Sırf Türkçe yabancı diye bir ayırımım yok. Maçlarda konsantre olmak ve ailemin desteği benim uğurumdur.

- Antrenmanlı bir gün
nasıl geçer?

İdmana gideriz, yoğun bir çalışma süreci geçer. Spor anlamında dışarıda ayrıca bir şey yapmıyoruz, çünkü antrenmanlar zaten her türlü kondisyon gerektiren noktada çalıştırıyor.

- Spor dışında kalan zamanda neler yaparsınız?

Kız arkadaşımla beraber bir kafeye gideriz ya da bir yerde otururuz. Genelde futboldan sonra kız arkadaşım ve ailemleyim. Evde oturmayı çok seviyorum çünkü rahatıma düşkün birisiyim. Çok film izliyorum.

- Maçlardan önceki birkaç saatiniz nasıl geçer, maçtan önce nasıl beslenirsiniz?

Maç sabahı hocalarımızın istediği saatte kalkıp kahvaltımızı yapıyoruz. Öğle yemeğinden sonra toplantı oluyor. Toplantıdan sonra yarım saat hazırlığın ardından otobüse binip maça gideriz.

- Genel bir beslenme programınız
var mı?

Beslenmeye dikkat etmemiz gerekiyor. O gün önüme kebap geldiyse ‘Hayır ben onu yemem’ demem. Ancak ertesi gün fast food yemem ve dengelerim. Sürekli idman yaptığımız için fit kalıyoruz zaten.

- Bu sporu isteyen bir çocuk ne zaman bu spora başlamalı, anne ve babası bu konuda ne yapmalı?

13 yaşında başlayan ve parlayan oyuncular da oluyor. Bazıları doğuştan geliyor. Bazıları da benim gibi üzerine çalışıp daha çok çaba sarf ediyor. Böyle gelmesi biraz daha iyi bence çünkü anlıyorsun nereye geldiğini.

- Spor kişisel olarak ne kattı size ve neden tavsiye edersiniz?

Futbolda ne kadar yetenekli olsan da karakterin düzgün değilse başarılı olmazsın. Genç oyuncular için şunu tavsiye edebilirim; tabii ki gençken eğleneceksin ama bir şey yaptığında yüzde yüz yapman gerekiyor.

- Yaptığınız sporla
ilgili en uç hayaliniz ne?

Tabii ki herkesin hedefi Avrupa’ya gitmek oluyor ama ben Beşiktaş’ta mutluyum. Ailemle yaşıyorum, çok düzgün bir ilişkim var. Yurt dışından bir teklif gelirse düşünmem.

Çağla Büyükakçay
Milli Tenisçi




‘8 yaş başlamak için artık geç’

- Spor hayatınız kaç yaşında ve nasıl başladı?

Spor hayatım 8 yaşında, ailemin yönlendirmesiyle başladı. O zaman Türkiye’de tenisin hiçbir popülaritesi yoktu ve profesyonel olmak gibi bir düşünce komik sayılıyordu. 17 yaşımda profesyonel tenis oynamaya başladım.

- Kariyerinizde en başarılı hissettiğiniz nokta hangisiydi?

Teniste bunu söylemek zor, birini kazansanız ondan daha büyük bir turnuva var. 2010’da kazandığım iki önemli turnuva ile Grand Slam elemelerini oynamak için hak ettim. Dünyada ilk 200 tenisçi arasına girdim.

- Antrenman yaparken
tek başınıza çalışırken ne dinlersiniz ve bir uğurunuz var mıdır?

Maç günleri kendimi biraz yorgun ve moralsiz hissediyorsam canlanmak için hareketli müzikler dinlerim. Her maçtan önce yaptığım bir uğurum yok ama uğurlu kıyafetlerim var. Bazı kıyafetlerim var ve hiç maç kaybetmedim.

- Antrenmanlı bir gün
nasıl geçer?

Günde 6 saat antrenman yapıyorum. 4 saat tenis, 2 saat kondisyon antrenmanım oluyor. Bunun dışında programıma göre bazen pilates yapıyorum ve yeşilliklerde koşuyorum.

- Spor dışında kalan zamanda neler yaparsınız?

Spor dışında kalan zamanlarda dinlenmeye ve kitap okumaya vakit ayırıyorum. Spor kariyerim bitmeden evliliği asla düşünmüyorum. En büyük mutluluklarımdan birisi de az da olsa ailemle geçirdiğim vakit.

- Maçlardan önceki birkaç saatiniz nasıl geçer, maçtan önce nasıl beslenirsiniz?

Maçlardan önce sessiz sakin bir yerlerde vakit geçirmeye dikkat ederim. Modumun iyi olması için beni güldürecek, neşelendirecek şeyler okur ya da izlerim. Karbonhidrat ağırlıklı beslenirim.

- Genel bir beslenme programınız
var mı?

Öğle ve akşam yemeklerimde mutlaka salata, yoğurt olur. Sabah kahvaltısında yumurta, domates, peynir mutlaka yerim. Ara öğünlerde de badem, kuru kayısı, muz gibi kuruyemiş ya da meyve yemeye çalışıyorum.

- Bu sporu isteyen bir çocuk ne zaman bu spora başlamalı, anne ve babası bu konuda ne yapmalı?

Ben 8 yaşında tenise başladım ama bu yaş artık geç. Çocuklar profesyonel olmak için artık 6 yaşında tenise başlıyorlar. Çok uzun bir yol, özellikle ilk başlarda ailenin verdiği kararlar ve desteği çok önemli.

- Spor kişisel olarak ne kattı size ve neden tavsiye edersiniz?

Biz Türkiye’nin her yerinde tenis oynansın çocuklar bu sporu tanısın sevsin istiyoruz. Federasyonumuz bu konuda iyi şeyler yapıyor. İnsanlar hem tenisi tanıyamalı hem de tenisin neler kazandıracağını fark edecekler.

- Yaptığınız sporla
ilgili en uç hayaliniz ne?

En uç hayalim Grand Slam kazanmak ve dünyanın bir numarası olmak.

Esmeral Tunçluer
Basketbol Kadın Milli Takımı




‘Yeteneği erken yaşta keşfedin’

- Spor hayatınız kaç yaşında ve nasıl başladı?

Evimizin Dikilitaş’ta olması sebebiyle sık sık arkadaşlarla Beşiktaş’ın Fulya tesislerine gidip basketbol oynardık. 12 yaşımda başladım. Bu süreçte çok büyük zorluklar var. Başarı için çok disiplinli ve büyük özveri ile çalışmak gerekiyor. Sakatlık ise bir sporcu için en zorlu süreç. Takım sporunda bireysel başarıdan çok takımın aynı hedef için aynı istek ve hırsla uyumlu çalışması o ruhu yakalayabilmesi açısından da bireysel olarak size farklı görevler yüklüyor.

- Kariyerinizde en başarılı hissettiğiniz nokta hangisiydi?

Tüm şampiyonluklar tüm kupalar bir sporcu için her zaman değerlidir ve unutulmazdır. 2012-2013 sezonunda Fenerbahçe’yle elde ettiğimiz Eurolig ikinciliği büyük bir çalışma ve özverinin karşılığı olarak unutulmaz bir andı. Olimpiyat oyunlarının bir sporcunun kariyer için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ülkemi olimpiyatlarda temsil edebilme şansına ulaştım. İlk kez katıldığımız olimpiyatlarda 5. olduk. Elde ettiğimiz bu başarının gelecek nesle de çok önemli hedefler koyduğuna inanıyorum.

- Antrenman yaparken
tek başınıza çalışırken ne dinlersiniz ve bir uğurunuz var mıdır?

Benim herhangi bir uğurum yok. Uğurum çalışma tempom. Çalışınca her şeyin gerisi geliyor. Beni motive edecek parçalar dinlerim.

- Antrenmanlı bir gün
nasıl geçer?

Çok küçük yaşlardan itibaren inanılmaz yoğun bir çalışma temposu içinde oluyorsunuz. Çok ciddi bir beslenme ve çalışma programı ile sporu bırakana kadar bu tempo devam ediyor. 365 günlük bir çalıma periyodu aslında.

- Spor dışında kalan zamanda neler yaparsınız?

Basketbol çok efor gerektiren bir spor olduğu için başka bir spor yapma vaktim olmuyor. Sakatlanma riskini de düşünürsek başka bir branşa yönelmek pek mümkün değil. Ama tenis takip ettiğim ve zevk aldığım spor dalıdır.

- Maçlardan önceki birkaç saatiniz nasıl geçer, maçtan önce nasıl beslenirsiniz?

Maçlardan önce genellikle kampa giriyoruz. Protein ve karbonhidrat ağırlıklı besinler alırız. Bunu yanında uyku ve dinlenmek de performans için çok önemli.

- Genel bir beslenme programınız
var mı?

Sürekli antrenman yapmak elbette biz profesyonel sporcuları zinde tutuyor. Ama maç dönemlerine göre protein ve kalsiyum ağırlıklı beslenip, fast food tarzı bir beslenme şeklini hayatımızdan çıkarıyoruz. Sağlıklı olan da bu.

- Bu sporu isteyen bir çocuk ne zaman bu spora başlamalı, anne ve babası bu konuda ne yapmalı?

Basketbola diğer sporlar gibi ortalama 7 yaşında başlamak ideal. Tabii bunun için onun bu spora hevesli, yetenekli ve vücut tipi olarak uygun olup olmadığına bakılmalı. Ama her çocuk bir spor dalı için motive edilmeli.

- Spor kişisel olarak ne kattı size ve neden tavsiye edersiniz?

Aslında sporun bir oyun olduğunu anlatarak başlamalıyız. Kazanmak ve kaybetmenin bu işin bir parçası olduğunu küçük yaştan itibaren öğretmeliyiz. Spor ve eğitimi bir arada yürüteceği imkanları sağlamak önemli.

- Yaptığınız sporla
ilgili en uç hayaliniz ne?

Basketbolu bıraktıktan sonra, milli takımlar seviyesinde oynayabilecek sporcular yetiştirmek için spor okulları kurup çalışmalarıma devam etmek istiyorum.

Haberin Devamı