Rock için yaşlı, ölmek içinse genç

Haberin Devamı

Biz bir rock grubuyuz. Bu satırları konser için Eskişehir’e götüren araçta yazıyorum. Hayal Kahvesi “süksemizden” sonra ilk deplasmanımızı, doğduğum şehirde yaşayacağız.

Grup müziği yaptığımız belli olsun diye “Tuna Kiremitçi Band” adını aldık (“Tuna Fish” diye bir alternatif vardı ama basçımız Fırat Çavaş bunun bar grubu isimlerine benzediğini söyledi).

Repertuarımızda eski grubum Kumdan Kaleler zamanından şarkılar, yeni besteler ve solo albümdeki parçaların rock makamına uyarlanmış halleri var (grup arkadaşlarım şarkıların albüm versiyonunu fazla sakin bulup elden geçirdiler).

Haliyle, biraz sert çalıyoruz. Yani Megadeth hayranıysanız bir şey diyemem ama örneğin Cake ya da Ben Harper seviyorsanız biz de size iyi zaman geçirtebiliriz.

***


Ben bunları yazarken klavyeci Serkan Baysal kestiriyor, davulcu Fırat Akın’sa gazete okuyor. Rock grubunun en iyi tarafı: Kendinizi genç hissediyorsunuz (bunu en iyi sen anlarsın Mansur).

Yirmi yıl önceki bir hafta sonunda, dışarıda kar yağarken, büyük sınıflardaki ağabeylerinden rica minnet aldığı anahtarla müzik odasına giren ve sıla hasretiyle beste yapmaya çalışan o daimi yatılı çocuk her provamızda aklıma geliyor.

Babama müzisyen olmak istediğimi söylediğimde bana “bırak bu işleri, git odana dersini çalış” diyen sesiyse hâlâ kulaklarımda...

Yavaş yavaş yaklaşıyoruz Eskişehir’e... Kulağımda Jethro Tull’ın bana mesaj vermeye çalışan şarkısı: “Ölmek için genç ama rock için yaşlı...”

***


Biz 12 Eylül sonrası çocukları için Rock grubu kurmanın anlamı ayrı: Önceki kuşaklar gibi örgütlenmeyi bilen, hayata müdahale edebilen çocuklar değiliz. Seksenli yılların TRT spikerleri “örgüt” sözcüğünü öyle bir vurguyla söylerdi ki biz onu geceleri ortaya çıkan bir tür canavar sanırdık.

Bu yüzden kolektif çalışmanın ve hayata tepki göstermenin en mantıklı yolu rock yapmaktı. Müziklerin en tepkiseli...

O yıllardaki grup patlamasının asıl nedeni budur. Sonra en yetenekli olanlar yola devam edip Teoman, Şebnem ya da Hayko oldular. Ayrıca bugün işinde gücünde takılan, saçı biraz döküp göbeği hafif salmış pek çok akranımın mazisinde vardır bir rock grubu deneyimi...

Rock için yaşlı olsam da Stratocaster gitarımı kutusundan çıkarıp yollara düştüm işte. Çünkü bundan on yıl sonra oğlumun beni dinlemeye gelip “Allah aşkına bırak bu işleri, git eve kitabını yaz” diyeceği günü hayal ediyorum. Söylesenize, bir baba daha ne ister?

DİĞER YENİ YAZILAR