Üst üste kayıpların yarattığı ortam bizlere dayanışmanın, değer bilmenin ve bu güç günlerde el ele vermenin gereğini bir kez daha hatırlatıyor.

Erdal'ın dünyasında dayanışma ve dostluk her zaman çok önemli bir yer tutmuştur.

Onun cömert yüreği birçok sanatçıya cesaret verme işlevini üstlenmiştir. Sevgili dostum, benim için de en güzel yazıları yazmış olanlar arasındadır.

Yaşar Kemal de onun "Yaralısın" adlı romanına bir önsöz yazmıştı. 1974 tarihli bu yazıdan bazı bölümleri sizlerle paylaşmak istedim.

Erdal Öz'ün bu romanı hapishanede işkence gören bir siyasi mahkûmun öyküsünü anlatır. Bakın Yaşar Kemal "Yaralısın" için neler demiş...

***
"Bu roman direnen adamın destanıdır. Kendi bedeninin güçsüzlüğünü yenen, aşağılanmayı yenen, iğrençliğini yenen, hastalıklarını yenen, gücün bile üstünde bir gücün destanıdır bu roman."

"Nedense bu işkence, bu kötülük, bu direnç romanının üstünden bir umut yeli esiyor. Bunu duyurmak da büyük bir ustalık olsa gerek. Romancılığımızın Erdal Öz'den öğreneceği epeyce şeyi olacak."

"Genellikle bizim yazarlarımızın dili epeyce kekeme, tutuk. Erdal'ın dili öyle değil; işlek, yalın. Anlatacağı şeyin gözüne gözüne gidiyor. Her sözcüğü yerli yerince kullanıyor, hiçbir şeyi savurmuyor…"

"Erdal insan bedeninin hallerini iyi tanıyor. Acıyı, nekaheti, yorgunluğu, çözülmeyi, uyuşmayı, kofluğu, deliliği, makina olmayı, bıkkınlığı... Bir kişideki tekmil beden hallerini... Bedenin duygular üstündeki etkisini romanında çok iyi saptamış."

"Bir de Erdal Öz iyi bir gözlemci. Hapishaneyi, hapishanede birbirine benzeyen Nuri'leri çok güzel anlatıyor. Erdal Öz'de laf yok desem şaşmamalıyız. Gerçekten yok. O, her şeyi küçük ayrıntılarla veriyor."

"Bizim romanımızda ayrıntılar yoktur. Bu yüzden de çok eskiye bağlı bir romandır bizim romanımız. Bizim, hele son yıllardaki romanımız hiç biçim aramıyor. Yeni bir dünya getirmişsek, ister istemez yeni biçimler de getireceğiz. Neden öyleyse bizim romanımız körün değneğini bellediği gibi hep aynı yere vuruyor. Erdal romanında romanımızın bu kötü huyundan da vazgeçmiş. Küçük ayrıntıların romanı, büyük bir havanın romanı oluveriyor. Erdal Öz burada bir sihirbaz."

"Bir şey daha söylemeliyim bu roman için, anlatılan ne kadar gerçekse ya da gerçekten daha gerçek duygusunu veriyorsa, dil de o kadar güzel olur. Gerçeğin dili güzel oluyor. Erdal'ın dibe çökmüş, mayalanmış ustalığı burada."

"İyi romanın yaşamdan daha gerçek olabileceğini, Erdal Öz'ün romanını okuduktan sonra bir daha anladım. Roman, sanat, yaşamdan daha güçlüdür."