Haberin Devamı
Türkan Saylan’ı uğurlayalı bir yıl olmuş.
Onu kaybettiğimiz günlerde hastanedeydim, ağır bir ameliyatın yıkımını atlatmaya, iyileşmeye çabalıyordum.
O hastane yatağında, her yanıma kablolar, hortumlar, sondalar bağlı durumdayken bir şiir yazmıştım.
Büyük insan Türkan Saylan hocanın ölüm yıldönümünde onu bu şiirle bir kez daha anmak istiyorum.
Doğu’da bir köy gördüm
dağların arasında,
öyle mahzun, çaresiz,
kalakalmış.
Çıplak kavakları bile
hüzünlü kalemler gibi
kara saplanmış.
Köyün ortasında bir okul
Ve tezek sobasıyla ısınmaya
çalışan çocuklar.
Bir bıcırık kız,
Yanında bir karamuk oğlan.
Buz gibi elleri
Ama gözleri ahu,
gözleri ceylan.
Adın ne dedim kıza
Dedi: Benim adım Türkan.
Oğlan ekledi: Benimki de Saylan.
Dedim;
Dayan yüreğim dayan.
Madem ki bu çocuklar Türkan
Madem ki bu çocuklar Saylan
Gelecek onlarındır,
gerisi yalan.
Değişir bu düzen
Döner bu devran.
NOT: Son zamanlarda Deniz Baykal’la ilgili bir yazım internette dolaşıp duruyor ve çoğu kişi bunun yeni bir yazı olduğunu sanıyor. O yüzden de bunları niçin daha önce yazmadığımı soruyorlar. Sözü edilen yazının yıllar önce yayınlandığını belirtmek durumundayım. Yeni bir yazı değildir.