Bakü’yü bırakırsan, kendini bırakırsın!

Haberin Devamı

Sevgili dostlar, Türkiye’de Türkleri ve Türkiye tarihini savunmanın çok zor olduğu günlerden geçiyoruz. Sözde aydınlar, o kadar etkili bir hale geldi ki; “tarih karar versin ne olduğuna” demek bile “afaroz edilmek” için yeterli...

Böyle bir ortamda size cesur, bilgi ve belgelerle desteklenmiş bir çıkıştan, üç yıl boyunca TRT Bakü Temsilciliği de yapmış olan Dr. Mustafa Görüryılmaz’ın çok iyi araştırılmış detaylardan oluşan “Türk Kafkas İslam Ordusu ve Ermeniler (1918)” isimli kitabından bahsetmek istiyorum...

Görüryılmaz, arşivlerden çıkardığı gerçek belgeleri kullanılmış ve aynı isimli belgesel daha önce Bakü’de ödül almış... Umarım Türkiye’de de “bu araştırma” hakkettiği değeri bulur ve “olaya Avrupa’nın enerji arz güvenliği açısından” bakarak, “Özür dileyelim, biz her şeyi yaptık” algılaması içinde olan sözde aydınlarımıza, “belgeler” ile bir ders olur...

Sevgili dostlar, kitap uzun ve detaylı... Okumadan “yaşananlar ve belgelerin ortaya koyduğu ürperti” anlaşılamaz... Böyle olmasına rağmen sizlere önemli bulduğum yerlerden kısa alıntılar sunmak, bütünün havasını aktaramasam bile “bir parçasını” tattırmak istiyorum...

İşte bağımsız alıntılar...

“...Rusya Komiserler Heyeti Başkanı Lenin ile Milletler Komiseri Stalin tarafından, Şaumyan’a Güney Kafkaslar ve Doğu Anadolu’nun geleceğine ilişkin çalışmalarda bulunma yetkisi verildi. Bu kararnameye göre, Şaumyan’a verilen başlıca görev, Rus ordusunun işgali altında bulunan Doğu Anadolu topraklarında da Sovyet Rusya’nın himayesinde bir “Ermenistan Devleti” kurmaktı...”

“...Azerbaycan Atatürk Merkezi Başkanı Prof. Dr. Nizami Caferov gelişmeleri şöyle özetlemişti: “Azerbaycan’ın o tarihlerde Türk ordusunun yardımına büyük ihtiyacı bulunuyordu. Azerbaycan’ı savunacak başka bir gücü tasavvur etmek mümkün değildi. Şunu da nazara almak gerekir ki Azerbaycan büyük baskılarla karşı karşıya kalmış, her taraftan muhasara altına alınmıştı. Bir taraftan tamamıyla vahşileşmiş, şahsiyetini kaybetmiş Rus Bolşevik Kızıl Ordusu, öbür taraftan yeni emperyalist emeller giderek Kafkaslar’a gelen İngiliz askerleri, başka bir taraftan ayrı iddialarla bölgede Ermeni devleti kurmak için harekete geçen Ermeniler, Azerbaycan üzerinde hesaplar yapıyorlardı...”

“...Bolşevikler ve Ermeniler, Abşeron yarımadasındaki zengin petrol yataklarını tamamen ele geçirmek için Türkler’i bölgeden uzaklaştırmak istiyorlardı. Türkiye ve Avrupa cephesinden Kafkaslar’a dönen Ermeni asıllı Rus askerlerini de Bakü’de topluyorlardı. Petrol yataklarına sahip olmanın yanı sıra, Şaumyan’ın bir başka düşüncesi de Hazar Denizi ile Karadeniz ve Akdeniz’e kıyısı olan Büyük Ermenistan tasavvurunu hayata geçirebilmekti...”

“...Azerbaycan’ın yetiştirdiği önemli aydınlardan Nesiman Yakuplu, 1918 tarihinde Bakü’ye hakim olan Bolşevikler ve onların yönetimlerinin düşüncelerini şu sözlerle dile getiriyor: “Kızıl Şef Şaumyan, Bakü ve çevresinde yapılan katliamdan sonra Lenin’e gönderdiği telgraflarda, Bakü’nün Türkler’den tamamen temizlendiğini ve bir daha şehre girmelerinin önlendiğini belirtmişti. Bu haberleşmeler de gösteriyor ki Bolşevik Rus ve Ermeniler, Bakü petrollerini ele geçirebilmek için bölgede yaşayan Türkler’in yok edilmesi gerektiğine inanmışlardı... Türkler’e karşı yapılan katliamı, sosyalist devrime karşı çıkan bazı gruplarla yapılan kanlı çatışma olarak görüyorlardı. Bu tamamen yanlış ve gerçeklerle ilgisi bulunmayan bir göz boyamadan ibaretti..

“...Bugünkü Ermenistan topraklarında ise Türkler’e yönelik büyük bir katliam başlıyordu. Gökçe Göl çevresi ile Erivan, Şuşa ve Zengezur’da yaşayan Türkler savunmasız bir durumdaydılar. Ermeni çeteleri, bu bölgelerdeki Türk köylerinden iki yüz yirmi kadarını kısa sürede haritadan sildi ve halkın tamamını katletti... Ermeni çetelerin Erivan çevresinde binlerce Türk’ü öldürdüğü de bilim çevreleri tarafından ifade edilmektedir. Bu katliam karşısında yaklaşık 350 bin Türk, evini ve yuvasını terk ederek, canını zor kurtarmıştı. Ermeni katliamı Karabağ bölgesinde de sürmüş, ancak Gence ve çevresindeki kasaba ve köylerde Türkler çoğunlukta olduğu için Ermeni saldırılarını püskürtmeyi başarmışlardı...”

Sevgili dostlar, kitapta “korkunç” detaylar, Rus-Azeri-Türk-Ermeni belgelerine dayanılarak anlatılmış... “Her şeyi Türkler yaptı” diyen “sözde aydınlarımıza” karşı tez olması amacıyla, önemli gördüğüm yerleri tamamen “objektif” olarak sizlere aktardım...

Olaya “subjektif” ve “taraflı” bakanlar değil, belgeler ve tarih konuşsun! Son olarak da “Türkler’in katliam yaptığına inanan hatta inanmakla kalmayıp özür kampanyası başlatan sözde aydınlara da” bir tavsiyem var; bu çalışmayı mutlaka inceleyin! Sonra vicdanınız rahatsa devam edin!

DİĞER YENİ YAZILAR