Hayatı çok sevme yeri Bulvar 216

7 Haziran 2015

İstanbul her daim trendlerimizi belirleyici bir şehir olmuştur. Ataşehir’deki Bulvar 216 ile cidden hayatı çok seveceğinize eminim. Günün her saati rahatlıkla ziyaret edebileceğiniz hareketli, şık bir lokasyon. İçinde klasikleşen tatların yanında farklı ve hafif lezzetleri bulacağınız restoranlar yer alıyor. İçeriye adımınızı attığınızda yeme içme sanatının tam ortasına düştüğünüzü göreceksiniz. Üstelik açık havayı soluyabileceğiniz konforlu alanları ile sizler için yeni bir yaşam tarzı sunuyor.

Bulvar 216 çocuklu aileler için de ideal. Ebeveynler çocuklarını, uzman eğitmenlerin yer aldığı Octo Kids çocuk kulübüne teslim edebiliyorlar. Çocukların zihin ve motor hareketlerini geliştiren atölyelerin, oyun programlarının yer aldığı bu kulüpte çocuklar keyifli vakit geçirirken zeka gelişimine katkıda bulunan pek çok öğretici oyunu oynayabiliyorlar.

Ayrıca kahve ve kahvaltı noktalarının sabah 07:30’da açılması ile güne erken bir başlangıç yapan Bulvar 216’da hayat, restoranların gece 02:00’ye kadar hizmet vermesi ile devam ediyor.

Kısacası Bulvar 216 yeni kaçış mekanınız. Burada hayat var. Birbirinden lezzetli yemekler yemek, iyi müzüik, derin sohbetlere dalmak ailenizle, sevdiklerinizle hayatın tadını çıkarmak istiyorsanız mutlaka buraya uğrayın derim…

Ve duyduğum kadarıyla Bulvar 216; 6 Haziran Cumartesi yani bugün Muhteşem sesi ve performansıyla saat 18.00 de Mehmet Erdem’i ağırlıyor…

Bağdat Caddesi’nin yeni gözdesi Marlon

Devamını Oku

İstanbul’da bir cennet: Bakırköy botanik park

29 Nisan 2015

Biliyorum, hepimiz güzel havalarda dışarı çıkmayı, gezmeyi çok özledik. Özellikle son günlerde havaların yavaş yavaş ısınmasını fırsat bilerek kendimizi sokaklara attık ve atmaya devam edeceğiz. Ben bu hafta, diğer haftalara göre çok daha farklı bir yeri yazmak istedim. İstanbul’un tam göbeğindeki bir cennetten bahsetmek istiyorum sizlere... Bakırköy’deki Botanik Park’tan…

Aslında Bakırköy Botanik Park’ın adını yaptığı sosyal sorumluluk projelerinden birçok defa duymuştum. Özellille Ampute Ligi’nde (Engelli sporcularımızdan oluşan spor organizasyonları) yer alan İstanbul Özürlüler Spor Kulübü’ne destek veren Bakırköy Belediyesi, Botanik Park’ın içindeki büfeyi yardım amacıyla resmi sponsoru olduğu kulübe tahsis etmiş. Böylelikle engelli vatandaşlarımıza manevi desteğin yanında maddi açıdan da katkıda bulunuyorlar. Bu gerçekten harika bir proje.

Ayrıca Türkiye’nin birçok endemik bitki türünün yanı sıra egzotik bitki türlerini, yapraklı ve ibreli ağaçları, çalı ve küçük ağaçların farklı çeşitlerini bir arada bulunduran Botanik Park, Bakırköy Belediyesi’nin geçen yıl Soma’da yaşamlarını kaybeden maden emekçilerimizin anısına diktiği 301 fidanı da barındırıyor.

Bu ve bunun gibi birçok başarılı sosyal sorumluluk projelerinin altına attığı imzalardan ve başarılarından dolayı özellikle hassatiyeti ve özverisi için Bakırköy Belediye Başkanı Op. Dr. Bülent Kerimoğlu’na da teşekkür etmek istiyorum.

Hatta geçenlerde yine Bakırköy Belediyesi’nin organize ettiği ‘Türk Sineması’nın Yüzüncü Yılı’ projesi de inanılmaz ses getirdi. Leyla Gencer Opera Salonu’nda düzenlenen ödül töreninde Türkan Şoray’dan Tarık Akan’a kadar birçok ünlü sanatçı ödül aldı. Bakırköy Botanik Park, 96 bin metrekarelik bir alanın üzerine kurulmuş. İnanılmaz huzurlu ve keyifli bir alan. İçinde tematik bahçeler, çocuk oyun alanları, kafeterya, kaskatlı havuz, manzara seyir terasları var. Hatta arabanızla geliyorsanız otoparkı da mevcut. Her yaştan insanın huzurlu bir ortamda vakit geçirebileceği şekilde tasarlanmış. Kısacası eşinizle, dostunuzla, ailenizle gidebileceğiniz inanılmaz keyifli vakit geçirebileceğiniz bir tesis Bakırköy Botanik Park... Üstelik burada para harcarken engelli vatandaşlarımıza yardım etmenin verdiği mutluluk da huzurunuzu iki kat daha arttıracaktır.

Ben 23 Nisan’da ailem ve arkadaşlarımla gittim, çok güzel vakit geçirdim. Çünkü aradığınız tüm özellikler bu parkta mevcut. Size tavsiyem İstanbul’un neresinde oturuyor olursanız olun, mutlaka bu parkı ziyaret etmeli ve o atmosferi özellikle çoçuklarınızla yaşamalısınız.

Devamını Oku

Harbi Adana Kebabı Adana il sınırında yenir!

3 Nisan 2015

Hep öyle söylemezler mi? ‘Harbi Adana kebabı Adana il sınırları içerisinde yenir’ diye. İşte. Sahibi Adnan Çam beyefendi tam da bunu yapmış ve aynı lezzetleri bu ocakbaşına taşımış. Kendisi de oldukça samimi ve gerçekten iyi bir işletmeci. Uzun zamandır bu mekana gitmek için fırsat kovalıyordum, sonunda kendime bir zaman yarattım ve gittim. Mekan Taksim’de Hayal Kahvesi’nin yanında. Adana İl Sınırı Ocakbaşı. Yakın zamanda Cihargir’e de açıldı. Özellikle sosyal medyada birçok arkadaşım bu mekandan resim üzerine resim paylaşıyor ve övgüyle bahsediyorlardı. Gerçekten çok keyifli bir mekan. Size bu mekan için söyleyebileceğim tüm yemeklerinden azar azar tatmanız. (Adana, kaburga, basma, sıkma kebabı, çöp şiş) Keza hepsi birbirinden lezzetli. Eğer gerçekten samimi sıcak ve lezzetli bir mekan arıyorsanız, burası tam size uygun. Ama gitmeden önce rezervasyon yaptırmanızda fayda var. Çünkü yer bulmanız biraz zor olabilir.

The North Shield Bar artık Karaköy’de

Adını İngiltere’de Newcastle’da bir limandan alan mekan Göktürk’teki şubesinden sonra şimdi de Karaköy’de... Semtin gürültüsünden, kaosundan uzak Tersane Caddesi’nde açıldı. Mekanın tasarımı diğer ‘The North Shield’lerde olduğu gibi sahibi olan Teoman Hünal’ın elinden çıktı. Mekanın dekoru beni gerçekten çok etkiledi. Ben oldum olası İngiliz esintisi olan her şeyi çok sevdiğim için bu mekanı da çok beğendim. İçeri girer girmez kafanızı kaldırıp bakmaktan kendinizi alıkoyamayacağınız oldukça yüksek içki rafları ve boydan boya uzanan bir barı var. İngiliz, Galler, İskoç, İrlanda bayrakları ile süslenmiş yuvarlak masaları geniş deri koltuklarla inanılmaz bir bütünlük sağlamış. Fiyatı 36 TL ve bir İngiliz yemeği olan ‘Beef ale pie’yı mutlaka denemenizi tavsiye ederim.

Tarihi Haydarpaşa Garı’nda bir Mythos

Tarihi Haydarpaşa Garı’nın içinde bulunan Mythos, hızlı tren çalışmaları nedeniyle istasyon kullanılamamasına rağmen hizmet veriyor. Garın tarihi dokusunu bu mekanda yakalamak mümkün. 110 yıllık tarihi bir meyhane. Kapısının önü deniz. Baktıkça içiniz açılıyor. Mönüsü de oldukça lezzetli. Yunan Adaları’ndan getirilen Rum aşçılar 2 ay boyunca Mythos ekibi ile beraber çalışıp yüzlerce sıcak-soğuk meze üretmişler. Ve Türk damak tadına uygun olanlar mönüye alınmış. Zeytinyağı gerçekten zeytin kokuyor. Ve tüm lezzetlerinde oldukça iddialılar. Özellikle fasıl ekibi inanılmaz keyifli. Bu mekanda hem acayip eğlenmeniz hem de harika vakitler geçirmeniz mümkün. Fiks menü fiyatı 130 TL.

Devamını Oku

Et tava’nın en iyi adresi Ustam Ocakbaşı

27 Mart 2015

Et tavamı yemek istiyorsunuz, size gerçekten parmaklarını yiyeceğiniz bir mekan önermek istiyorum: Göztepe Ömer Paşa Caddesi’nde Ustam Ocakbaşı... Her yeni bir mekan açıldığında oraya gitmek ve keşfetmek benim için hep ayrı bir keyif olmuştur. Bir arkadaşım telefonda bana tesadüf bir mekan keşfettiğini ve inanılmaz tatları olduğunu söylediğinde heyecanlandım. Henüz açılalı bir ay olmasına rağmen tıklım tıklım olan mekanda yer bulmak bile imkansız desem yeridir. Biz bir hafta da iki kez gittik. Hatta aynı hafta sonunda bir grup arkadaşımız maç izlemeye gitti ve herkesin tepkisi aynıydı, harika...

Et tava bildiğimiz alüminyum sinilerde geliyor. Fiyatı 30 TL ama iki kişi rahatlıkla doyuyor. Hele bir de suyuna ekmek banıyorsunuz ki işte o anın tadından yenmez derler ya. Has lokumdan da bahsetmeden geçmek istemiyorum. Kesinlikle deneyin. Fiyatı 35 TL. Adana kebabı seviyorsanız çok başarılı...

Mekanın içi oldukça ferah, yaz ayları içinde çok uygun, hem camları açılıyor hem de tavanı. Yani açık havada ocakbaşı ve rakı keyfi yaşayacaksınız. Mekanın sahibipleri Yusuf Kızıl ve Ertan Güner. Yusuf Bey, Bedri Usta’nın eski salon şefiydi. Gerçekten tebrik etmek istiyorum.. Sıcak, samimi, lezzetli ve ferah bir mekanımız daha oldu sayelerinde.

Mürekkep’in mönüsü yenilendi!

Beyoğlu Refik Saydam Sokak’ta bulunan ve Kafepi’nin popüler mekanlarından Mürekkep, yeni sezonda dünya mutfaklarına yapılan ufak dokunuşlarla sizi Paella ile İspanyol sahillerine, çilekli enginarı ile Osmanlı saray mutfağına, macandcheesse ile Amerikan rüyasına götürüyor hepimizi. Bununla birlikte beluga fasulyesinden siyah püre veya deniz tarağı dolgulu ravioli ile siyahın yani ‘Mürekkep’in damağınızda yer bulmasını sağlamış çok da lezzetli olmuş.

Mönü, meyveli yemekleri ve alternatif yan yemekleri ile alışılmışın dışına çıkarak, avcı usulu güveç gibi yemeklerle de klasik tatlar sunuyor. Türk mutfağından, Fransız mutfağına uzanan renkli bir mutfak ve huzurlu atmosferi ile Mürekkep’e bir uğrayın derim...

Devamını Oku

Kavak Kılıçlı Balık’ta lezzet ve huzur var

7 Mart 2015

İstanbul Boğazı’nın en çok sevdiğim yanı Karadeniz tarafına bakan Rumeli Kavağı... Hem İstanbul’dasınız hem kendinizi çok uzaklarda hissediyorsunuz... Anlayamadığım garip bir huzur var orada. Şimdi bir de yavaş yavaş bahar da geliyor, iki kat daha fazla keyif almamız mümkün buralarda.

Bu hafta Rumeli Kavağı’nda bulunan Kavak Kılıçlı Balık’a gittim. Henüz açılalı bir yıl olmasına rağmen kalitesi, lezzeti ve servisi ile bence kendilerini kanıtladılar. 170 kişilik hem deniz hem de orman manzarasına hakim terası var. Duyduğuma göre de ciddi organizasyonlar da yapılıyormuş bu mekanda ve herkes çok memnunmuş. Kavak Kılıçlı Balık’ın meşhur balık eriştesini, kendine has mısır ekmeğini, kalkan tandırını mutlaka denemelisiniz. Özellikle İstanbul’un trafiğinden, kalabalığından bunalmışsanız Kavak Kılıçlı Balık Restoran inanılmaz huzurlu bir yer ve sizler için harika deniz manzarası ile doğru bir tercih olacağına inanıyorum, gitmenizi tavsiye ediyorum.

Rakı bahane, Giritimu şahane...

Bir mekana gitmeye karar vermeden önce, araştırırken karşıma o mekanla ilgili çok güzel eleştiriler çıkıyor ya, işte bu beni daha çok heyecanlandırıyor. Giritumu Meyhanesi’nin git gide şöhretinin arttığını duydum. Kulaktan kulağa hem lezzeti hem de servisinin mükemmelliği yayılıyor. Bütün bunlardan sonra tabii dayanamayıp gittim. Ege, Girit ve Rum mutfağı ağırlıklı. Zaten kapısından içeri girdiğiniz an dekoru ve ortamıyla sizi etkilemeyi başarıyor.

Dümen diye bir tatlısı var, denemeye değer. Asma yaprağında sardalya ve zeytinyağlı enginarın da mutlaka tadına bakın.

En önemli ayrıcalıklarından biri ise sahiplerinin shot bardaklarda verdiği el yapımı rakı aklınızı başınızdan almaya yetecek türden. Kısacası rakı bahane ama cidden bu mekan şahane...

Haftanın Enleri

Devamını Oku

İstinye Park’ın buluşma noktası BIG PLATE

28 Şubat 2015

Çok uzun zamandır spora başlamak istiyordum. Fakat fırsat bulup bir türlü girişimde bulunamamıştım ki sonunca uzun araştırmalardan sonra çok sevdiğim arkadaşım Çağla Topçu ile İstinye Park AVM’de bulunan Hillside’da başlamaya karar verdik. Bence spor yapmak için harika bir yer. Açık, kapalı yüzme havuzu, çok çeşitli dersleri (kickboks, pilates, dans, yoga, cycle, zumba, boty barre vb.) ile spor yapmak ve sağlıklı yaşamak için harika bir tercih. İşte spora gitmeye başladıktan sonra Çağla ile İstinye Park’ın en keyifli mekanı olan Big Plate’i keşfettik. Çünkü hemen yan yanalar...

Big Plate, doğal malzemeler kullanılarak tasarlanan terası, restoranın simgesi haline gelmiş duvar resimleri, bambu ve limon ağaçları ile şehrin içinde nefes alabileceğiniz bir kaçamak mekanı...

Her öğün için enfes alternatifler içeren Big Plate menüsünde, kahvaltı seçeneklerinden başlangıçlara, sandviçlerden hafif salatalara, pizzalardan makarnalara, risotto, burger ve ana yemeklere kadar birçok leziz seçenek yer alıyor. Cuma geceleri düzenlenen Latin partileriyle de Latinseverlerin favori mekanı. Akşamüstü lounge müzik eşliğinde barmenin hazırladığı lezzetli kokteyllerle Big Plate, iş çıkışında da keyifli bir sohbet ve buluşma noktası.

Her mevsim yenilenen menünün imza yemekleri arasında Milföye Sarılı Keçi Peynirli Salata, Somon Robespierre ve Big Plate Kebap geliyor. Sürekli gelen Big Plate müdavimlerine farklı seçenekler sunmak için oluşturulmuş Günün Yemekleri menüsü, mevsimin en taze ürünleriyle hazırlanıyor.

Meyhane deyince Asmalı Cavit’in yeri ayrı

İnsanın kökeni Tekirdağ olunca rakının bu bünyedeki yeri de doğal olarak bir başka oluyor. Sözkonusu rakı olunca da en iyi mezeyi, mekanı bulmak için arayış da hiç bitmiyor.

İstanbul’un farklı farklı semtlerinde birçok farklı mekanı gezmiş biri olarak Beyoğlu’nda meyhane deyince Asmalı Cavit’i ilk sıraya koymam gerek. Klasik bir meyhaneden ben bekliyorsanız hepsi Asmalı Cavit’te mevcut. Mezeleri lezzetli, ortamı samimi, fiyatları makul... İki katlı Cavit pasaj kısmıyla beraber kendine has ambiyansı bulunan üç bölümden oluşuyor.

Yolunuz Beyoğlu’na düşerse Asmalımescit’te Asmalı Cavit’e mutlaka uğrayın pişman olmayacaksınız. Ancak çatkapı yaptığınız da yer bulma konusunda sıkıntı olabileceğinden rezervasyon yaptırmayı da unutmayın derim.

Devamını Oku

iNaN pişman olmayacaksın

20 Şubat 2015

GEÇTİĞİMİZ yıl mart ayında kapılarını açan ve önümüzdeki günlerde 1'nci yılını geride bırakmaya hazırlanan NaN Şişhane bu kadar kısa bir sürede İstanbul eğlence ve yeme-içme hayatında kendine önemli bir yer edindi. Şişhane'nin eğlence ve gastronominin en önemli duraklarından biri haline gelmesiyle birlikte eski dilde 'ekmek' anlamına gelen NaN da daha 1 yılı geride bırakmadan ciddi bir müdavim kitlesine de sahip olmayı başardı.

İki cephesinde balkonu bulunan, minimal dekoru, lezzetli yemekleri, enfes kokteylleri ile dikkat çeken NaN'da öğlen gelip günlük mönüden seçimler yapıp, akşam iş çıkışı dostlarınızla bir şeyler yiyip-içip gece de gerek canlı gerekse DJ performanslarıyla eğlencenin dibine vurmak mümkün.

Mekanın en önemli özelliklerinden biri pazartesiden perşembeye 18.00-20.00 saatleri arasında barın üzerinde ücretsiz olarak ikram ettiği birbirinden lezzetli soğuk atıştırmalıklar. Bu aperativo'lar 'tapas bar' tadını NaN Şişhane'de yaşanmasına imkan verirken, başta İtalyan mutfağı olmak üzere dünyanın çeşitli lezzetleri ile birlikte seçkin şaraplar da misafirlerin hizmetine sunuluyor. Yalnız şarap ve kokteyl değil eğer tercihiniz rakı olursa farklı sunumuyla birlikte birbirinden lezzetli mezeler de sizleri bekliyor.

Mekan, dekor, müzik, yemek, içki, hizmet hepsi güzel ancak bütün bunların arkasındaki adamı, NaN Şişhane'nin işletmecisi Mümin Ten'i de unutmamak lazım. Özel partiler için de tercih edilebilecek NaN Şişhane'yi bu kadar kısa bir sürede vazgeçilmez bir yere dönüştürdüğü için onu ve ekibini de ayrıca kutlamak gerek.

PALA DAYI'YA GÜVEN ETİ MERAK ETME SEN

Pala Ocakbaşı'nı bilir misiniz? Bilmiyorsanız çok şey kaybetmişsiniz demektir. Beyoğlu'nda İmam Adnan Sokak’tan aşağıya indikten sonra soldan biraz ilerledikten sonra üstünde bıyık olan tabelayı görüp içeri girmediyseniz daha da çok kaybetmişsinizdir.

Devamını Oku

Dağda Drop Lounge ile sınırsız eğlence

15 Şubat 2015

Kartalkaya ve benzeri kayak merkezlerinde pistler, oteller her sene olduğu gibi bu sene de binlerce kişiyi ağırlamaya devam ediyor. Ana teması kayak olan dağda eğlence ve lezzet adına oteller haricinde başka alternatif de bulmak çok zordur hatta yok diyebiliriz.

Tabii Drop Lounge’ı saymazsak... Erkan Ünal çok yaratıcı bir işletmecidir. Ve bu zamana kadar olan başarılarını tartışmak bile anlamsız olur... Erkan, konukları için her şeyi düşünmüş. Dağı sadece kayak pisti ve otel olmaktan çıkarmış ve cafe, restoran, gece kulübü ve daha fazlasını Drop Lounge ile dönüştürmüş. Aynı zamanda zengin bir şarap kavı da mevcut. Mekanın ortasında kurulmuş camdan şömine ise gerçekten bir harika...

Gün boyu cam kenarındaki masalarda oturup lezzet yolculuğuna çıkarken bir yandan pistleri izleyebilir, bir yandan da beyazın büyüsüne dalıp gidebilirsiniz. Ya da şömine etrafındaki puflarda oturup sıcak sohbetler eşliğinde günün en güzel dakikalarını geçirebilirsiniz. Ben henüz göremedim ama Drop Lounge bu sene ikinci şubesini de Uludağ açmış. Hatta haftasonları canlı DJ performansları ile ‘happy hour’ partilerinde misafirlerine dağ havası ile birlikte eşsiz müzik keyfi yaşatıyormuş...

Ayrıca duyduğum harika bir konu daha var.. Avealı iseniz, Avea Prime’nın size sunduğu birçok ayrıcalıktan da faydalanabilirsiniz. Bu kış Kartalkaya Snowboard Yarış Okulu’nda alacağınız ilk kayak dersi size Avea Prime’ın hediyesi olacak. VIP transfer aracı, VIP transfer araçları ile İstanbul’dan Kartalkaya ve Uludağ’a, Ankara’dan ise Kartalkaya’ya sadece 50 TL. karşılığında konforlu bir şekilde ulaşmak mümkün hale geliyor. Kısacası bu uygulama ile hayatın tadını çıkarabiliyorsunuz...

Aşk, şifa, huzur, lezzet

Kartalkaya Golden Key Chalet, her seferinde beni farklı bir yenilikle karşılıyor. Köroğlu Dağları’nın büyüleyici manzarasına hakim olan otel, bu sezon da Türkiye’deki kış otelleri arasında ilk defa uygulanacak olan snowkite ve snowshoering’i, bal ve bitki özlerinden yapılan kulak mumu bakımını hizmetlerine eklemiş. Her iki yeniliği de mutlaka denemenizi tavsiye ediyorum.

Doğa ve butik otelciliğin en gözde markalarından Kartalkaya Golden Key Chalet, tatil boyunca alanında uzman eğitmenler tarafından Türkiye’deki kış otelleri arasında ilk defa uygulanan snowkite ve yepyeni bir alternatif spor dalı olan snowshoering ile adrenalin tutkunlarına unutulmaz bir tatil imkânı sunmaya devam ediyor. Bence Kartalkaya’ya gitmeyi düşünüyorsanız mutlaka bu oteli tercih edin derim.

Devamını Oku