F.BAHÇE Ülker bugünün işini uzatmaya bıraktı ama yarına bırakmadı. Temsilcimiz çok iyi başlayamadığı maçta hücum dengesini oturtmakta zorlansa da rakibinin ritim bulup fark yaratmasına izin vermedi. İlk maçta Vesely, ikincisinde Semih, üçüncüsünde de Zisis... Sarı-lacivertlilerde ihtiyaç olduğu anda hep farklı bir yıldız sahne aldı ve F.Bahçe, takım oyununun, top paylaşımının, hücumun, savunmanın takım halinde 3 maç için de yeterli seviyede ortaya konduğu bir ekip olmayı başardı.BANA göre özellikle son çeyreğe kadar olan bölümde temsilcimiz oldukça akıllı bir oyun sergiledi. Sarı-lacivertliler hücumda oldukça etkisiz göründüğü anlarda bile savunmasıyla rakibine geçit vermeyerek, istedikleri oyunu sahaya yansıtmalarına engel oldu.ZISIS’İN müthiş performansı, Goudelock’in özellikle çeyrek finalde sezon genelinde eleştirildiği halinden uzak, takım ruhuna ve paylaşıma uygun oyunu, Vesely’nin arzusu, Preldzic’in zekası ve Kenan’ın dinamizmi, son çeyreğe kadar F.Bahçe’nin istediğini almasını sağladı.GALİBİYET UZATMAYA KALDIMAÇ içersinde her daim inişli-çıkışlı grafiğinden dem vurduğumuz sarı-lacivertliler, son çeyrekte savunma sertliğiyle uzaklaştı. Pargo-Randle ikilisini durdurmakta zorlanan temsilicimiz pek çok kez koparma şansı bulduğu maçı, basit hatalar ve kaçan serbest atışlar neticesinde galibiyeti uzatmaya bıraktı.İLK 2 maçta olduğu gibi son 5 dakikada galibiyete olan inancını ortaya koyan F.Bahçe Ülker, arefeyi gösterdiği Maccabi’ye bayramı göstermeyerek Madrid biletini sonuna kadar hak ederek cebine koymayı başardı. Son şampiyona galibiyet yüzü göstermeyen ‘Obradovic’in Askerleri’ tüm ülkeye final-four sevinci yaşattı.