Hafta sonunda, TBMM’nin parlamento olduğunu bilmeyen üniversite öğrencisi basında tartışılıp durdu.
Kendisine “Atatürkçü” dediği için ona sahip çıkanlar da oldu, böyle bir soruya cevap veremediği için onu yerden yere vuranlar da.
Öğrenci ise gazete bile okumadığını, daha çok “Survivor” izlediğini söyleyerek savundu kendisini.
Ve bence, milyonlarca öğrencinin sözcüsü gibiydi.
Çünkü Türkiye’de kimsenin bilgi edinmek, kültürlü olmak, öğrenmek, evrensel değerlere ulaşmak gibi bir derdi yok. Okula gitmenin tek bir amacı var, o da diploma.
Ne kadar cahil olursan ol ama bir diploma kap, çünkü iş bulmak için o kâğıda ihtiyacın olacak.
İşte gerçek bundan ibaret.
Sık sık bu memleketteki derin cehaletten yakınıyoruz ama asıl kastettiğimiz, okula gitmeyenler değil. Çünkü onların hiç olmazsa geleneksel kültür değerleri var.
Asıl sorun diplomalı cehalette.
Değerli hocaları tenzih ederek söylüyorum ama genel olarak bu ülkedeki öğretim üyelerinin kültür düzeyini ölçseniz nasıl bir ortalamaya ulaşırsınız acaba?
Türkçeyi doğru dürüst konuşamayan üniversite hocaları, elindeki kâğıdı bile okuyamayan parti liderleri, basit bir gazete yazısını okuyup anlamaktan aciz üniversite öğrencileri... Aynaya baktığımız zaman gördüğümüz tek gerçek bu.
Cehalet küstahlıkla kol kola yürüdüğü için işin bir de saldırganlık boyutu var.
Eliniz değerse, gazetelerin internet sitelerini açın ve yazıların altına yazılan okuyucu yorumlarına bir göz atıverin. Ya da YouTube gibi paylaşım sitelerindeki mesajları okuyun.
Karşınıza çıkacak olan şey kapkara, zifir gibi bir cehalet ve bolca küfür. Ağza alınmayacak sövgülerle dolu sözüm ona yorumlar. Üstelik bu sövgülerde en ufak bir zekâ pırıltısı, bir espri de yok. Sadece analar ve cinsellik çevresinde şekillenen iğrenç, faşist klişeler.
Eğer genç kuşakları yıllar boyu vıcık vıcık bir arabesk magazinle yetiştirir, futboldan başka hiçbir konuyu önemsemeyen bir nihilizmin propagandistliğini yaparsanız, elde edeceğiniz sonuç böyle olur elbette.
Ama bu durumun, çoğunluğu rahatsız ettiğini zannedersek yanılırız. Korkunç cehalete üzülen yine sizlersiniz, bizleriz.
Yoksa herkes durumdan memnun.
Çünkü bu cehaletle yetiştirilen çocuk, içinde yaşadığı sistemi sorgulayamayacak, biraz Allah kitap, biraz da bayrak vatan laflarıyla oyları sağılacak ve ömrü boyunca tüketim toplumuna hizmet eden bir modern köle olarak yaşayacak.
Saçına jöle sürünce, ayağına bir kot geçirince mutlu olacak, tuttuğu takımın attığı golle orgazma ulaşacak, kafası dizilerle, magazinle hoşafa çevrilecek ideal yurttaş formülü.
Sistemin istediği modern köle tipi böyle. Bir ömür boyu üç kuruşa çalıştırılacak, iktidar partilerini ve uluslararası şirketleri semirtecek, kendisi de salaklar için yaratılmış bir sahte cennette mutlu olduğunu düşünerek AVM’lere koşup duracak. Sonunda posasını çıkarıp atacaklar onu bir kenara.
Eskiden köleler hiç olmazsa ayaklarına geçirilen prangaların farkındalardı, şimdikiler zincirlerini bile göremiyor.
Durumun vahametini anlatan bir örnekle bitireyim yazıyı: Son günlerde ekranlarda Adolf Hitler’in “erkek adam şampuanı” için kullanıldığı reklam filmini gördünüz mü? Hitler ağzından köpükler saçarak ve Türkçe haykırarak ekranlarımızda.
Vatana, millete hayırlı, uğurlu olsun. Bugünleri de görecekmişiz.