İnce Memed’in babasıydı...

Bütün hafta düşündük onu... Anı defterlerine yazılar yazdık. Kitaplığımızdaki romanlara yeniden dokunduk, onları yeniden açtık. İnce Memed’e, Sarı Sıcak’a, Yer Demir Gök Bakır’a, Çakırcalı Efe’ye bir daha baktık.

Yaşar Kemal konuştuk bu hafta. Edebiyat yapmadan edebiyatı yapan adam olarak geçti edebiyat tarihine.

Onu adı gibi yaşar yapan en önemli özelliği, tüm eserlerine sinmiş halk kokusudur. Halkın yaşayışını, bilgisini, görgüsünü, tercihini, görüşünü ve en önemlisi de dilini olduğu gibi taşımıştır kahramanlarına. Onun romanlarını okurken Güney Anadolu’yu, Çukurova’yı gezersiniz. Oradakilerle oturur, bir köy kahvesinde tütün içer, kahvenin tadına varır, onlarla aynı acıları çeker, aynı düğünlere katılır, eşkıya olur onlarla dağa çıkarsınız.

İçindeki çocuk yaşıyordu

Edebiyat dünyamızda toplumcu gerçekçi bakış açısının en önde gelen isimlerindendir Yaşar Kemal. Anadolu’nun eşkıyalık kültürünün ve bu kültürün sert köşelerinin toplum üzerindeki etkisini, o yörenin doğasıyla memleketin tamamını, geleneksel ile çağdaş olanı, gerçek ile hayali bir arada vermeyi başarmış nadir kalemlerdendir. Orhan Pamuk, Yaşar Kemal için düşündüklerini aktarırken şöyle demiş: “Özel bir insandı, tüm zorluklara rağmen içindeki çocuğun ölmesine izin vermezdi. Kitaplarında bahsettiği umut, kitabi değil gerçekti.”

Haberin Devamı

Onun eserlerini gerçek yapan, eserlerinin sayısız dile çevrilemsini sağlayan işte tam da bu özelliğiydi bence.

Yaşar Kemal, kendi nasılsa kahramanları da öyleydi. Anadolu çocuğu, sahici, temiz, zeki ve umut dolu...

İnce Memed gibi... Bu sebeple ona İnce Memed’i yaratan adam olduğu için babası diyebiliriz.

Haklının yanında olmayı seçmeleri, zorluklardan geçmeleri ama ne olursa olsun umutlarını hiç kaybetmemeleriyle benzerler baba oğul...

Yaşar Kemal’in özgün kalemi, anlatımına kattığı şiirsel havadır.

İnce Memed babasına kavuştu sonunda, babası da oğluna...

DİĞER YENİ YAZILAR