Kur'an herkesi kucaklayan bir rahmettir

Yazıma Tevfık Fikret'in bir beyitiyle başlamak uygun düşer: "Kendi cevvim kendi eflâkimde kendim tâiriml Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir şâirim"

Haberin Devamı

Yazıma Tevfık Fikret'in bir beyitiyle başlamak uygun düşer: "Kendi cevvim kendi eflâkimde kendim tâiriml Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir şâirim"

Şairimiz bu beytinde, "Kendi havaalanımda, kendi uzayımda özgürce uçmaktayım. Düşüncesi özgür, bilgisi özgür, vicdanı özgür bir şairim" diyor. Okurlarımdan pek çok e-mail, faks ve mektup alıyorum. Bunların yüzde 99 nispetindeki çoğunluğu yazılanından aydınlandıklarını, ışık aldıklarını yazıyor, bize moral veriyorlar. Onlara teşekkür ederim. Ama nadir de olsa bizi eleştirenler de çıkıyor. Bunları da doğal karşılıyorum.

Bizim tek amacımız vardır: Ömrüm boyunca edindiğim Kur'ân irfanını, ışığını bu millete yansıtabilmek. Bu milletin, güzel Kur'ân öğretilerini bilmesi gerekir. Yeter artık! Kur'ân çarpıtıldı, belli bir zümrenin tekelindeymiş gibi gösterildi. Bu yanlış anlatımlar yüzünden birçok aydın dinden ürker oldu. Oysa Kur'ân, herkesi kucaklayan bir rahmettir, ışıktır. Asla öcü değildir ve kimsenin tekelinde de değildir.

Her şey ondan gelir
Müslüman, Cenab-ı Hakk'a teslim olmuş, O'nun takdirine inanmış, O'nun yaptıklarına gönülden razı olmuş insandır, kâinatta Allah'ın iradesi dışında bir yaprağın kıpırdamayacağını, izni olmadan hiçbir şeyin vuku bulmayacağını bilir. Cenâb-ı Mevlâ, ne dilerse o olur.

Allah, bir insana hayır diledi mi, dünya toplansa o hayrı o kişinin elinden alamaz. Allah bir insana bir şeyi vermek istemeyince de dünya toplansa Allah'ın vermediğini ona veremez. İşte bu inanca sahip insan, hayrı da, şerri de yaratanın Allah olduğunu, her şeyin O'ndan geldiğini bilir. Her iyiliği Allah'tan bilip O'na hamdeder. Her kötülükten O'na sığınır.

"Hallâk-ı rahim Oldur,
Razzâk-ı kerîm Oldur,
Fa'âl-i hakim Oldur,
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler"

Mümin, yaptığı işlerin, Allah'ın rızasına uygun düşmesine çalışır. Bütün arzusu ve ümidi, yalnız O'nun rızasıdır. Şunun bunun beğenisini değil, Allah'ın beğenisini bekler. İnsanları memnun etme uğruna Allah'ı gücendirmez. Çünkü Allah'ın güceneceği bir işte insanlardan bazılarını memnun etmek adaletsizliktir, rüşvettir, iltimastır, hakkın, asıl sahiplerinden alınıp haksız olanlara verilmesidir. Resul-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz, yapacağımız işlerde insanları memnun ederken yüce Haliki gücendirmemeyi öğütlemiştir.

Yarın: Dini, çıkara ve siyasete alet etmek bedbahtlıktır.

DİĞER YENİ YAZILAR