O çocuklar yarın büyüyüp ‘militan olacak’ diye öldürüldüler!..

Babasını ve tüm ailesini öldürmeye geldiklerinde 12 yaşındaki Matilda aşağıdaki marketten süt alıyordu...

Annesinin, babasının, kardeşinin teker teker öldürüldüğü katliamdan habersiz, sütü alıp evinin bulunduğu kata çıktığında “katil tipli adamların“ evin önünde olduğunu ve içerden silah sesleri geldiğini fark ediyordu...

Ani bir önseziyle “kirli adamların ailesini öldürmekte“ olduğunu anlıyor ve katliamdan canını kurtarabilmek için, korku içinde ‘o evde yaşamıyor, başka bir dairede ikamet ediyormuşcasına’, katta yer alan diğer daireye

yöneliyordu... O dairenin kapısını

çalarak, yandaki dairede oturuyormuş izlenimi vermeye çalışıyordu...

Katiller o sırada küçük kızı izliyorlardı...

Çaldığı kapı açılacak mı diye tetikte bekleyerek...

Sonradan dünyanın en ünlü aktristleri arasında yer alan Oscar’lı Natalie Portman‘ın 12 yaşında çevirdiği ilk filmindeki karakterdi Matilda...

***

Kapısını çaldığı “profesyonel tetikçi, iyi kalpli Leon (Jean Reno)”, kapı komşusundaki katliamı izliyor, kapı deliğinden, küçük kızın kendi dairesine yöneldiğini görüyordu...

Haberin Devamı

Matilda kapıyı çaldıktan sonra birkaç saniye boyunca beklemeye başlıyordu...

Ölüm arkasında duruyordu 12 yaşındaki kız çocuğunun...

Ölümün bir çocuğun ensesinde en korkutucu efektleriyle durduğu andı...

Jean Reno kapıyı açmasa, babasını öldürmeye gelen ve tüm aileyi katleden katiller, onun yan dairede oturmadığını anlayacak ve aynı evin kızı olduğunu fark edeceklerdi...

Leon kapıyı açmazsa, süt taşıyan küçük kız oracıkta infaz edilecekti...

Kapı deliğinden bakan Leon’un gözleri önünde...

***

Katiller, arkalarında iz bırakmak istemiyorlardı...

Görgü tanığı olmasını kabul etmiyorlardı...

Gözleri önünde katlettikleri bir ailenin, geride kalan kız çocuğunun, ölmeyerek bu ibret dersiyle büyümesini arzu etmiyorlardı...

Onun için gözlerini kırpmadan ailenin son ferdini öldüreceklerdi...

Eğer o olduğunu anlarlarsa...

O birkaç saniyede Leon (Jean

Reno) kapıyı açıp açmamakta kararsız kalacaktı...

***

Kendi profesyonelliğinde adam öldürürken, başka işlere ve cinayetlere bulaşmamayı öğrenmişti...

Haberin Devamı

Başkalarının işlerine karışmanın “hayatına mal olacağını, başına belalar alacağını” bilecek kadar işinin ehli bir profesyoneldi...

O birkaç saniye içinde bunları aklından geçiriyordu...

***

Profesyonel bir kiralık katil olmasına rağmen, kalbi bir çocuk kadar saf ve nahifti Leon’un...

Hayatında hiç kimsesi yoktu ve olmamıştı...

Kapıyı açmazsa öleceği aşikar olan küçük kız, hayatında ulaşabileceği tek muhtemel “sevgi“ potansiyeliydi...

Karar vermekte zorlanmasının nedeni oydu...

Sonunda kapıyı açmaya karar verecekti...

Sevgiyi kapısından içeri alacak ve “bir çocuğun elinden gelen muhteşem sevgi hayatının en değerli armağanı“ olacaktı...

Leon kendi ölümü pahasına hayatındaki tek varlığı olan saksı içindeki çiçeğinin yanıbaşına; elinde süt şişesiyle kapıda bekleyen Matilda’yı koyacaktı...

***

9-12 yaşındaki dört Filistin’li çocuk dün oyun oynadıkları plaj bombalanırken kaçmaya başladılar...

Bombalardan kaçıyorlardı...

Olayı otel terasından izleyen İngiliz gazeteciler; çocuklar kaçarken, ikinci bir bombalamayla öldürüldüklerini söylediler...

Haberin Devamı

-”Onların çocuk olduğu belliydi... Buna rağmen öldürüldüler...” dediler...

Matilda’dan biliyordum; söyledikleri doğruydu...

Filistin’li çocuklar “arkada olayın tanığı çocuklar kalmasın“ diye öldürülmüşlerdi...

Bombayı atan pilot ve komutanı, “9-12 yaşındaki çocukların üç beş yıl sonra yaşadıkları ibret görüntülerinin etkisiyle, kendileriyle savaşan birer militan olacağını“ görmüşlerdi...

-”Yanlışlıkla oldu...” diye açıklama yapmaları, doğru değildi...

O çocukları bu katliamları görüp, üç beş yıl içinde kendilerine karşı savaşan bir militan olacağı düşünülerek öldürüyorlardı...

***

Matilda’yı da öyle öldürmek istemişlerdi...

Onu da canlı tanık kalmasın, yarın başımıza bir bela gelmesin diye ortadan kaldırmak istemişlerdi...

Cinayet işleyenlerin “çocuk

tanıkları öldürmekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceklerini Matilda’yı

öldürmek istemelerinden” biliyorum... Çocuklara yönelik değil

diyorlar “savaş...”

Hayır çocuklara yönelik...

Çocukların bir gün büyüyüp, o savaşın içinde, kendilerine karşı silah doğrultacaklarını biliyorlar ve onun için çocukları da savaşın içine katıyorlar...

Haberin Devamı

***

Matilda Leon’un kapıyı açmasıyla hayatını kurtarabiliyordu...

Leon ise bu davranışının bedelini kendi hayatını kaybederek ödeyecekti...

Değil mi Matilda?..

SHOW HABER-ATEŞ HATTI EKOLÜNE İADE-İ İTİBAR...

Ramazan Kurnaz arıyor dün akşam saatlerinde beni...

-”Abi haber sitelerinden duymanı istemedim... Show Haber’in başına geçmem istendi... Seni haberdar etmek istedim...” diyor...

Ramazan ve onun gibi SHow Haber ekolünü yaratmış televizyoncular ne kadar farkındalar bilmiyorum; ancak ‘onlar Türkiye’de televizyonculuk tarihinin en büyük sihirbazlığını yapıp, en büyük başarılara imza atıp, en fazla hakkı yenen televizyoncular’dır...

***

Türkiye’deki televizyonculuk tarihine, en çarpıcı tartışmaları, canlı yayında rüşvet skandallarını, inanılmaz haberleri, başarılamayacak gazetecilik başarılarını getiren bir ekip Ateş Hattı-Show Haber ekolü...

Bugün Star TV Genel Yayın Yönetmenliği’ni, A Haber’in idaresini, Show Haber’i, TGRT Haber’i, Artı 1 Haber’i; ATV programlarını ve daha nicelerini onlar yönetiyorlar...

Türk televizyonlarına onlar damgalarını vuruyorlar...

***

Onlara zamanında Türkiye’deki televizyonculuk tarihinin mesleki en büyük haksızlığı

yapıldı...

Yedi yıl boyunca 30 ortalama izlenme

payıyla birinci yaptıkları haber bülteni itibarsızlaştırılmaya, siyasi kavgalara meze

yapılmaya çalışıldı...

***

Onların çok gerisinde kalan televizyonculuk ekolleri ön plana çıkartılmaya çalışılırken, bu alanda rakipsiz olan televizyon sihirbazları “yok farz edilmeye çalışıldılar...”

Şimdi bir kez daha inanılmazı başararak

geldikleri yeni görevlerinde onlardan bir şeyi yapmalarını bekliyorum...

“Geldikleri ekolün medar-ı iftiharı olarak, o ekolün bayrağını en yükseğe diksinler...”

O ekol Türkiye’deki televizyonculuk tarihinin en pırıltılı ekolüdür...

Ekolleriyle gurur duysunlar...

Ekolleri onlarla gurur duyuyor...

Bu meslekte çok duayen bir ustanın onlardan birine söylediği gibi;

-”Bu ekolden gelenlerin bakışları bir başka oluyor... Gözleri bir başka türlü bakıyor...”

Bu sözleri hiç unutmasınlar...

DİĞER YENİ YAZILAR