DERBİ gibi bir derbi izledik. Hani ortaya karışık derler ya her şey vardı maçta. Kırmızı kartlar, penaltılar, sinir harpleri... Hem futbol hem de mücadele en üst düzeydeydi. Her 2 takım futbolcuları da her şeylerini ortaya koyarak kazanmak için ellerinden geleni yaptılar.

F.BAHÇE maçın başında kendi saha ve seyircisi önünde oynaması nedeniyle daha çok hücumda göründü. Beşiktaş ise sadece karşılıyordu. Beşiktaş’ın iyi oynadığı maçlarda oynanan futbola bakın. Ön plana hep orta sahasıyla çıkmıştır. Dün Oğuzhan’ın biraz gayreti dışında, özellikle Talisca ve Atiba kendilerinden beklenmedik şekilde düşük bir performans gösterdi. Şenol Güneş oyuncu değişikliklerinde çok geç kaldı. Atiba veya Talisca ikilisinden birini çıkarıp kesinlikle Tolgay’ı oyuna almalıydı. Beşiktaş orta sahası maç sonuna kadar bir türlü istenen performansı gösteremedi. 2. yarıda daha atak, daha çok oyuncuyla golü arayan bir role büründü siyah-beyazlılar. Pozisyon da buldular ama gole çeviremediler.

HAKEM İYİ YÖNETTİ

CANER beklenenden çok uzak bir performans sergiledi. Ne hareketli ne de duran toplarda bir tek olumlu ortası yoktu. F.Bahçe ise bu maça çok iyi hazırlanmış. İstekli ve arzuluydular. Janssen’i çok başarılı buldum.

ALİ Palabıyık’a gelince... Böylesine temposu ve tansiyonu yüksek bir maçı iyi yönetti. Yanlış veya doğru gördüklerini çaldı. Ve verdiği çoğu karar doğruydu. Ama yine bana göre Cenk’e yapılan penaltıyı es geçti.

BEŞİKTAŞLI mutlu, Beşiktaşlı coşkulu! Nasıl olmasın... Çarşamba Şampiyonlar Ligi’nde güzel futbol ve güzel golleri ile dün de aynı plak! Güzel futbol, şahane goller. Beşiktaşlı futbolcular taraftarlarını mutlu etmeyi biliyor. Dün de hak edenin kazandığı maçtan 3 puanla ayrıldı. Peki goller nasıldı? Hani şöyle derler ya... “Yeme de yanında yat!”

CENK’İN varsa koy sepete. Yine çok güzel bir gol attı. Ama ben bu golün yüzde ellisini hatta yüzde 60’ını inanılmaz orta yapan Caner’e veriyorum.Adam orta değil mermi atıyor sanki. Quaresma adeta Konyasporlu futbolcuların içinden geçip tavana çaktı. Peki dün Oğuzhan yoktu, aradık mı? Başkalarını bilmem ama ben aradım. Messi de olsa Oğuzhan Beşiktaş’a bir başka yakışıyor.

MEDEL stoperde oynadı, nasıldı? Hatasız! Peki çok adamla hücum eden, bir takıma karşı oynasa ne

yapar? Onu da oynadığı zaman görürüz. Tolgay görevini yaptı, daha iyisini yapabilir mi? Evet yapabilir.

Çünkü Tolgay, çok daha iyi performans gösterecek kaliteli bir oyuncu.

TAKTİK DEĞİŞİKLİK DEĞİLDİ

ŞENOL Güneş’in değişiklikleri (Cenk ve Quaresma) bence taktiksel değil, mükemmel oynayan

oyuncularını alkışlatmaktı. İyi de yaptı. Konyaspor elinden geldiğince iyi mücadele etti. Zaman zaman başa baş mücadele etti. Ama burada da Beşiktaş’ın kaliteli oyuncuları siyah-beyazlıları neticeye götürdü. Eğer Konyaspor daha fazla gol yemediyse bunu inanılmaz oynayan Ali Turan’a borçlu.

BEŞİKTAŞ, 20 dakikasını 10 kişi oynadığı maçı kazanmasını bildi. Çok mu iyi oynadı? Hayır! Çok mu kötüydü? Hayır! Peki nasıl kazandı? Usta oyuncusu Oğuzhan’ın müthiş pasıyla. Oğuzhan da gerçek performansında değildi. Bir de penaltı kaçırdı. Hayretler ettim! O vuruş Oğuzhan’ın penaltı vuruşu değil! Ama dedim ya usta futbolcu. Penaltıyı kaçırır ama öyle bir pas atar ki maçı kazandırır.

HER Avrupa maçı öncesinde derler ki; “Aklı Şampiyonlar Ligi maçındaydı” katılmıyorum! Futbolcuların aklı kesinlikle ama kesinlikle Porto maçında değildi. Ama Güneş’in aklı Porto’daydı. Eğer Devler Ligi maçı olmasaydı ismim gibi biliyorum Şenol Güneş maça Quaresma ve Cenk’siz çıkmazdı. Lens ve Negredo gerçek performanslarında değildi. Ne zaman olurlar bilmiyorum.

CANER BENİ KRAL YAPARDIN!

BEŞİKTAŞ’IN en iyi oyuncuları Caner ve Babel’di. Ah Caner ah! Keşke benim zamanımda oynasaydın veya ben şimdi oynasaydım! Kesin gol kralı olurdum. Avrupa’nın en iyi orta yapan 5 ismi arasında.

Beşiktaş 3 puanında Ozzie’nin gol pası kadar son dakikalarda Mitrovic’in kademeye girmesi ve Fabri’nin kurtarışının da payı var.

Karabük dün iyi mücadele etti, Dany de en iyisiydi.

HOCAM! Penaltı pozisyonu kör gözüne parmak gibiydi. Neden geç çaldın?

VE F.Bahçe üçüncü haftada 3 puanla tanıştı. Peki futbol olarak ne verdi? Ben bir futbolsever olarak dün kazanmasına rağmen F.Bahçe’nin oynadığı futboldan hiç tat almadım. Aklı başında, gözü kara, fanatik olmayan herkes zannediyorum ki benimle aynı fikirdedir... Özellikle rakip G.Birliği 10 kişi kaldıktan sonra skoru daha artırmaları gerekiyordu. İkinci yarıda oyuna giren İsmail Köybaşı ve Aatıf da Allah’ı var bu pozisyonları hazırladılar. Ama gelen bu paslar ve ortalar gole dönüşmedi.

ORTA saha bir takımın kalbidir. Dün F.Bahçe’de Mehmet Topal ve Ozan vardı. Koşmalarına, mücadelelerine sözüm yok! Peki bu futbolcular üretken ve yaratıcı mı? Hayır... Koyun ikisini bir terazinin kefesine. Diğer tarafa da 37 yaşındaki Emre Belözoğlu’nu koyun. Emre’nin kefesi tak diye yere vurur!

OZAN, “golü attım ya daha ne yapayım” demesin. Bu gol, özgüven getirmiştir. Ama Ozan çok daha iyi oynamalı. Çünkü Ozan çok daha iyi oynayabilecek yetenekte ve kabiliyette.

TUHAF PENALTI

F.BAHÇE acilen bir santrfor bulmalı. Anlaşılan o ki Van Persie’den hayır gelecek gibi değil. Dün Soldado’yu izledim; o da F.Bahçe’yi gollerle buluşturacak görüntü vermedi. İnanıyorum ki bütün F.Bahçeliler dün Valbuena’nın top ayağına gelsin de hareket görelim, futbol izleyelim diye dua etmiştir. Gerçekten de öyle. F.Bahçe kazandı ama, F.Bahçe gibi bir takım kazanırken tat da vermeli.

G.BİRLİĞİ 10 kişi kalmasa belki daha iyi işler yapabilirlerdi. Ama 10 kişi kalmaları Ümit Hoca’nın da elini kolunu bağladı. 9 kişi kalınca zaten gardı da iyice düştü. G.Birliği’nin kazandığı penaltı bana tuhaf geldi.

GEÇEN haftaya oranla daha iyi bir performans gösteren Beşiktaş’a bu oyun 3 puan getirmedi ve çoğunlukla takıldığı Kasımpşa’ya bir kez daha takıldı. Aslında Beşiktaş maça çok tempolu başladı, çok oyuncuyla hücum etti ve golü de Babal’in ayağından buldu. Ama ben bu golde atana değil, attıran Cenk’e bakarım. Mükemmel bir asist yaptı. Cenk dün oynadığı futbolla gol atamamasına rağmen takım en çalışkanlarındandı.

BAŞKA iyi oyuncu sayabilir misin derseniz Atiba’yı hiç aratmayan Tolgay’ı ve en başta da Caner’i söylerim. Caner sadece sol bek değil, sol bekten çok sol açık gibi oynadı.

O GOLÜ TOLGA YESEYDİ

BEŞİKTAŞ’IN iki kanadında kim vardı? Biri Babel, diğeri Quaresma... Nasıllardı? Vallahi ben hiç sahada göremedim. Beşiktaş adeta kanatsız oynadı. Ki böylesine yetenekli futbolcuların daha iyi performans sergilemeleri gerekir. Bence bu iki oyuncunun daha önce çıkarılması gerekirdi.

BEŞİKTAŞ’IN yeni oyuncuları Medel, Lens ve Negredo iiçin iyi veya kötü demem mümkün değil. Zaten 10-15 dakika oynadılar. Fabri’nin yediği ilk gole diyecek bir şey yok. Golün sahibi Neumayr’ı alkışlamak lazım. Fabri’nin yediği ikinci gol için ise ‘Bu da yenir mi’ demem gerekiyor. Ve aklıma şu da geliyor. Böyle bir golü Tolga yese ne olurdu?..

GEÇEN sezonun şampiyonu Beşiktaş, yeni sezona da galibiyetle başladı. Ama şunu net söyleyebilirim ki futbol olarak hiç tat vermedi. 1. dakikadan bitiş düdüğüne kadar adeta izleyenleri uyuttu. Ki biz Beşiktaş’ın mağlup olduğu maçlarda bile bu kadar temposuz, pozisyonsuz oynadığını az gördük.

DİKKAT PEPE

BEŞİKTAŞ’TA futbolu güzelleştiren, iyi futbola neden olan çok ayak var. Sayalım.. Quaresma, Babel, Talisca ve özellikle futbolculuğuna hayran olduğum, çok beğendiğim Oğuzhan. Peki bu futbolcular için dün gece ‘vasatı aştılar?’ diyebilir miyiz? Buna kimsenin ‘Evet’ diyebileceğine inanmıyorum.

CANER, eski Caner değil. Ama eski Caner olma yolunda hızla ilerliyor. Ölümcül ortaları rakip defansın ve kalecinin adeta kabusu. Zaten gol de Caner’in süper ortasından geldi. Caner klasik ortalarından birini yaptı, Pepe de klasik gollerinden birini attı. Yalnız Pepe kendisine olan aşırı güveninden zaman zaman çok kritik hatalar yapıyor. Dikkat.

SON olarak.. Antalya’yı gol yollarında çok etkisiz gördüm. Cüneyt Çakır’ın penaltı kararını çok ağır

buldum. Ayrıca dün bir gerçek daha görüldü ki taraftarsız maçın hiç tadı tuzu olmuyor.

ÖNCELİKLE her iki takım futbolcularını canı gönülden kutluyorum. Daha sezon başı, hava sıcak, nem tavan yapmış ama iki takım futbolcularının da bunlar hiç umrunda değil. Çok kaliteli futbol değil ama mükemmel bir mücadele izledik. Konyaspor daha çok mücadele ederek, daha çok koşarak daha disiplinli oynayarak daha organize olarak bu maçı hak etti...

PEPE FAYDALI OLUR

İLK 10-15 dakikada Konyaspor orta sahada fazla adam ile zaman zaman da faullerle Beşiktaş’ı durdurmasını bildi. Beşiktaş nasıldı? Beşiktaş’ın geçen sezon oynadığı maçlara bir bakın. Çoğunlukla orta sahadaki oyuncuların yüksek performansı ile kazanılmıştır.

DÜN nasıldı peki Tolgay, Oğuzhan ve Atiba? Performanslarının altındaydı. Onlar iyi olmayınca forvet de yeterli değildi. Cenk’in dönerek şutu klas golcülerin vuruşuydu ama bu golde en az Cenk’in payı kadar Caner’in de katkısı var. Pepe penaltıya rağmen çok faydalı olacağını gösterdi. Fırat Aydınus da bir kaç faul dışında son derece başarılıydı.

ÖNCEKİ akşam Kuşadası Beşiktaşlılar Derneği'nin Başkanı Sevgili Cenk'in davetlisiydim baloya. 700-800 kişilik bahçe, tıka basa dolu. Herkesin elinde Beşiktaş bayrakları. Tam bir aile ortamında çılgınca eğleniyorlar. Başkan Fikret Orman gerek samimiyeti gerek konuşması ve hep gülen yüzüyle gecenin yıldızıydı. Bol bol alkış aldı. Sanlı Kaptan da oradaydı. Saçlarını biraz uzamış gördüm. Dans müziği başladı, başkan Orman çok güzel ve şık bir hanımefendiyle pistteydi. Hemen tüm kameralar ve fotoğraf makineleri maden bulmuş gibi bu ikiliye yöneldi. Kimdi bu şık güzel ve zarif hanımefendi? Basının beklediği gibi çıkmadı. Bu hanımefendi yönetici Hakan Özköse'nin kızı Gülşah Şebnem Özköse'ydi. Basının kursağında kaldı. Gecenin ilerleyen saatlerinde balo da coşkulu hale geldi. Alkol de vardı ama hiçbir tatsız olay çıkmadı. Gecenin sonunda başkan Orman'ın imza ve fotoğraf bölümüne geçildi. Düzen içinde olsun diye bahçenin bir ucundan diğer ucuna kuyruğa girildi. Saatime baktım ne kadar sürecek diye. Tam 1 saat 17 dakika sürdü. Bu süre içinde başkanın yüzünde 'Yeter artık' ifadesini hiç görmedim. Bazı uyanıklar 2. kez kuyruğa girdiler. Bunlar haliyle başkanın gözünden kaçtı. Ama hemen yanında olan koruması sevgili Osman'ın gözünden kaçmadı. Böyle yapanları gördü ve nazikçe uyardı.

ÖZETLE müthiş bir geceydi. Böylesine bir organizasyonun düzenlenmesinde başrolü oynayan Kuşadası Beşiktaşlılar Derneği Başkanı Sevgili Cenk'i kutluyorum. Kutlamam gereken birileri daha var. Tebrik etmesem haksızlık olur. Onlar da gecenin orkestrasıydı. Sanıyorum 22-23 kişiydiler. Bu orkestra tam anlamıyla yıldızlı 10 numaraydılar. Kim bunlar diye Cenk'e sordum. İzmir'den getirttiğini ve isimlerinin de OEGEN BAND. Onlara da büyük bir alkış. Fırsat ve imkanınız olursa bu süper orkestrayı kesinlikle izlemezi öneririm.